Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8701 E. 2023/2438 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8701
KARAR NO : 2023/2438
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/938 Esas, 2021/1333 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/262 E., 2021/461 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 25.04.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. A.Ş. tarafından üretilen buzdolaplarında kullanılan vidaların üretimini yapan müvekkili ile davalı arasında ürün sorumluluk sigortası bulunduğunu, buna göre davalı ürün kusurundan kaynaklı maddi zarar dolayısıyla müvekkiline karşı 3 üncü kişilerin ileri süreceği zarar tazmin taleplerini karşılamayı kabul ve taahhüt ettiğini, devam eden süreçte Vestel A.Ş.’nin Beyoğlu 56. Noterliğinin ihtarnamesi ile müvekkiline ait kusurlu vida sebebiyle oluşan 313.976 euro karşılığı 1.664.078 TL zarar tazminini istediğini, hasar dosyası açıldığını, ürün sorumluluk sigortası kapsamında tazmini istenen Vestel A.Ş.’nin zararının 297.138,57 euro olarak tespit edildiğini, fakat bunun 290.724,47 euro kısmının ürün geri çağırma kapsamında olduğu ve sigorta teminatının dışında kaldığı gerekçesiyle taleplerinin sadece 6.414,10 euro kısım bakımından kabul edildiğini, oysa somut olayda teminat dışı kalan bir durum bulunmadığını ileri sürerek sigorta şirketi tarafından kabul edilmeyen 290.724,47 euro kısmın da poliçe teminatı kapsamında olduğunun tespiti ile Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. A.Ş. zararının davalı tarafından karşılanarak müvekkili mal varlığında meydana gelecek bu miktar azalmasının önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından iddia ve talep konusu yapılan hasarın ihbar edilmesi üzerine müvekkili tarafından hasarın tespiti için eksper tayin edildiğini, ekspertiz raporunda zararın ürün geri çağırma kapsamında olduğu ve poliçede ürün çağırma teminatı bulunmadığından hasarın teminat kapsamı dışında olduğunun değerlendirildiğini ve talebin müvekkili şirket tarafından ret edildiğini, başka sigortacı şirketten sadır bulunan önceki poliçede yer alan özel koşulların ancak davacı ile anılan dava dışı sigortacı arasında hüküm ifade ettiğini, müvekkili sigortacı şirket ile daha sonra kurulan sigorta sözleşmesinin ise tamamen yeni bir poliçe olduğunu, sözleşme ve poliçe özel şartları uyarınca dava konusu istemlerin poliçe teminatları kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tahsil talebi bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 106/2 ve 114/h maddeleri gereğince eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava şartlarında bir eksiklik bulunmadığının tespit edildiği halde, daha sonra davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında sigorta poliçesinin kapsamı bakımından uyuşmazlık bulunduğunu, meydana gelen riziko nedeniyle Vestel şirketine bir ödeme yapılmadığını, dolayısıyla eda davası açılmasının henüz mümkün olmadığını, müvekkilinin Vestel şirketinin ödeme yapma riski ile karşı karşıya bulunduğunu, bu nedenle tespit davası açılmasına hukuki yararı bulunduğunu, kaldı ki davanın salt tespit davası olmadığını, çünkü tespit hükmü ile birlikte davalının belli tarzda hareket etmesini isteme hak ve imkanı doğacağını, bu anlamda verilecek kararın eda sonucunu doğuracağının açık olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı sigortalının dava dışı Vestel A.Ş.’ye henüz bir ödeme yapmadığı, bu nedenle davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hasarın taraflar arasında geçerli olan ürün sorumluluk sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğunun tespiti ile dava dışı Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. A.Ş.’nin zararının sigorta poliçesinden karşılanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun 106/2 ve 114/h maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.