Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8414 E. 2023/2361 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8414
KARAR NO : 2023/2361
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/1266 Esas, 2021/1223 Karar
HÜKÜM :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
(Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI :2020/212 E., 2021/121 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin deniz yük sigorta poliçesi ile Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş. tarafından İspanya’da kurulu Aceros Jose Agustin Ormazabal SA firmasına satılan galvanizli rulo cinsi yükü nakliye rizikolarına karşı sigortaladığını, yükün alıcısına teslimi amacıyla Aliağa İzmir’den teslim yeri Bilboa İspanya’ya deniz yolu ile taşınmasının davalının donatanı olduğu M/V Polarnet gemisi aracılığıyla gerçekleştirildiğini, gemi kaptanı adına acentesi Mertaş Turizm Denizcilik İşletmeciliği Nakliyat ve Tic. A.Ş. tarafından konişmentonun düzenlendiğini, sigorta konusu yükün taşıma sonrası alıcısına teslim edildiğinde tahliye sırasında yapılan kontrollerde taşınan 172 bobin galvanizli rulodan bir kısmının paslanmış olduğunun ve hasarlandığının tespit edildiğini, tahliye gözetim raporunda bobinlerin gümüş nitrat testine tabi tutulduğunu ve gümüş nitrat testinin pozitif çıktığını, sözkonusu hasar nedeniyle müvekkilinin sigortalısına 45.346,82 euro sigorta ödemesinde bulunduğunu, hasarın tazmini için müvekkilinin gönderdiği ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalıya yönelik icra takibinin ikame edildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın tahkim ile çözüme kavuşturulmasının gerektiğini, konişmentoda imzası olmayan sigortacının tahkim şartına taraf olmasının halefiyet prensibi gereği olduğunu, davacı … şirketinin alıcı Aceros Jose Agustin Ormazabal SA’ya ödeme yaptığını, dosyaya sunulan ödeme belgesi ile temliknamenin uyuşmadığını, davacının veya sigortalısının süresi içerisinde hasar ihbarında bulunmadıklarını, hasarın müvekkiline ait gemiden kaynaklandığının davacı tarafça ispat edilemediğini, davacı tarafça dosyaya tek taraflı ekspertiz raporunun sunulduğunu, rapor doğrultusunda yapılan hesaplamanın kabülünün mümkün olmadığını, konişmentoya konu 172 adet yükün yüklenmek üzere limanda açıkta bekletildiği esnada hasara uğramış olmasının mümkün olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurundan veya ihmalinden söz edilmesinin mümkün olmadığını, raporda geminin ambarlarının içine gümüş nitrat testinin uygulandığı halde herhangi bir klorürün tespit edilemediğinin belirtildiğini, tank tavanlarının da kuru olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin yükleme öncesi gemisini yüke ve denize elverişli bir şekilde hazır ettiğini, müvekkilinin yüklerin hasarlı olmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek tahkim itirazının kabulü ile davanın usulden reddine, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı şirketinin yurt dışına CIF (Cost, Insurence And Freight) teslim şekliyle satışını yaptığı malların davalı tarafından 16.11.2018 tarihli konişimento tahtında gemiyle taşındığı, davacının yükün nakliye sigortacısı olduğu, sigorta poliçesinin alıcı lehine düzenlendiği, taşıma gerçekleştikten sonra yükün bir kısmının hasarlandığının tespit edildiği, hasar nedeniyle davacının gönderilene yaptığı ödeme tutarınca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 1472 nci maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğu, konşimentonun ön yüzünde “Çarter Parti ile birlikte kullanılmak üzere” kaydının yer aldığı, konşimentonun arka yüzünde yer alan taşıma şartlarının birinci maddesinde de çarter partinin uygulanacak hukuk ve tahkim klozları dahil tüm hüküm ve koşullarının geçerli olduğunun belirtildiği, atıf yapılan çarter partinin 42 nci maddesinde de taşımadan kaynaklanan ihtilafların Londra’da tahkim yoluyla çözümleneceğinin kabul edildiği, yükün alıcısına teslim edildiğinin belirli olduğu, konişimentoda yükün alıcısı olan şirketin cirosunun bulunduğu, bu durumda konişmentodaki tahkim klozu yükü teslim alan sigortalı açısından geçerli hale geldiği, halefiyet hükümlerine göre de davacı … şirketini bağladığı, bu nedenle davalı vekilinin tahkim itirazının kabulü ile dava konusu uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; halefi olunan sigortalının çarter parti sözleşmesinin tarafı olmayan alıcı sıfatına haiz kişi olduğunu, navlun sözleşmesi hükümlerinin alıcıya ve dolayısıyla davacıya uygulanamayacağını, sigortalının tahkim şartından haberdar olmadığını, konşimento hamili olan sigortalıya çarter partinin bir nüshasının ibraz edilmediğini, 6102 sayılı Kanun’un 1237 nci maddesine göre Tahkim şartının geçerli olmadığını, konşimentoda sigortalının cirosunun bulunmasının tahkim klozunun sigortalı tarafından geçerli hale geldiğini göstermeyeceğini, 6102 sayılı Kanun’un 1237 nci maddesinin üçüncü fıkrasını da bu yönde olduğunu, 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun’un (805 sayılı Kanun) 1 inci maddesine göre sözleşmenin geçersiz olduğunu ayrıca sözleşmenin Türkçe dilinde yapılması gereğine değinerek savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile çarter partiye konu yükün Aliağa/İzmir’den gemi ile İspanya’ya taşındığı, olayda yabancılık unsurunun bulunduğu, dosya kapsamı ile tarafların beyanlarından yükün alıcısına teslim edildiğinin belirli olduğu, konişimentoda yükün alıcısı olan şirketin cirosunun bulunduğu, konişmentodaki tahkim klozu gönderilen ve onun halefi olan davacı … için de bağlayıcı olduğu, bu durumda konişmentodaki tahkim klozuna göre uyuşmazlığın Londra’da tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 16.11.2018 tarihli konşimento tahtında davalı tarafından taşınan ve davacının halefi olduğu alıcıya teslim edilen mallarda oluşan hasara ilişkin açılan itirazın iptali davasında, çarter parti hükümlerine göre tahkim klozunun uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 6102 sayılı Kanun’un 1228 ve 1237 nci maddeleri

3. Değerlendirme
805 sayılı Kanun’un 1 inci maddesine göre Türkiye Cumhuriyet taabiyetindeki şirket ve müesseseler ülke içindeki her türlü sözleşmeleri, hesap ve defterlerini Türkçe olarak düzenlemek zorundadır. Aynı Kanun’un dördüncü maddesinde bu zorunluluğa uyulmaksızın düzenlenen sözleşmeler yönünden evrak ve vesaikin şirket lehine nazarı itibara alınmayacağı ifade edilmiştir. Dairemiz uygulamalarında “tahkim şartı” da bu kabil hükümler arasında kabul edilmektedir.

Somut olayda Türk olan taraflar arasındaki tahkim şartını içeren çarter parti sözleşmesi yabancı dilde düzenlenmiş olmakla mahkemece tahkim şartının geçerli olup olmadığı değerlendirilip tahkim itirazının buna göre karara bağlanması gerekirken bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.