YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8523
KARAR NO : 2023/2532
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1069 Esas, 2021/290 Karar
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.04.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Avukat …… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların davalıların yönetim kurulu üyeleri bulundukları … Holding A.Ş.’nin ortakları olduklarını, … Holding A.Ş.’nin 13.097.521,12 TL olan esas sermayesinin 31.10.2013 tarihli olağanüstü genel kurulunda 613.097.531,12 TL’ye yükseltildiğini, yükseltilen sermaye tutarının 300 milyon TL’sinin enflasyon düzeltmesi farklarından karşılandığını, 300 milyon TL’sinin ise yeni nakdi sermaye taahhüdü olarak pay sahiplerinden talep edildiğini, 881.962.147,97 TL tutarındaki iç kaynakların tamamının sermayeye eklenmeden dış kaynaklardan artırım yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, nakdi sermayenin 1/4’ünün iştirak taahhütnamelerinin imzalanması sırasında nakden ödendiğini, bakiye kısmın ödenmesi için davalı yönetim kurulu üyelerinin 15 günlük süre tanımalarının da hukuka aykrı bulunduğunu, davalılara … Holding A.Ş. ve bağlı iştirakleri bünyesinde ek menfaatler sağlandığını, 31.08.2013 tarihli bilançonun gerçeği yansıtmadığı gibi genel kurula da ibraz edilmediğini, bağlı iştiraklerin olağan genel kurul toplantılarının zamanında yapılmadığını, … Holding A.Ş. ve bağlı iştiraklerin 2014 yılında yapılan 2013 yılına ait genel kurullarında davacıların temsil edilme haklarının kısıtlandığını, yine bu genel kurullarda davacıların temsilcilerinin konuşma sürelerinin sınrlandırılarak müzakere hakkı tanınmadığını ileri sürerek geçici talep sonucu olarak ve belirsiz alacak kuralları çerçevesinde talep edilen zarar miktarının davacı pay sahipleri yönünden 100.000,00 TL alınmak suretiyle tazmini gereken zarar miktarının tespitiyle, zarar miktarının tespitinden sonra taraflarınca bildirilecek kesin talep sonucuna göre talep edilen miktarın payları oranında ayrı ayrı davacı pay sahiplerine ödenmek üzere avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacıların sermaye artırım kararına katılmak gibi bir hukuki zorunluklarının olmadığını, genel kurul toplantısında alınan hukuka uygun sermaye artırımına istinaden davacıların hiç bir baskı altında olmaksızın tamamen kendi hür iradeleri ile bu sermaye artırım kararına katılıp taahhütte bulunduklarını ve paylarına düşen nakdi sermaye kısmını hiç bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödediklerini, iddiaların yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
Mahkemece 24.03.2015 tarihli ve 2014/296 E., 2015/203 K. sayılı kararı ile davacılar vekilinin; yönetim kurulunun sermaye artırım talebiyle olağanüstü genel kurulda sermaye artırımının pay sahiplerini doğrudan zararlandırıcı işlem niteliğinde olduğunu iddia ederek uğramış olduğu zararın tespit edilmek suretiyle tarafına verilmesini talep ettiği, davacıların pay sahibi olarak hem doğrudan hem de dolayısıyla zararın varlığı halinde bunun tazminini isteyebilecekleri, pay sahibinin, zarara uğradığı takdirde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 555 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebileceği, davacıların ise tazminatın doğrudan kendilerine ödenmesini talep ettikleri yönündeki gerekçeler ile 6102 sayılı Kanun’un 555 inci maddesinin birinci fıkrası koşullarına uygun olmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Birinci Bozma Kararı
Dairenin 09.06.2016 tarihli ve 2015/14405 E., 2016/6410 K. sayılı ilamıyla, esas sermayenin arttırılması sonrasında nakdi sermayenin 1/4’ünün nakden ödenmek durumunda kalınması, bakiye kısmın ödenmesi için de davalı yönetim kurulu üyelerinin 15 günlük gibi kısa bir süre tanımaları sebebiyle davacıların zarar gördüğü iddiası, doğrudan zarar niteliğinde bulunup, davacılar tarafından varsa belirlenen zararın tazminini talep edilebileceği, bu suretle, ileri sürülen işbu iddia hakkında gösterilen delillerin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06.04.2021 tarihli ve 2018/1069 E., 2021/290 K. sayılı kararı ile; yönetim kurulu tarafından alınan 31.10.2013 tarihli kararın esas sözleşme değişikliğine yönelik genel kurul kararının icrası amacıyla alındığı, genel kurul kararının tekrarından ibaret olduğu, arttırılan sermayenin ödenme biçimine yönelik kararın da esas sözleşme değişikliği ile ve genel kurul tarafından alındığından genel kurul kararı öncesi ve davalılara herhangi bir yükümlülük yüklemeyen işlemlerin, davacıları zarara uğrattığından bahsedilemeyeceği, davacıların iddia ettikleri doğrudan zararlarına sebep olan işlemin, esasen 31.10.2013 tarihli genel kurul kararı olduğu, bu kararın icrası kapsamındaki yönetim kurulu kararı nedeniyle, davalıların kusurlu olduklarından bahsedilemeyeceği, gerekçesiyle 6102 sayılı Kanun’un 553 üncü maddesi hükmü kapsamında; davalılara isnat edilebilecek ve onların hukuk düzenince onaylanmayan kusurlu davranış veya işlemleri bulunmadığından, yasal unsurları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptal edildiğini, iptal sonucunda davacıların şirkete ödediği miktarın iade edildiğini, ödenen miktarın iki yıl boyunca davacılar tarafından kullanılamadığını, bu nedenle davacıların zararının bulunduğunu, zararın bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davacıların rüçhan haklarını kullanabilmek için tedbir kararı aldığını, tedbir kararı için teminat mektubu sunulduğunu, teminat mektubunun 18.12.2013 tarihinde alındığını ve 22.02.2016’da bankaya teslim edildiğini, bu süreçte bankaya komisyon bedeli ödendiğini, bozma ilamının davacılar lehine usulü müktesep hak oluşturduğu, şirketin yönetim kurulu üyelerinin genel kurulda hakim ortak olduğunu, yönetim kurulunun gerektiğinde genel kurul kararını uygulamama yetkisinin olduğunu, mahkemece bu hususların değerlendirilmediğini, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların ortağı bulunduğu dava dışı anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumlulukları nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6102 sayılı Kanun’un 553 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.