YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8602
KARAR NO : 2023/3254
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1478 Esas, 2021/453 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/720 E., 2018/711K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı firmanın Viranşehir adresinde petrol işletmeciliği faaliyetini yaptığını, davacı şirket yetkilisi … …’in davacı şirketi Mersin 7. Noterliği’nin düzenlenmiş 10.09.2014 tarihinde 08632 yevmiye nolu limited şirketi pay devri sözleşmesi ile …’ten satın aldığını, davacı tarafından devirden sonra hiçkimseye bono vermediğini, davalılar ile ticari ilişkisinin olmadığını, Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/13359 E. sayılı dosyasından takibe konulan 10.07.2016 tanzim tarihli 31.08.2016 vade tarihli bono üzerindeki imzanın şirket yetkilisi … …’e ait olmadığını beyan ederek dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu senedin ciro yolu ile davalıya geçtiğini, senetteki imzanın …’e ait olduğunu ve keşide tarihinde davacı şirket yetkilisinin … olduğunu, … tarafından imzalanan senedin diğer borçlu …’a verildiğini bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı bono tanzim tarihi olan 10.07.2016 tarihi itibari ile şirket yetkilisinin … … olduğunu iddia ettiği, 20.11.2017 havale tarihli Şanlıurfa Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap yazısından anlaşıldığı üzere 2016 yılı itibari ile …’in de şirket yetkilisi olduğu, yetki başlangıç tarihinin 17.06.2013 bitiş tarihinin ise 13.02.2017 tarihi olduğu, bitiş tarihinden sonraki süreçte dava dışı …’ın yetkili olduğu, 3 üncü celsede davacı tanığı … beyanında senedi kendinin yetkili olduğu dönemde imzaladığını beyan ettiği, davacı tarafça senedin zorla imzalattırıldığı iddia edilmiş ise de; dosya kapsamınca bu duruma ilişkin sunulmuş bir delil olmadığı, incelenen savcılık dosyalarında senedin zorla alındığına ilişkin bir iddia ve beyan olmadığı, nitekim Mersin Cumhuriyer Başsavcılığının 2016/45420 soruşturma sayılı dosyanın kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yönelik olduğu ve takipsizlik kararının verildiği, incelenen diğer soruşturma konusunun da senet tanzim tarihinden sonraki bir tarihte gerçekleşen olaya ilişkin olduğu, davacının zorla ve hile ile senet alındığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya ve takibe konu bonodaki imzanın davacı şirket yetkilisi … …’e ait olmadığını, soruşturma dosyalarındaki delillerin dikkate alınmadığını, keşideci …’in beyanlarından anlaşıldığı üzere bononun zorla imzalattırıldığının beyan edildiğini, soruşturma sayılı dosyasında sorguya sevk edilen davalı …’ın Mersin 3. Sulh Ceza Mahkemesindeki 2016/780 sorgu sayılı dosyada davacı şirketten alacaklı olduğuna yönelik herhangi bir beyanının olmadığından davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirkete atfen imza atan şirket yetkili Hayrettin Yıldız, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına sunmuş olduğu, 10.03.2017 tarihli şikayet dilekçesinde, davalı …’ın kendisini tehditle alıkoyup Viranşehire götürdüğünü, üzerinde bulunan davacı şirketin keşidecisi olduğu, imzalı ancak diğer kısımları boş, TEBe ait 7 adet çeki aldığını, Viranşehirde 2. Notere götürülerek davacı şirketin genel vekaletini verdirdiğini, davacı şirketin borçlu olduğu 4 adet ve toplam bedeli 1.700.000,00.TL (Birmilyon Yediyüzbin Türk Lirası) olan bononun korkutularak imzalatıldığını beyan ettiği, yine İlk Derece Mahkemesi’nde tanık olarak alınan 25.10.2017 tarihli beyanında, davaya konu bonodaki davacı şirket adına atılan imzaların kendisine ait olduğunu, imzayı davalı … tarafından alıkonulduğu için zorla imzalamak zorunda kaldığını beyan ettiği, davalı …’ın polisteki beyanlarından davacı şirket sahibi ve yetkilisi … …’in kardeşi … ile Niğde Ulukışla İlçesinde bulunan Hemoil adlı petrol istasyonunda ortak olarak çalıştıklarını beyan ettiği, davacı şirketin kendisine borçlanmasını gerektiren herhangi bir ticari ilişkisinin bulunduğuna dair bir beyanı olmadığı, diğer davalı, bono hamili …’da gerek polis gerekse Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/461 E. sayılı dosyasında mahkemede vermiş olduğu 15.11.2018 tarihli beyanında, Niğde Ulukışla petrol istasyonu işleten …’e mazot verdiğini, bunun karşılığında …’ın lehtar olarak gösterildiği çek ve bono aldığını, alacağının ödenmediğini beyan ettiği, dava konusu bononun davacı şirket kayıtlarında kayıtlı olmadığı, davacı şirket ile davalılar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, gerek dava konusu bonoda lehtar olarak görülen …’ın gerekse hamil olan …’ın davacı şirket ile herhangi bir ticari ilişki yada alacak doğuracak herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı, davalıların kendi iddialarına göre bu ilişkinin davacı şirket sahibi ve yetkilisi … …’in kardeşi dava dışı … ile Niğde Ulukışla İlçesinde bulunan Hemoil adlı petrol istasyonundaki ticari ilişkileri nedeniyle alacaklı olduklarını iddia ettiklerine göre bir alacakları var ise, bu taleplerini …’e karşı yöneltebilecekleri, dava konusu bono nedeniyle davacı şirketin davalılara borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı firmanın 2016 yılına ait ticari defterlerinin sunulamaması nedeniyle incelmediği yönünde rapor düzenlendiği, ek bilirkişi raporunda davacı vekili tarafından mahkemeye sunulan dilekçe ekinde hiçbir resmiyeti olmayan yevmiye defteri ve kayıtları sunulduğunu, asıl defterlerinin sunulamaması nedeniyle kök raporunda bir değişiklik olmadığı yönünde ek rapor sunduğunu, ceza dosyalarının dava konusu hukuki uyuşmazlıkla bir ilgisinin bulunmadığını, 20.11.2017 havale tarihli Şanlıurfa Ticaret Sicil müdürlüğü cevap yazsısında görüleceği üzere 2016 yılı itibari ile … in de şirket yetkilisi olduğu, mahkemenin 3üncü celsesinde davacı tanığı … beyanında senedi kendinin yetkili olduğu dönemde imzaladığını beyan ettiğini, davacı tarafça senedin zorla imzalattrıldığına ilişkin sunulmuş bir delilin olmaması ve incelenen savcılık dosyalarında senedin zorla alındığına ilişkin bir iddia ve beyan olmaması ve Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/45420 sor. sayılı dosyanın kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yönelik olduğu ve takipsizlik kararının verildiğinden ispatlanamayan davanın reddi gerektiğinden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.