Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8538 E. 2023/3784 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8538
KARAR NO : 2023/3784
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1818 Esas, 2021/1511 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/341 E., 2020/79 K.

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 35101701005 no.lu hasar dosyası bakımından; 386516900 sayılı 24.03.2015 başlangıç 24.03.2018 bitiş tarihli “Leasing Allrisks Sigorta Poliçesi” ile forklift iş makinesi gurubunun sigortalandığını, sigortalı BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş.’ye ait Still RC-41-30 marka 2014 model iş makinesinin davalı şirkete kiralandığını; 05.03.2017 tarihinde fabrika deposunda çıkan yangın sonucu tamamen yandığını ve kullanılmaz hale geldiğini, hasarın davalının sorumluluğundan meydana geldiğini; ekspertiz incelemesi başlatıldığını, 20.12.2017 tarihli ödeme belgesi ile 10.690,42 euronun ödeme günündeki fiili Türk Lirası karşılığı olan 48.484,00 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 1472 nci maddesi gereği sigortalısına halef olduğunu; bu bedelin tahsili için davalıya başvurulduğunu ancak sonuç alamadıklarını, 35101701004 no.lu hasar dosyası bakımından; 53274221/0 sayılı 24.10.2016 başlangıç 24.10.2019 bitiş tarihli “Leasing Allrisks Sigorta Poliçesi” ile forklift iş makinesi gurubunun sigortalandığını, sigortalı BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş.’ye ait Atlet UMS-200 marka 2013 model iş makinesinin davalı şirkete kiralandığını, 05.03.2017 tarihinde fabrika deposunda çıkan yangın sonucu tamamen yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, hasarın davalının sorumluluğundan meydana geldiğini, ekspertiz incelemesi başlatıldığını, 20.12.2017 tarihli ödeme belgesi ile 20.290,42 euronun ödeme günündeki fiili Türk Lirası karşılığı olan 92.023,00 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, 6102 sayılı Kanun’un 1472 nci maddesi gereği sigortalısına halef olduğunu, bu bedelin tahsili için davalıya başvurduğunu ancak sonuç alamadıklarını ileri sürerek şimdilik 20.290,42 euro tazminatın fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı 92.023,00 TL ve 10.690,42 euro tazminatın fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı 48.480,00 TL olmak üzere toplam 140.507,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının piyasadan aynı özelliklerde bir forklifti satın almak ve satmak üzere teklif aldığını, buna göre 3.000 kg’lık aynı özelliklere bir forklifti satmak istediğinde teklif edilen fiyatın 9.000,00 euro almak istediğinde 10.000,00 euro 2.000 kg’lık aynı özelliklerde bir forklifti satmak istediğinde teklif edilen fiyatın 13.000,00 euroya almak istediğinde 13.750,00 euro olduğunu, buna karşılık avacı 3.000 kg’lık forkliftin piyasa değerinin 16.000,00 euro 2.000 kg’lık forkliftin piyasa değerinin 26.000,00 euro olduğunu tespit ettiğini, bu tutarlar üzerinden sigortalısına sovtaj ve muafiyeti düşerek ödeme yaptığını, görüldüğü gibi davacının eksperinin tespit ettiği sözde piyasa değerinin aşırı derecede fahiş olduğunu, “sahibinden.com” fiyatlarının gerçeği yansıtmadığını, davalının bu tür iş makineleri alım satımı yapa işletmeye ait olduğunu, 6098 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri uyarınca kiracının sorumluluğunun sınırlandırıldığını, buna göre kiracının kusursuz sorumluluğundan söz etmeye imkan olmadığını, bahsi geçen hüküm uyarınca kiracının sözleşmenin sona ermesi haline, sözleşmeye aykırı kullanımdan doğacak zararları giderme dışında başkaca bir tazminat ödeyeceğini önceden taahhüt etmesine ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğunu, fabrikada çıkan yangının sebebinin tespit edilemediğini, davacının talepte bulunabilmesi için müvekkilinin kusurunu ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı bina malikinin meydana gelen yangın olayına sebebiyet veren elektrik tesisatından ve yangın ihbar sisteminin istenen düzeyde işlevini yerine getirmemesinden dolayı davalının sorumlu olduğu, iş makinalarının 20.12.0217 tarihi itibari ile toplam bedelinin 158.692,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 140.507,00 TL’nin 20.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve denetime elverişli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; itfaiye yangından hemen sonra yangının çıkış sebebini belirleyememişken kazadan iki sene sonra fabrikaya gelen bilirkişilerin hiçbir bulgu olmadan yangınla ilgili yorumlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, ispat külfetinin müvekkilinde olmadığını, dolayısıyla tahminlerden yola çıkarak (üstelik başta tahmin olduğu açıklanan veriler sonuç kısmında kesin kanaatlere dönüştürülmek suretiyle) düzenlenen raporun hükme esas alınmayacağını, raporun devamında araçların kaldırma yüksekliği ve kullanım saati hakkında bilgi olmadığını ifade edildiğini, halbuki ikinci el bir iş makinasının kullanım saatinin alım-satımına etki eden en önemli kriter olduğunu ve salt olarak bu kriter belirlenmeden değer biçilmiş olmasının dahi belirlenen değerin afaki olduğu gösterdiğini, piyasa koşullarından bağımsız internet sitelerinden kıyaslama yapılarak ve makina özellikleri bilinmeden, pazarlık payı düşülmeden, şişirme fiyat olup olmadığı incelenmeksizin neye göre değer biçildiğini belli olmadığını, piyasa rayici ile ilgili belirlemenin emsal satışlarla desteklenmesi gerektiğini, neticeten hükme esas alınan raporun hatalı ve denetime elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı … şirketi tarafından “Leasing All Risk” sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan ödeme tutarının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Kanun’un 1472 ve 1429 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1.6102 sayılı Kanun’un 1429 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmünde; “Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez.” hükmünü taşımaktadır.

