Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8728 E. 2023/3099 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8728
KARAR NO : 2023/3099
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/5 Esas, 2021/1155 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/174 E., 2019/394 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve markanın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sahibi olduğu Akyayık Süt ve Süt Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. aracılığıyla AKYAYIK markasıyla süt ürünleri pazarında yer tuttuğunu, müvekkilinin sahibi olduğu şirketin ürünlerinin AKYAYIK markası ile tanındığını ve bu marka ile ticari ilişkilerini yürüttüğünü, müvekkilinin 2017/37609 nolu başvuruda bulunduğunu, markanın bültende yayınlanması sonrası davalı şirketin itirazda bulunduğunu ve Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından müvekkiline ait marka tescil başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karara karşı YİDK nezdinde itirazda bulunduklarını ancak itirazın reddedildiğini, başvuruya konu ”AKYAYIK” markası ile itiraz eden davalı şirkete ait ”AK” ve içinde ”AK” geçen diğer markaların görünüş, yazılış, okunuş, görsel, anlamsal ve fonetik yönlerden birbirinden farklı olduğunu, karıştırılma ihtimali bulunmadığını ileri sürerek … (TPMK) YİDK’nın 2018-M-2547 sayılı kararının iptaline ve markanın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davaya konu ”AKYAYIK” marka başvurusunun müvekkilinin ”AK” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile markaların ve emtiaların aynı/aynı tür/benzer olduğu, markaların karıştırılma ihtimalinin olduğu, YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait tescil başvurusuna konu “AKYAYIK” markasının ayrıntılı şekilde kelimelere de bölmek sureti ile incelendiğini ve esaslı unsurun “ak” ibaresi olduğuna, “yayık” ibaresinin hiçbir ayırt ediciliği olmadığına kanaat getirildiğini, bu inceleme metodu ve sonucunda ulaşılan kanaatin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, markanın bölünerek değil, bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, “Yayık” ibaresinin, tereyağı elde etmek için sütün içinde dövüldüğü ya da çalkalandığı kap anlamına geldiğini ve bu sebeple 29/05. sınıf “hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)” yönünden ayırt ediciliği bulunmadığının belirtildiği, oysa “YAYIK” kelimesinin ürün için tanımlayıcı olmadığını, müvekkilinin üretimini ve satışını yaptığı bir ürünü tanımlamadığını, müvekkilinin yayık ticareti yapmadığını,“YAYIK” ibaresinin süt ürünleri için ayırt ediciliği olan bir ibare olduğunu, her ne kadar yerel mahkeme kararında süt ürünlerine gönderme yapması sebebi ile “YAYIK” ibaresinin ayırt ediciliği bulunmadığı belirtilmişse de bu tespitin hatalı olduğunu, davalı markaları ayrı ayrı nitelendirilerek, tek başlarına müvekkile ait marka ile benzerliklerin tartışılması gerekirken, davalının tüm markalarının birlikte değerlendirildiğini, incelemenin eksik ve hatalı olduğunu, başvuruya konu “AKYAYIK” markasındaki kullanım birleşik olup, kullanımda tüm harfler aynı punto ve renklerde yazıldığını bu yönü ile tamamen özgün bir tasarıma sahip olduğunu, görsel, işitsel, fonetik, kompozisyon, yazım ve okunma yönünden davalının markalarından ayrıldığını, görünüş ve anlam yönünden farklı olduğunu, logo kullanımı ve markanın tescilindeki yan unsurlar (kova, süt görselleri) bulunduğunu, bu şekilde kullanımın tüketici nezdinde markalar arasında ilişki kurulması ihtimalini ortadan kaldırdığını, iltibas ihtimali bulunmadığını, markaların benzer ve karıştırılabilir olduğu yönündeki tespitlerin kabulü mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu başvuruda yer alan “Yayık” ibaresinin “tereyağı elde etmek için sütün içinde dövüldüğü ya da çalkalandığı kap” anlamına geldiği, dolayısıyla başvurunun yapıldığı 29/05. sınıf “hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)” mallarında doğrudan tanımlayıcı olmasa da ayırt ediciliği bulunmayan bir ibare olduğu, başvurudaki şekil unsurunun da ayırt ediciliğinin olmadığı ve başvurunun asıl unsurunun “Ak” ibaresi tarafından temsil edildiği, davalının markalarında da asıl unsurun “Ak” ibaresinden oluştuğu, taraf markalarının aynı mallarda kullanılmak istendiği, sonuçta mahkemece taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizliğin olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline ait tescil başvurusuna konu “AKYAYIK” markasını ayrıntılı şekilde kelimelere de bölmek sureti ile incelendiğini ve esaslı unsurun “ak” ibaresi olduğuna, “yayık” ibaresinin hiçbir ayırt ediciliği olmadığına kanaat