YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8674
KARAR NO : 2023/2688
KARAR TARİHİ : 03.05.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/27 Esas, 2021/1200 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/411 E., 2019/385 K.
Taraflar arasındaki tasarım hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1961 yılından bu yana özellikle bisküvi, kraker, gofret, pasta, tart, kek ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait ETİ markasının TPMK nezdinde tanınmış marka olduğunu, davalı tarafın 2018/01097 sayılı tasarımına karşı müvekkili şirketinin yaptığı itirazın nihai olarak davalı Kurumun Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, müvekkilinin petito ayıcık olarak bilinen figür ile birlikte anılan petito ibareli markaların ve tasarımların ilk olarak 2005 yılında tescil edildiğini ve kullanılmaya başlandığını, petito ibareli bir çok marka tescili olduğunu, petitö ayıcık figürlü tasarımların da müvekkili adına tescilli olduğunu, petito ibareli ve panda figürü içeren 42 adet markasının WİPO nezdinde tescilli olduğunu, petito ibareli panda figürlü markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, bilinçli gıda tüketicisinin işbu dava konusu tasarım ile müvekkil şirket marka ve tasarımlarını benzer olarak algılayacağını, gıda tüketicisi tercih haklarını çok kısa bir süre içerisinde kullanmakta olduğunu ve bu durumun iltibas ihtimalini güçlendireceğini, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığını, dava konusu tasarımda panda figürünün yer aldığını, müvekkiline ait tasarımlarda da korunmak istenen asıl unsurun panda figürü olduğunu ileri sürerek 2018-T-809 sayılı YİDK kararının iptali ile 2018/01097 sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının hukuka uygun olduğunu, 2018/01097 sayılı başvuru konusu tasarımın, davacının itiraz ekinde sunduğu belgelerdeki ürünlerin biçiminden genel izlenim itibariyle farklı olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıdığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının TPMK nezdinde sunduğu itirazlarında petito ayıcık şekilli tasarımlara dayanırken dava konusu tasarımların panda şekli olduğunu belirtmekle çelişkili davrandığını, davacının tescilli olduğunu belirttiği petito ibaresi bazı markalarında ayı, panda, köpek görsellerine yer verildiğini, davacının bu hayvan görsellerini kendisine mal etmeye çalıştığını, davacı ve davalı tasarımlarında benzerlik olmadığını, müvekkili tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfının olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edicilik şartlarına haiz olup olmadığının tespitinden önce bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunlulukların incelenmesi gerektiği, dava konusu olaydaki tasarımın konusunun bir gıda ürünü olan bisküvi olduğu, piyasadaki benzer bisküvi ambalajları incelendiğinde birçoğunun yargılama konusu tescil başvurusundaki gibi renkli ambalajlarla özellikle küçük yaştaki tüketicilerin dikkatini çekecek görsellere sahip olduğu, yine bir çoğunda hangi markaya ait ise o marka ibaresinin baskın şekilde bulunduğu, dava konusu bisküvi ambalajı tasarımının ayırt edici olup olmadığının tespiti için öncelikle ilgili tüketicinin tespit edilmesi gerektiği, söz konusu ürün her ne kadar küçük yaştaki tüketicilerin ilgisini çekmesi için tasarlanmış ise de tasarımlar arasındaki ayırt ediciliğin tespitinde markadan farklı olarak bilgilenmiş kullanıcı nezdinde değerlendirme yapılması gerektiği, davaya konu olan “bisküvi ambalajı” tasarımlarında boyut ve şekil olarak tasarımcıların büyük bir serbestliğe sahip olmadığı, ambalajın renk ve görselleri açısından ise daha geniş bir serbestliğe sahip olduğu, davalı adına tescilli 2018/01097-3 başvuru numaralı tasarım ile davacının 2005/00028-1, 2008/00276-3 2008/00276-4, 2013/08118-1, 2013/08118-2, 2013/08118-3, 2013/08118-4, 2013/08118-5, 2013/08118-6, 2013/08118-7 başvuru numaralı tasarımları karşılaştırıldığında aralarında herhangi bir benzerlik tespit edilemediği, 2018/01097-3 nolu tasarımın yeni ve ayırt edicilik niteliğine sahip olduğu, TPMK YİDK’in 2018-T-809 sayılı kararının iptal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararda bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun kopyala, yapıştır şeklinde alınıp başka hiçbir gerekçeye yer verilmediğini, müvekkiline ait petito ibareli markaların tanınmış marka niteliğinde olduğunun ve tanınmış markalar ile benzerlik yaratan tasarımların tesciline cevaz verilmemesi gerektiği