2. Somut olay bakımından değerlendirildiğinde; bu hüküm, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kastından kaynaklanmamış olması şartıyla, sigorta ettirenin veya sigortadan faydalananın veya eylemlerinden bu ikisinin hukuken sorumlu olduğu kişilerin kusurlarından doğan hasarların da sigortacı tarafından tazmin edileceğini öngörmekte, ancak tarafların bunun tersini öngören sözleşme yapabileceklerini belirtmektedir. Dava dışı sigortalı ile davacı sigortacı şirket arasındaki sözleşmede, tersine bir hüküm bulunmadığı çekişmesizdir.

3.Davalı, hasara uğrayan makineleri dava dışı sigortalıdan finansal kiralama sözleşmesi ile kiralamış olup, makineler, davalının zilyetliğinde iken yanmıştır. Davalının hukuki ve fiili sorumluluğu altında bulunan makinelerin yangın sırasındaki kullanım durumu dava dışı sigortalının bilgisi ve muvafakati dahilindedir. Bu nedenle davalı, 6102 sayılı Kanun’un 1429 uncu maddesi hükmü anlamında, sigortalı lehtarın hukuken fiillerinden sorumlu bulunduğu kişi konumundadır.

4.Zarara sebebiyet veren yangın olayının davalının fabrikasında ve metal ağırlıklı ürünlerin bulunduğu depoda çıktığı, yangının nedeninin kapı otomatiği panosunda herhangi bir arıza, ısınma, ark atlaması gibi nedenlerle başlamış olduğu, yangın algılama sinyalinin eski güvenlik binasındaki yangın kontrol paneline gitmesiyle yangının erken fark edilemediği, davalıya doğrudan kusur izafe edilemeyeceği, yine depoda yangının meydana geldiği gün depo içinde herhangi bir çalışma, ürün giriş çıkışı veya çalışanın olmadığı, depo içinde herhangi bir proses bulunmadığı, ısıl işlem ve benzeri ateşli veya ateşsiz çalışma yapılmadığı, ayrıca binanın elektrik tesisat projesinin ve yangın algılama sistemine ait tesisatın proje kapsamında ve mevzuata uygun olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

5. Finansal kiralama ile sigortalısından alınan makinelerin davalının zilyetliğinde iken yangına maruz kalarak hasar görmesiyle sonuçlanan süreçte, dava dışı sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu davalının 6102 sayılı Kanun’un 1429 uncu maddesi hükmü anlamında kasti davranışlarından bahsedilmesine olanak bulunmamaktadır. Ayrıca Leasing All Risk sigortası kapsamında Yangın Sigortası Genel Şartların A-4 maddesinde belirtilen ve zararın teminat dışında kalmasını gerektiren hallerin somut olayda söz konusu olmadığı da açıktır.

6. Sonuç olarak davalının finansal kiralama şirketinden makineleri kiralaması nedeniyle 6102 sayılı Kanun’un 1429 uncu maddesi hükmünde öngörülen dava dışı sigortalı lehtarın hukuken fiillerinden sorumlu bulunduğu kişi konumunda olup, davalının sigorta ilişkisinde üçüncü kişi olarak kabulü mümkün bulunmadığından, davacı şirketin davalı kiracıdan rücu isteminde bulunamayacağı gözetilerek davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.