Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8610 E. 2022/9437 K. 26.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8610
KARAR NO : 2022/9437
KARAR TARİHİ : 26.12.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15.02.2021 tarih ve 2020/373 E. – 2021/128 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin Rekabet Kurulu’nun kararıyla öngörülenden daha erken tarihte sona erdiğini, davacı tarafından davalının taşınmazı üzerine konulan intifa hakkının terkini için 94.846,91 TL masraf yapıldığını, sözleşmenin geçersiz kalan kısmına tekabül eden 526.795,36 TL intifa ve inkişaf bedelinin de iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek, bu miktarların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin kendisine yapılan ticari inkişaf bedelini amacına uygun olarak kullandığını, davacının taleplerinin fahiş olduğunu, taraflar arasındaki intifa sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Yargıtay ( Kapatılan ) 19. Hukuk Dairesinin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; bahsi geçen intifanın terkini işlemleri için Körfez Tapu Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabına göre, 24/10/2013 tarihli intifa hakkının terkinine ilişkin tescil istem belgesinin bulunduğu, bu belgede “yapılan istem” kısmında “intifa hakkını ivazsız olarak terkinini talep ederim” ifadelerinin yazılı olduğu, Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen belgeler içerisinde …@shell.com adresinden terkin için davacı tarafın vekalet verdiği …; …’a gönderilen 22 Ekim 2013 tarihli mailde “intifa terkin işlemi yapılırken de tescil istem belgesine bedelini aldığımdan terkini talep ediyorum diye kesinlikle yazmaması gerekiyor, çünkü intifa bedeli daha sonra tarafımızdan dava konusu edilicektir” ifadelerinin yazılı olduğu ancak aynı mail çıktısı üzerinde işlemi yapan (davacı şirketin vekalet verdiği) vekili Av. … tarafından “intifa terkini ivazsızdır. 24.10.2013” ifadelerin yazıldığı ve imzalandığı, tapu resmi belgesi olan 24/10/2013 tarihli intifa hakkının terkinine ilişkin tescil istem belgesinde “yapılan istem” kısmında “intifa hakkını ivazsız olarak terkinini talep ederim” ifadelerinin yazılı olduğu, intifa terkininin ivazsız olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddelerine göre; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh sözleşmesi, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkemece, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Taraflar arasında imzalanan ”SULH VE TASFİYE PROTOKOLÜ” başlıklı 27.08.2019 tarihli sözleşme ile davalı şirket yetkili temsilcisi vasıtasıyla işbu dava nedeniyle davacıya borcu olduğunu kabul ve ikrar etmiş olup, bu durumda mahkemece, işbu protokol hükümleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü Mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.