YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8705
KARAR NO : 2023/2803
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 23.09.2021
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/294 E., 2019/422 K.
Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin EasyDefence ibaresini 5, 29 ve 35. sınıfta tescili için yaptığı marka başvurusunun, davalı şirketin “defans” ibareli markalarına dayalı olarak yaptığı itirazı sonucu Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) Yeniden İnceleme ve Değerledirme Kurulu (YİDK) tarafından 5. sınıfta yer alan mallar yönünden kısmen reddedildiğini, taraf markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, iltibas değerlendirilmesinin markanın tüm unsurlarının birlikte oluşturduğu bütüncül izlenime göre yapılması gerektiğini ileri sürerek YİDK’in 29.06.2018 tarihli ve 2018-M-3661 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu 5. sınıf mallar bakımından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında iltibas bulunduğunu, davalı şirkete ait redde mesnet markaların asli unsuru olan defans ibaresi ile dava konusu markada asli unsuru olarak yer alan defence ibaresinin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarını, markada yer alan easy ibaresinin yaygın kullanımı dikkate alındığında kolay anlamına gelen bir sıfat olduğunun ortalama tüketici tarafından ilk bakışta algılanacağını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Eczacıbaşı Holding A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekilinin defans ibareli tanınmış seri markalarının bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkiline ait redde mesnet markaların asli unsurunu aynen barındırdığını, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, dava konusu markanın tescili halinde müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu başvuru kapsamından çıkarılan 5. sınıf emtianın redde mesnet davalı şirket markalarında da yer aldığı, taraf markalarında ortak yer alan defence – defans ibaresinin kavramsal olarak koruma algısına yönelik bir kelime olduğu, YİDK kararında ifade edildiği üzere anılan ibarenin düşük düzeyli bir ayırt ediciliğinin olduğu, tüketicinin böylesi bir ibareyi 05. sınıf emtialarda gördüğünde sözgelimi gribe karşı koruma, alerjiye karşı koruma, böceklere karşı koruma algısı yaratır bir kavram olarak yorumlayacağı, tüketicide ilk bırakacağı izlenimin bu doğrultuda olacağı, dolayısıyla dava konusu markada yer alan EASY ibaresinin, marka içerisinde gerek konum gerekse de nitelik ve fonetik itibariyle daha ön planda olacağı, bu sayede bir bütün olarak davalının ret gerekçesi markalarından farklı bir algının oluşacağı, kaldı ki 05. sınıf emtiaların ilgili tüketici kitlesi düşünüldüğünde, bilgi, gözlem, tecrübe ve dikkat düzeyi yüksek bu tüketicinin, defans gibi kelime anlamı itibariyle tüketicide yarattığı algı koruma algısından ibaret bir işaret açısından, bu ibareden ziyade markadaki sair ayırt edici unsurlar ile birlikte markayı bir bütün olarak yorumlayacağı, bu nedenle taraf marka işaretleri arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığından 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’nın 29.06.2018 tarihli ve 2018-M-3661 sayılı kararının 5. sınıfla ilgili kısım yönünden iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf markaları arasında uyuşmazlık konusu 5. sınıf mallar bakımından 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında iltibas bulunduğunu, davalı şirkete ait redde mesnet markaların asli unsuru olan defans ibaresi ile dava konusu markada asli unsuru olarak yer alan defence ibaresinin ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarını, markada yer alan easy ibaresinin yaygın kullanımı dikkate alındığında kolay anlamına gelen bir sıfat olduğunun ortalama tüketici tarafından ilk bakışta algılanacağını, easy ibaresinin markalar arasındaki benzerliği ve iltibası kaldırmaya yetmediğini ve dava konusu markaya ayırt edicilik sağlamadığını, dava konusu markanın davalı şirkete ait redde mesnet markalara yakınlaştırılmaya çalışıldığını, 5. sınıftaki tüm mallar yönünden ortalama tüketici kitlesinin doktor ve eczacılar olduğu ve defans ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğu kabulünün hatalı olduğunu, 5. sınıftaki tüm ürünlerin sadece ilaçlar ile ilgili olmadığını, herkese hitap eden ve sadece eczanelerde satılmayan ürünleri de kapsadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu markanın müvekkiline ait ve tanınmış redde mesnet markaların asli unsurunu aynen barındırdığını, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, dava konusu markanın tescili halinde müvekkilinin markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, müvekkilinin markalarının ayırt ediciliğinin zedeleneceğini, mahkeme kabulünün aksine taraf markalarının tüketici kitlecinin ortalama alalade tüketiciler olduğunu, taraf markalarını taşıyan ürünlerin internette ve büyük marketlerde satıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu başvurunun uyuşmazlık konusu 5. sınıf yönünden tüm alt grupları(1-7) kapsadığı ve davalının itirazına mesnet markaları kapsamında 5. sınıfta yer alan emtia ile aynı/aynı tür olduğu, dava konusu 5. sınıfın 1. alt grubunda yer alan mallar genel olarak farmasötik ürünler olup, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldıktan sonra doktor tarafından reçetelendiği ve eczacılar tarafından da yazılan reçetedeki teşhise göre hastaya verildiği, dolayısıyla Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulaması gereği bu ürünlerin ortalama tüketicileri doktorlar ve eczacılar olduklarından iltibas değerlendirmesinde bu tüketicilerin bilinç düzeylerinin gözetilmesi gerektiği, diğer taraftan 5/2-7. sınıf ürünlerin alıcılarının da belli uzmanlık seviyesine sahip bilinç düzeyi yüksek tüketiciler olduğu, bu açıklamalar ışığında taraf marka işaretlerinin karşılaştırıldığında Easydefence ibareli dava konusu marka ile davacının itirazına mesnet Defans ibareli markaları arasında, defence/defans ibaresinin ortak olarak yer almasından kaynaklı nispi bir benzerlik bulunduğu söylenebilirse de Mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında eczacılık ve tıp fakültesinden öğretim üyelerinin de bulunduğu bilirkişi heyetince düzenlenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Defence/Defans ibaresinin koruma anlamına geldiği ve uyuşmazlık konusu mallar yönünden ayırt ediciliğinin düşük olduğu, 5. sınıf malların hitap ettiği tüketicilerin belli uzmanlık seviyesine sahip olup bilinç düzeyinin yüksek olduğu da gözetildiğinde 5. sınıf mallar bakımından ayırt ediciliği düşük olan bu ibarenin taraf markalarında ortak olarak yer almasından kaynaklanan nispi benzerliğin iltibasa neden olmayacağı, diğer deyişle taraf markalarında yer alan diğer unsurların yarattığı farklılığın bilinç düzeyi yüksek tüketici tarafından rahatlıkla algılanacağı, bu itibarla Mahkemenin taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki uyarınca iltibas bulunmadığı yönündeki gerekçesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde istinaf aşamasındaki itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı …Ş. vekili temyiz dilekçesinde; istinaf aşamasındaki itirazlarını yinelemiş ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararının çelişkili olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, marka başvurusunun kısmen reddine dair YİDK kararının kısmen iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.