Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8583 E. 2023/2908 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8583
KARAR NO : 2023/2908
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1295 Esas, 2021/1111 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/124 E., 2017/424 K.

Taraflar arasındaki banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı İkiler Tekstil San. ve Tic.Ltd.Şti arasındaki ticari satım sözleşmesi öncesinde, davalı şirketin talebiyle dava konusu teminat mektubunun alınarak davalı şirkete teslim edildiğini ve satım sözleşmesi kapsamında teslim edilen tüm ürünlerin bedelinin satıcıya ödendiğini, davalı şirketin ihtarına verilen cevapta da bakiye borcun bulunmadığının bildirildiğini, müvekkilinin borcu bulunmamasına ve satım sözleşmesinin sona ermesine rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini, mektubun nakde çevrilmesi halinde müvekkilinin ciddi zararının doğacağını ileri sürerek 11.11.2015 tarihli ve 120.000,00 TL bedelli teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine, iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davacı ve davalı arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığını ve müvekkilinin teminat mektubuyla garanti veren konumunda olduğunu, müvekkilinin kefil olmaması nedeniyle taraflar arasındaki def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, mektupla müvekkilinin, davacının üçüncü kişiye olan borcunun garanti edildiğini, bir çok uyuşmazlıkta bankaya karşı açılan davalarda husumetten ret kararı verildiğini savunarak davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve iadesi davası olduğu, davanın banka ve teminat mektubunun verildiği şirkete yöneltildiği, banka yönünden işbu davanın tefrik edildiği, teminat mektubunun hükümsüz hale gelmiş olması veya hükmünü devam ettiriyor olması davalı banka için önem arzetmediği, taraflar arasında yapılan ödeme iddiasından dolayı hükümsüzlüğün tespiti davasında, diğer taraflar arasındaki ticari ilişkinin tarafı da olmadığından davalı bankanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ekonomisine aykırı olduğunu, bankaya ilişkin iddialar incelenmeden karar verildiğini, bankanın garanti veren konumunda olduğunu ve mahkeme gerekçesinin aksine teminat mektubunun haksız yere paraya çevrilmesinde taraf sıfatı bulunduğunu, esas davada yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda da müvekkilinin borçlu olmadığının belirlenmesi nedeniyle bedelsiz kalan teminat mektubu yönünden bankanın taraf ehliyetinin bulunduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.