Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8412 E. 2023/2807 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8412
KARAR NO : 2023/2807
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/920 Esas, 2021/1140 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/602 E., 2021/13 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ticari olarak metal satın alınmasına ilişkin bir mutabakat sağlandığını, söz konusu metal alımı için davalı tarafından düzenlenen proforma faturaya istinaden 81.090,20 USD tutarında bir avans ödemesi gerçekleştiğini, ancak emtianın dokuz ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen gönderilmediğini, müvekkilinin avans ödemesinin iadesini talep etmişse de davalı tarafından ödemenin iadesi için herhangi bir adım atılmadığını, alacağın tahsili için son çare olarak icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı şirketin göstermiş olduğu merkez adresinin Hindistan Cumhuriyeti sınırları içerisinde olduğunu, bu sebeple yabancılık unsurunun oluştuğunu, açılan davanın devamı için uygun bir teminat belirlenmesini, davacı ile aralarında her ne kadar metal alımına ilişkin sözleşmeler bulunsa da davaya konu olan sözleşmede uygulanacak hukuk ve tahkime ilişkin kayıtların bulunduğunu, sözleşme ile ilgili bütün ihtilafların çözümünde “Indian Trade Arbitration Comission” (Hindistan Ticaret Tahkim Komisyonu)’na başvurulması gerektiğine ilişkin kayıt bulunduğunu, tarafların aralarında yapmış oldukları tahkim anlaşmasına istinaden yapmış oldukları itirazın kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan 15.07.2017 tarihli sözleşmenin 13 üncü maddesinde “sözleşmenin yapılışı, geçerliliği ve ifa edilmesi, Hindistan’ın sözleşme kanununa tabi olacaktır.” düzenlemesinin mevcut olduğu, ayrıca sözleşmenin tahkim başlıklı 15 inci maddesinde de “Bu sözleşmeyle veya gereğinin yerine getirilmesiyle ilgili bütün uyuşmazlıklar, iki taraf arasında yürütülecek dostane müzakereler yoluyla ele alınacaktır. Eğer hiçbir çözüme ulaşılamazsa durum o zaman Hindistan Ticari Hakemlik (Tahkim) Komisyonu’na havale edilecektir. Tahkim masrafları, tahkim teşkilatı tarafından aksine bir karar verilmedikçe kaybeden tarafça karşılanacaktır.” hükmüne yer verildiği, davalının tahkim ilk itirazını süresi içinde ileri sürdüğü, mahkemece yapılan araştırmada Hindistan’da sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde faaliyet gösteren ticari tahkim kurumlarının bulunduğu, bu nedenle davacı ile davalı arasındaki tahkim şartının uygulanabilir olduğu, Hindistan şirketi olan davacının talep ve yönlendirmesiyle sözleşmeye böyle bir hükmün konulmuş olabileceği, düzenlemenin davacı lehine yorumlanması gerektiği ve tüm bunlara göre taraflar arasındaki sözleşmenin 15 inci maddesi gereğince öncelikle Hindistan Ticari Hakemlik (Tahkim) Komisyonu’na başvuru şartının davacı tarafından yerine getirilmeden davanın açıldığı ve davalının yapmış olduğu tahkim ilk itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça sunulan sözleşmedeki tahkim şartının geçerli olmadığını, davalının, davaya ilişkin olarak tahkim itirazında bulunduğunu ve uyuşmazlığı çözmeye yetkili merci olarak “Indıan Trade Arbıtratıon Commıssıon” Türkçe tercümesiyle Hindistan Ticaret Tahkim Komisyonu adında bir birimi gösterdiğini, “Indıan Trade Arbıtratıon Commıssıon” adında bir tahkim yargılama birimi ya da mahkemesi bulunmadığını bu durumda doğrudan Türk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kararlaştırılan tahkim yerinin gerçekte mevcut olup olmadığının tespitinin yapılması gerektiğini, tarafların var olmayan veya belirlenemeyen bir tahkim kurumuna atıf yapmaları halinde hakem heyetinin nasıl oluşturulacağı veya tahkimin hangi kurallara göre yürütüleceğini belirlemek de mümkün değilse o zaman tahkim anlaşmasının icrasının mümkün olmadığına karar vermek gerekeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili Hindistan ülkesinde sözleşmede belirtilen “İndian Trade Arbitration Commission” isminde bir tahkim kurumunun bulunmadığını, bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan tahkim şartının geçerli olmadığını ileri sürmüş ise de buna ilişkin belge sunmadığı, bu nedenle davacı istinaf sebebi yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alan tahkim şartının geçerli olup olmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun (4686 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.