getirildiğini, bu inceleme metodu ve sonucunda ulaşılan kanaatin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, markanın bölünerek değil, bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilin başvurusuna konu marka birleşik yazıldığı halde bir bütün olarak değerlendirilmediğini, kelimelere ayırmak sureti ile ayırt edici olmadığı yönünde hatalı sonuca ulaşıldığını, “Yayık” ibaresinin, tereyağı elde etmek için sütün içinde dövüldüğü ya da çalkalandığı kap anlamına geldiğini ve bu sebeple 29/05. sınıf “hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)” yönünden ayırt ediciliği bulunmadığı belirtildiğini, “YAYIK” kelimesi, ürün için tanımlayıcı olmadığını, müvekkilin üretimini ve satışını yaptığı bir ürünü tanımlamadığını, “YAYIK” ibaresi süt ürünleri için bariz ayırt ediciliği olan bir ibare olduğunu, her ne kadar istinaf mahkemesi kararında süt ürünlerine gönderme yapması sebebi ile “YAYIK” ibaresinin ayırt ediciliği bulunmadığı belirtilmişse de bu tespitin hatalı olduğunu, markalar sahipleri tarafından belirlenirken veya tasarlanırken faaliyet alanı ile ilişkilendirilecek kelimeler, görseller, materyaller, kompozisyonlar kullanılması gerektiğini, bu durumun aynı zamanda bir reklam aracı da olabilen marka olgusunun ruhunda mevcut olduğunu, müvekkilinin tereyağı işi ile iştigal ederken, tereyağı ile ilişkilendirilebilecek şekilde içinde “yayık” ibaresi geçen markayı ve buna bağlı marka tescil başvurusunda yer alan görselleri ve kompozisyonu tercih etmesinden doğal bir durum olmadığını, ancak bu kullanımlar tam tersi bir kanaat ile –süt ürünlerini çağrıştırması- sebebi ile ayırt ediciliği zayıf olarak değerlendirildiğini, bu hususta geniş yorumlama yapılarak hakkaniyet dışına çıkıldığını, marka hukukunda benzerlik değerlendirmesi yapılırken geniş yorumlamaya mahal verilmemesi gerektiğini, süt ürünlerini anımsattığı gerekçe gösterilerek kaşık, teneke, kazan, külek, helke gibi süt ürünleri üretiminde kullanılan tüm aletlerin isimlerinin kullanımı, bu geniş yorumlama ile benzerlik oluşturacak, tescil talepleri reddedilecektir ki bu açıkça marka hukukuna aykırılık teşkil edeceğini, bu tip geniş yorumlamaların markalarda tekelleşmenin önünü açacağını, aynı yorumla, davalının markalarında esas unsur olan “AK” kelimesinin de, süt ürünlerinin rengi olan “beyaz” eş anlamını taşıması ve süt ürünlerini çağrıştırması sebebi ile ayırt ediciliği olmayan bir ibare olarak değerlendirilmesi gerekirken, “AK” ibaresinin ayırt ediciliği ile ilgili değerlendirme yapılmadığını, “AK” kelimesinin başlı başına bir rengi ifade eden, beyaz ile eş anlamlı bir kelime olduğunu, renk adlarının ayırt ediciliğinin oldukça zayıf olduğu ve tescil yolu ile de olsa hiç kimsenin tekeline tahsis edilemeyeceğini, davalının markalarında esas unsur olarak renk adı olan ve ayırt ediciliği olmayan “AK” kelimesini seçmesi sonucunda, müvekkilin başvuruda bulunduğu marka ve diğer örnek verilen markalar gibi olabilecek kullanımların riskini en baştan kabul etmiş sayılacağı ve benzerlik değerlendirmesi yapılırken bu durumun göz ardı edilemeyeceğini, ancak ulaşılan kanaat, sadece bir renk adından oluşan ve ayırt edicilikten yoksun “AK” ibarelisinin, süt ürünleri kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden davalıya tekel hakkı verdiği sonucunu doğurduğunu, bu durumun marka hukukuna aykırılık teşkil ettiğini, davalı markaları ayrı ayrı nitelendirilerek, tek başlarına müvekkile ait marka ile benzerliklerin tartışılması gerekirken, davalının tüm markalarının birlikte değerlendirildiğini, bu sebeple dayanak raporda yapılan incelemelerin de eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilin başvurusuna konu “AKYAYIK” markasındaki kullanım birleşik olup, kullanımda tüm harfler aynı punto ve renklerde yazıldığını, bu yönü ile tamamen özgün bir tasarıma sahip olduğunu, görsel, işitsel, fonetik, kompozisyon, yazım ve okunma yönünden davalının markalarından tamamen ayrıldığını, görünüş ve anlam yönünden farklı olduğunu, logo kullanımı ve markanın tescilindeki yan unsurların (kova, süt görselleri) bulunduğunu, bu şekilde kullanımın tüketici nezdinde markalar arasında ilişki kurulması ihtimalini ortadan kaldırdığını, iltibas ihtimali bulunmadığını, markaların benzer ve karıştırılabilir olduğu yönündeki tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, istinaf mahkemesi tarafından kararında bir isabetsizlik görülmeyen yerel mahkemenin, benzerlik araştırması yönünden dava dilekçesinde belirtilen emsallerin değerlendirilmesinin yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve markanın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.