Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8560 E. 2023/2842 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8560
KARAR NO : 2023/2842
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1808 E., 2021/927 K.
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2017/130 E., 2019/138 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 09.05.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Avukat ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tarım işi ile uğraştığını, taraflar arasında tarım arazisinde kullanılmak üzere gübre alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalı alacaklının da talep ve istemi üzerine müvekkili tarafından davalıya imzalanmış şekilde boş teminat senedi verildiğini, davalı tarafından verilen teminat senedinin gerçeğe aykırı doldurularak icraya koyulduğunu, davalının bu şekilde haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, icraya konulan senedin malen kaydı ile davalı alacaklıya teslim edilmiş olup davalı alacaklının alacağa konu malları davacı borçluya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının tamamen yersiz ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında uzun süredir gübre, tohum ve tarla satışı ile ilgili ticari ilişkinin mevcut olduğunu, tarafların aralarında hesaplaştığını ve davacının borcunu 2017 mısır hasadında ödeyeceğini söylediğini ve müvekkilinde bulunan senetleri aldığını ve takibe konu senedi müvekkiline verdiğini, ancak senedin vadesinin gelmiş olmasına rağmen davacının senedi ödemediğini ve bu nedenle icraya konulduğunu belirterek, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/7829 soruşturma numaralı dosyası üzerinden Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğüne yaptırılan teknik inceleme sonucu düzenlenen “Uzmanlık Raporu” ile “…Senedin ilk tanziminde “50.000 / … GÜNDOĞAN KÖYÜ/CEYHAN” şeklindeki yazıların yazılıp borçlu imzalarının atıldığı, daha sonra farklı mürekkepli bir kalem TAHRİFEN senedin değerinin rakamla belirtildiği bölümde “6” rakamı eklenerek diğer matbu bilgilerin doldurulduğu, böylelikle bahse konu senet üzerinde değer/miktar yükseltme şeklinde sahtecilik işleminin gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır..” şeklinde tespitin yapıldığı, usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarında olduğu görülen 68.470,00 TL borç miktarının, senedin tahrifatsız ilk halindeki rakam olan 50.000,00 TL ile uyumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya Ceyhan İcra Müdürlüğünün 2017/4695 E. sayılı takibindeki asıl alacak üzerinden (650.000,00-68.470,00)=581.530,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, dolayısıyla icra takibindeki asıl alacak yönünden sadece 68.470,00 TL borcu bulunduğunun tespitine, kötü niyet tazminatının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı borçlu aleyhine kambiyo senedine dayalı 650.000,00 TL’lik icra takibi yaptığını, malların satışının bizzat davacıya yapıldığını, teslimin ise bazen kendisine bazen de eşine yapıldığını, bilirkişi raporları ile müvekkilinin 68.470,00 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini ve fakat bu tespitte alacak miktarlarının güncel faizlerinin de icra takibine kadar kaç TL olduğunun da hesaplanmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava konusu bonoya ilişkin imza itirazının bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf dava konusu bononun teminat bonosu olduğunu ve borcu olmadığını iddia etmiş ise de dava konusu bononun teminat bonosu olduğuna dair üzerinde herhangi bir ibare olmadığı, davacı tarafça söz konusu bononun teminat bonosu olduğu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı deliller ile ispat edilemediği, davacı tarafça dava konusu bononun boş olarak verildiği iddiası karsısında sonradan senedin bedel kısmında tahrifat yapıldığı iddiasının çelişkili olduğu ve bu iddianın dinlenemeyeceği, dava konusu senette malen kaydı bulunduğu ve davacının dava konusu malları almadığını yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ceza davasını ve bilirkişi raporunu dikkate almadığını, bu hali ile eksik değerlendirme yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci madde ve devamı

3. Değerlendirme
Uyuşmazlık, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olup şikayet üzerine Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise senette tahrifat yapıldığı belirlenmiş olup ceza davası sonucunda verilecek karar eldeki menfi tespit dosyasını da etkileyeceğinden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74 üncü maddesi gözetilmek üzere Ceyhan 2. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/517 E. sayılı dosyanın sonucunun beklenilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.