YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8745
KARAR NO : 2023/2831
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/934 Esas, 2021/1072 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1005 E., 2021/40 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın Atakum Şubesince, kredili müşterilerinden Baysun Su ve Neabati Ürünler Değerlendirme Nakliyat Tic. ve San. A.Ş. ile imzalanan 14.07.2017 tarihli 5.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince taksitli ticari krediler, ticari artı para kredisi ve ticari segment müşterilerine kullandırılan kredi kartı olan “biz.card” kullandırıldığını, davalı borçluların ise genel kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, kefalet limitleri gereğince borcun tamamından sorumlu olduğunu, borçluların kredinin geri ödemeleriyle ilgili edilmelerini yerine getirmemeleri üzerine, borçlu firma ve kefillerine Gebze 3. Noterliği’nin 28.08.2018 tarihli ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı muteriz borçluların müvekkil bankaya böyle bir borçları bulunmadığı gerekçesi ile tüm borca ve Samsun İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğünün takibin durdurulmasına karar verildiğini, kredili borçlu Baysun Su ve Nebati Ürünler Değerlendirme Nakliyat Tic. ve San. A.Ş. borçluların teminatı olarak müvekkil banka nezdinde bulunan çekler sebebiyle muteriz borçlular hakkında yaptıkları ihtiyati haciz başvurularından bugüne kadar 314.160,00 TL tahsilat yapıldığını, bu tahsilat tutarının 26.11.2018 tarihinde 156.720,00 TL, 03.12.2018 tarihinde 76.361,78 TL ve 81.078,22 TL olmak üzere toplam 314.160,00 TL borçtan mahsup edildiğini ileri sürerek Samsun İcra Dairesi’nin 2018/141935 E. sayılı dosyasında her ne kadar 748.272,20 TL alacakları için takip talebinde bulunmuş ise de, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 434.112,20 TL alacakları için takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, 02.10.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı tamamen ıslah ederek davayı alacak davasına çevirmiş ve toplam 1.038.030,68 TL alacağın tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, davalıların ikametgah adreslerinin Samsun yargı çevresi olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede ise ifa yerinin kararlaştırılmadığını, davalılar hakkında borçlu oldukları miktarın yanlış hesaplandığını, özellikle davalıların kefil olduğu da dikkate alındığında müvekkillerinin kredi kartı, çek depo bedeli ve artı para kredisinden sorumlu olamayacaklarını, davalı kefillerin asıl borçluya verilen kredi kartının kullanımından doğan borçtan, kredi kartının kullanımından doğan borçtan ve artı para kredisinden kefil sıfatı ile sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, 3 üncü kişinin verdiği ipotek bedelinin icra takibinde borçtan mahsup edilip edilmediğinin belli olmadığını, ipotek ve teminat altına alınan bedelin borçtan mahsup edilmesi gerektiğini, davalılardan … ve …’ye hesap kat ihtarnamesi gönderilmemiş olup davalıların hakkında alacağın muaccel hale gelmediğini, faiz işletilmesinin hatalı olduğunu savunarak davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminata hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 601.297,03 TL alacağın dava tarihinden sonra işleyecek (73.072,23 TL’sine %54, 211.195,23 TL’sine %35,76, 95.000,00 TL’sine %75,60, 100.000,00 TL’sine %39, 18.921,78 TL’sine %39 oranında olmak üzere) temerrüt faizi ile faizin %5’i gider vergisi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının ıslah yolu ile alacak davasına dönüştürüldüğünü, toplam alacaklarının 1.038.030,68 TL olduğunu, bu alacağın tahsilinin talep edildiğini, mahkemece ıslah tarihi itibariyle alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken itirazın iptali davasının tarihi esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve bunun hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın itirazın iptali davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davanın ıslah edilerek alacak davasına dönüştürüldüğü, alacağın ıslah tarihi değil, ilk dava tarihi itibariyle tespit edilen alcak üzerinden hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali davası olarak açıldıktan sonra davanın ıslah edilmesi suretiyle alacak davası olarak görülmesi olup, uyuşmazlığın temerrüt faizi isteminin dava tarihine kadar mı yoksa ıslah tarihine kadar mı istenileceği hususunda toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı ve 180 inci maddeleri, aynı yasanın 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.