Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/84 E. 2022/6216 K. 22.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/84
KARAR NO : 2022/6216
KARAR TARİHİ : 22.09.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.10.2018 tarih ve 2018/28 E. – 2018/613 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 06.10.2020 tarih ve 2019/516 E. – 2020/933 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. …..dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı ……’den satın aldıkları taşınmazlar üzerinde bulunan kaldırılacağı inancı ve davalı bankanın yönlendirmesi ile para yatırdıklarını, ancak bankanın ipotek kaydını terkin etmediğini ileri sürerek, müvekkillerin davalı bankaya borçlarının olmadığının tespiti ile müvekkillere ait Kırşehir ili, Merkez ilçesi, Aşıkpaşa mahallesi, 5195 ada, 6-7-8 parsel ile Kırşehir ili, Merkez ilçesi, Aşıkpaşa mahallesi, 5001 ada 5-6 parselde kayıtlı 5 adet taşınmaz kaydında davalı bankaya ait ipotek şerhlerinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazlar üzerinde dava dışı Şahinoğulları İnşaat Mobilya ve İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Şahinoğulları Parke Mobilyacılık Nakliyecilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin müvekkili banka ile imzaladıkları genel kredi sözleşmeleri hükümleri gereğince yine dava dışı taşınmaz maliki Hüseyin Şahin tarafından müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, taşınmaz sahibinin dava konusu taşınmazları 21/07/2014 tarihinde davacılara devrettiğini, devir öncesinde ve sonrasında müvekkili bankaya hiçbir bilgi verilmediğini, davacı tarafın üzerinde müvekkili banka lehine ipotek bulunduğunu bildiği taşınmazı bu haliyle satın alındığını, borcun bitmesi halinde ipoteğin fekkedileceğinin bildirildiğini, paranın dava dışı şirket hesabına gönderildiğini ve bir kısmının şirket temsilcisi tarafında çekildiğini, bir kısmının ise kredi borcu ödemesinde kullanıldığını, halen şirketin müvekkili bankaya borcu bulunduğunu, ayrıca Kırşehir İli, Merkez ilçe, Aşıkpaşa Mah., 5195 ada 6 ve 7 parseller üzerinde müvekkil lehine tesis edilmiş bir ipoteğin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı yanca taşınmazların devir tarihi olan 21/07/2014 tarihinde dava konusu taşınmazlardaki ipoteklere karşılık 330.000,00 TL ödeme yapıldığını ve bu durumun banka müdürünün söylemesi sonucu gerçekleştiğini, ancak buna rağmen ipotek şerhlerinin kaldırılmadığını, müvekkilinin yanıltıldığı iddia edilmiş ise de; dosyada ki mevcut delillere göre 21/07/2014 tarihinde 25103207 no’lu dava dışı Şahinoğulları İnş. Mob ve İnş. Malzemesin San. ve Tic. Şirketi hesabına 330.000,00 TL yatırıldığı, dekont üzerinde işlem açıklaması olarak; 5001 ada 5-6 parsel ve 5195 ada 6 parsel arsa satış bedeli olarak belirtildiği, bu hesap üzerinden şirket yetkilisi Hüseyin Şahin tarafından muhtelif tarihlerde yatırılan paranın çekilerek kullanıldığı, kredi ödemesi yapıldığı, bankaya yatırılan toplam 330.000,00 TL’den 141.397,06 TL’sinin bankanın kredi ödemesi için kullanıldığını, söz konusu paranın ipotek bedeli için yatırıldığına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından davacı yanın vaki iddiasının yerinde olmadığını, ayrıca tanık Musa Sezen’in bankaya yatırılan 330.000,00 TL’nin ipoteğin kaldırılması için yatırılan para olduğunu, banka müdürünün kendilerine 330.000,00 TL’nin yatırılması halinde ipoteğin kaldırılacağını ve bu işin en geç bir ay içerisinde çözüleceğini söylediğini ifade etmiş ise de, tanık Mahmut Sezen’in yatırılan 330.000,00 TL’nin ipoteğin kaldırılması için yatırıldığını, banka müdürünün yanına gittiklerinde banka müdürünün kendilerine “Bunların 328.000,00 TL borcu var siz 330.000,00 TL yatırırsanız ipotekleri bir ay içerisinde kaldırırız.” dediğini, banka müdürünün vermiş olduğu hesaba havale yaptıklarını, işlem açıklamasındaki “5001 ada 5-6 parsel, 5195 ada 6 parsel arsa satış bedelidir” açıklamasını müdürün ve oradaki çalışan bayanın söylemesi üzerine yaptığı şeklinde beyanda bulunulmuş ise de; bu durumun davalı banka açısından 21/07/2014 tarihi itibariyle ipoteğe konu taşınmazlardaki ipotek bedelinin ödendiği olarak yorumlanamayacağını, davacıların hata ve hile iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı banka lehine ipotek bulunmayan Kırşehir ili, Aşıkpaşa Mah., 5195 ada, 7 ve 8 no’lu parseller ile ilgili olarak davanın usulden reddine, ipotekli Kırşehir ili, Aşıkpaşa Mah., 5001 ada 5 ve 6 parsel ile 5195 ada 6 parsel yönüyle davanın esastan reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacılarca 21/07/2014 tarihinde dava dışı Şahinoğulları İnş. Mobilya ve İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şirketi hesabına dava konusu parsellerin Hüseyin Şahin’den satın alındığı, parseller üzerinde davalı banka lehine konulmuş ipotek bulunduğundan şirket borcuna karşılık 330.000,00 TL yatırılması halinde ipoteğin kaldırılacağının banka yetkilisi ile müdürü tarafından beyanı üzerine söz konusu bedelin bankaya yatırıldığı, ancak taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığı, müvekkillerinin aldatıldığı ve yanıltıldığı istemiyle işbu dava açılmış ise de, davacı tarafın müvekkillerinin yanıltıldığı veya aldatıldığı hususunu somut bilgi belgeyle ispatlayamadığı, tanık olarak gösterilen kişilerin ise davacılardan…’ın eşi ve amcasının oğlu olduğu, tanık beyanlarına göre 330.000,00 TL’nin taşınmazların üzerindeki ipoteğin kaldırılması için yatırıldığı beyan edilmiş ise de, dava dışı şirket hesabına yatırılan dekont üzerinde açıkça 5001 ada, 5-6 parsel ve 5195 ada 6 no’lu parselin arsa satış bedeline ilişkin olduğunun belirtildiği, söz konusu dekontta taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılması için bu bedelin yatırıldığına ilişkin herhangi bir şerh düşülmediği gibi paranın da dava dışı şirketin hesabına yatırıldığı, hesaba yatırılan paranın bir kısmının şirketin kullanmış olduğu kredi borcundan kullanıldığı, kalan kısmının ise şirket yetkilisi tarafından muhtelif tarihlerde çekildiği, bu hale göre davacı yanın 21/07/2014 tarihinde 330.000,00 TL’yi dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılması için yatırıldığı ve müvekkillerinin yanıltıldığı ve aldatıldığı hususlarını ispatlayamadığı, dava konusu 5195 ada 7 ve 8 no’lu parsellerde ise davalı banka lehine konulmuş herhangi bir ipotek şerhinin bulunmadığı, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmişitr.
Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.