Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8362 E. 2023/844 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8362
KARAR NO : 2023/844
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Asıl ve birleşen davanın usulden reddi

Taraflar arasındaki menfi tespit ve muarazanın giderilmesi davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl ve birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, duruşma istemli olarak asıl ve birleşen davada davacılar vekili, asıl davada katılma yoluyla davalı vekili ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 14.02.2023 günü hazır bulunan davacı …Ş. vekilleri Av. …, Av. …, davalı Enerjigaz Gaz Elek.Su Dağ.A.Ş. vekili Av. …, davalı … Belediyesi vekili Av. …, birleşen davada davalı … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili dava dilekçelerinde; davacılar ile davalılar arasında, davalılardan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş.’nin (Başkent Gaz) hisselerinin devrine ilişkin ihale sırasında davacılar tarafından verilen Bank Asya’ ya ait 11.03.2008 tarihli teminat mektubunun ödenmesi konusundaki muarazanın giderilmesini ve ihale şartnamesinden doğan bir borcunun bulunmadığının tespiti ile söz konusu teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1-Asıl davada davalı … Belediyesi Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, idari yargının görevli olduğunu, dava değerinin eksik gösterildiğini, davada ne istendiğinin belirsiz olduğunu, ihale sürecinin işlediğini, ek teminat istenmesinin şartnameye uygun olduğunu, bunun cezai şart anlamına gelmediğini, davacının durumu farklı mecralara çekerek ihtiyati tedbir istediğini, müvekkilinin BOTAŞ’a takipli bir borcu bulunmadığını, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin kanuna ve şartname hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2-Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesinde; Mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkilinin 07.02.2009 tarihli kararı ile Başkent Gazın %80 hissesinin özelleştirme programına aldığını, müvekkilinin ihalede hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bununla birlikte Belediyenin işlemlerini 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’a ve şartname hükümlerine uygun olarak gerçekleştirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 26.02.2013 tarih, 2010/308 E. ve 2013/63 K. sayılı kararı ile davacının şartnameden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, dolayısıyla teminat mektubunun garanti ettiği riskin gerçekleştiği, şartnamenin 10/c maddesi uygulamasının teminat mektubunun garanti ettiği risk kapsamında olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, … tarafından yürütülen ancak tamamlanamayan özelleştirme sürecinin ihale sonlandırıldıktan sonra … tarafından yürütülüyor olmasının bu İdareyi taraf konumuna sokmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı … vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 21.10.2014 tarih, 2013/14029 E. ve 2014/16129 K. sayılı kararıyla taraflar arasında görülen Danıştay’da süren davanın da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu uyuşmazlığın ihale aşamasıyla ilgili olduğu, sözleşme imzalanmadığından irat kaydetme işleminin ihalenin sözleşme öncesi aşamasına ilişkin bulunduğu, davanın 2755 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (2577 sayılı Kanun) 2 maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında idari yargının görevine girdiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri, birleşen davada davalı vekili ve katılma yoluyla asıl davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl ve birleşen davada davacı …Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki işlemin idari işlem olmadığını, adli yargının görevli bulunduğunu kaldı ki dosya daha önce Yargıtay incelemesinden geçerek yargı yoluna ilişkin her hangi bir bozma gerekçesi yapılmadığını, bu durumun usuli kazanılmış hak oluşturduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

2. Asıl ve birleşen davada davacı Energaz Gaz Elektirik Dağıtım A.Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki işlemin idari işlem olmadığını, adli yargının görevli bulunduğunu, dosyanın daha önce Yargıtay incelemesinden geçtiğini, yargı yoluna ilişkin bozma gerekçesi yapılmadığını, bu durumun usuli kazanılmış hak oluşturduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiştir.

3. Asıl davada davalı … Belediyesi Başkanlığı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın idari yargı yoluna tabi olduğunu, bu sebeple kararın onanması gerektiğini fakat Yargıtay aksi görüşte ise kararın esastan reddi gerektiğinden gerekçesi değiştirilerek onanmasını istemiştir.

4. Birleşen davada davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle, müvekkiline husumet düşmediğini, bu hususun Mahkemenin ilk kararında da belirtildiğini ve tarafların bu hususu temyiz etmemesi ve Yargıtayca bozma sebebi yapılmamış olmasına göre kararın kesinleştiğini ileri sürerek birleşen davaya ilişkin kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anonim şirket hisse devrine ilişkin ihale nedeniyle verilen geçici teminat mektubunun paraya çevrilmesi yönündeki muarazanın giderilmesi ile bu ihale şartnamesinden kaynaklı bir borcun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2755 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davada davalı … Belediyesi Başkanlığı vekilinin tüm itirazları yerinde değildir.

2.Birleşen davada davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Mahkemece 26.02.2013 tarihinde verilen ilk kararda birleşen dava yönünden davalı yana husumet düşmeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olup davacıların temyizi üzerine Dairemizin 21.10.2014 tarihli kararı ile bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece birleşen davaya yönelik verilen pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararı kesinleşmiş olup birleşen dava ile ilgili olarak dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.

3. Asıl davada davacılar vekillerinin temyiz itirazlarına gelince, dava konusu 11.03.2008 tarihli teminat mektubunun lehdarı davacılar, muhatabı ise davalı … olup uyuşmazlıkta teminat mektubunun verilmesine neden olan ihale temel ilişkisine dair iddia ve savunmaların incelenmesi gerekmektedir. Bu inceleme sırasında davacılar tarafından Danıştay’da açılan davanın değerlendirilmesi gereği somut olaydaki uyuşmazlığı idari yargı görev alanına dahil etmeyeceği gibi evvelce yargı yoluna dair yapılan temyiz itirazlarının bozma sebebi yapılmamış bulunması da davacılar açısından usuli müktesep hak teşkil eder. Açıklanan bu sebeplerle Mahkemece Dairemizin 21.10.2014 tarihli bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davada idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Asıl davada davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin asıl davada davalıdan alınarak davacılara verilmesine,

Takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin birleşen davada her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istekleri hâlinde asıl ve birleşen davalarda davacılara, birleşen davada davalıya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden asıl davada davalı … Başkanlığına yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.