Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8724 E. 2023/2881 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8724
KARAR NO : 2023/2881
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/145 Esas, 2021/1131 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/255 E., 2019/263 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kbulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin “SINAV” asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin ise “KOCAELİ SINAV MERKEZİ KSM” ibaresinin tescili için diğer davalı kuruma başvurduğunu, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlığından istifade etmeye çalışan davalının kötü niyetli olduğunu, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu ileri sürerek YİDK’ın 2016-M-4858 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; itiraza mesnet markaların tek unsuru oluşturan “SINAV” ibaresinin ayırt edici vasfının düşük olduğunu, başvuruya konu işaret ile itiraza mesnet markalar arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algı bakımından ilişkilendirilme ihtimali de dahil iltibasa neden olacak herhangi bir benzerlik bulunmadığını, 556 sayılı Kanun Hükminde Kararname’nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanabilmesi için tanınmışlığın tek başına yeterli olmadığını, somut uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin beşinci fıkrasının hükmünün uygulanma ihtimalinin bulunmadığını, davacı tarafın başvuruya konu işaret üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasının ispatlanamadığını, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı iledavalının 2015/24972 sayılı KOCAELİ SINAV MERKEZİ KSM ibareli marka başvurusu ile “SINAV” ibareli davacı markaları arasında benzerlik ve seri marka imajı bulunduğu; çekişme konusu 16, 35, 41 sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından, markaların emtia listelerinin aynı/aynı tür olduğu ve markalar arasında bu emtialar itibariyle 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu, davacının “SINAV” asıl unsurlu markasının, eğitim sektöründe 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasının anlamında tanınmış marka olduğu ancak başvuruda bulunan tüm mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında koşulların oluşması sebebiyle bu konuda ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmediği, davacının kötü niyet iddialarının ve 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasının dayalı iddialarının ispatlanmadığı, aynı KHK’nın 8 inci maddesinin beşinci fıkrasının koşullarında somut olay bakımından gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile TPMK YİDK’nın 10.05.2016 tarih 2016-M-4858 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli 2015/24972 sayılı KOCAELİ SINAV MERKEZİ KSM ibareli markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının itirazına mesnet markalarının tek unsurunu oluşturan “Sınav” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük bulunduğunu, başvuruya konu işaret ile itiraza mesnet markalar arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algı bakımından ilişkilendirilme ihtimali de dahil iltibasa neden olacak herhangi bir benzerlik olmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunun da savunmalarını destekler nitelikte bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu “KOCAELİ SINAV MERKEZİ KSM” ibareli marka başvurusu ile “SINAV” ibareli davacı markaları arasında çekişme konusu 16, 35, 41 sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi anlamında iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.