hususunun kararda ve hükme esas alınan raporda değerlendirilmediğini, davalı şirket adına tescil başvurusu yapılan tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmayıp müvekkilinin marka ve tasarımlarıyla benzer olduğunu belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve yargılama konusu 2018/01097-3 nolu tasarımla, davacıya ait 2005/00028/1, 2008/00276/3, 2008/00276/4, 2013/08118-1, 2013/08118-2, 2013/08118-3, 2013/08118-4, 2013/08118-5, 2013/08118-6, 2013/08118-7 numaralı tasarımlar arasında bir benzerliğin bulunmadığı, dolayısıyla 2018/01097-3 nolu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararda, bilirkişi raporu kopyala, yapıştır şeklinde alınıp başka hiçbir gerekçeye yer verilmediğini, müvekkiline ait petito ibareli markaların tanınmış marka niteliğinde olduğunu ve tanınmış markalar ile benzerlik yaratan tasarımların tesciline cevaz verilmemesi gerektiği hususunun kararda ve hükme esas alınan raporda değerlendirilmediğini, davalı tasarımındaki ayıcık figürünün müvekkili şirketin tanınmış markalarında yer alan ayıcık figürü ile benzediğini, bilirkişi raporunda kullanıcı kitlesinin küçük çocuklar olduğu belirtilmesine rağmen kararda incelemenin bilgilenmiş kullanıcı üzerinden yapılmasının doğru olmadığını, davalı tasarımı ile davacı tasarımları arasında yapılan karşılaştırmada dikkate alınan benzerliklerin küçük benzerlikler olup dikkate alınmaması gerektiğini, ambalajda kullanılan renklerin aynı olduğunu, davalı tasarımındaki ayıcık şeklinin davacı tasarımlarını çağrıştırdığını ve subliminal karıştırılma ihtimalinin de bulunduğunu, dava dışı bir şirket tarafından ayı figürü kullanılarak yapılan marka başvurularının yargıya intikali sonucunda lehlerine karar verildiğini, davalı şirket adına tescil başvurusu yapılan tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmayıp müvekkilinin marka ve tasarımlarıyla benzer olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tasarımına davacı tarafça yapılan itirazın reddine dair TPMK kararının iptali ile tasarımın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.05.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı oy)
KARŞI OY
1. Dava, tescilli tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
3. Olaya uygulanacak 6769 s. SMK’nın 77/1-a maddesinin yollamasıyla Kanun’un 56. maddesi uyarınca yenilik ve ayırt edicilik unsuru taşımayan tasarımların mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilebilecektir.
4. SMK’nın 56. maddesi uyarınca, bir tasarımın yeni olması, o tasarımın aynısının yurtta veya dünyanın her hangi bir yerinde daha önce kamuya sunulmamış olması demektir.
Bir tasarımın ayırt edici olduğundan söz edebilmek için ise, bu tasarımın daha önce kamuya sunulan tasarımlara nazaran, bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi itibariyle ayırt edici nitelikte olması gerekir.
Tasarımlar arasında karşılaştırma yapılırken “zorunlu işlevsel unsurların” tasarımın yenilik ve ayırt edicilik incelemesinde dikkate alınmaması gerekir.
Bir tasarımın özgün olup olmadığını tespit için öncelikle o ürün tasarımları yönünden tasarımcıların seçenek özgürlüğüne bakılmalıdır. Seçenek özgürlüğünün geniş olduğu bir ürün kategorisinde, önceki tasarımlara yaklaşmak o tasarımın ayırt edici niteliğini azaltacaktır.
5- Somut olayda, davacının yenilik kırıcı önceki tasarımları ve şekil markalarının “dikdörtgen çikolata üzerinde çift renkli Panda figürü” görseli olup, davalı tarafın tasarım başvurusunda da, çikolata üzerinde çift renkli Panda figürünün aynen yer aldığı, ürün görselleri açısından tek farkın davacı marka ve tasarımları dikdörtgen form üzerinde çift renkli ayıcık figürünün, davalı çikolata ürünün tasarımında “yuvarlak/dairesel form üzerinde aynen yer aldığı, geleneksel ürün formlarının (kare, dikdörtgen, daire, üçgen vs.) tasarımın özgünlüğü üzerinde bir etkisinin bulunmadığı, milyonlarca seçenek özgürlüğüne rağmen her iki tasarıma konu ürünün de çift renkli Panda figürlü çikolata ürünleri olduğu dikkate alındığında ürünün bilgilenmiş nihai kullanıcısının daha ziyade çocuklar olduğu, davalı tasarımın özgün ve ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığı, keza davalının tasarım başvurusuna konu ambalaj üzerinde başka şekil ve yazı unsurlarının bulunmasının davalı tasarımına özgünlük ve ayırt edicilik katmayacağı, bu nedenle hükümsüzlük davasının kabulü gerektiği kanaatinde olduğumdan davanın reddine dair Mahkeme kararını onayan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.