Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8317 E. 2022/134 K. 11.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8317
KARAR NO : 2022/134
KARAR TARİHİ : 11.01.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.12.2018 tarih ve 2018/262 E. – 2018/1125 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı …Ş. vekili, 05.10.2021 tarih ve 2018/262 E. – 2018/1125 K. sayılı ek kararın ise asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalı …Ş. tarafından davacı şirket aleyhine Bakırköy 1. İcra Müdürlüğü’nün 2006/9313 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığını, takibe dayanak senedin muvazaalı olarak tanzim edildiğini, borçlanmaya dayanak temlik alacağının bugüne kadar davacı şirkete ödenmediğini, senetle borçlanmaya konu temlik miktarının 71.594,63 TL olduğunu, bu temlikin varlığı kabul edilse bile kambiyo takibine konu senedin 300.000,00 TL miktarlı olduğunu ileri sürerek davacı şirketin takibe konu senedin 228.405,37 TL’lik kısmından ve fer’ilerinden borçlu olmadığının tespitine, davalı takip alacaklısının kambiyo takibi için istemiş olduğu yıllık % 80 oranında faiz talebinin reddi ile yıllık % 25 oranında faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı …Ş. vekili, davalı şirketin dava konusu senette iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, senedi lehtar Bilgi Dış Ticaret A.Ş.’ne sattığı malların bedeli ve diğer cari hesap alacaklarının tahsili maksadı ile aldığını, davacının temlikname ile ilgili iddialarının müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Birleşen davada davacı vekili, davalılardan Bilgin Dış Tic. A.Ş. tarafından davacı şirket aleyhine Bakırköy 1. İcra Müdürlüğü’nün 2006/9313 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığını, takibe dayanak senedin muvazaalı olarak tanzim edildiğini, borçlanmaya dayanak temlik alacağının bugüne kadar davacı şirkete ödenmediğini, senetle borçlanmaya konu temlik miktarının 71.594,63 TL olduğunu ileri sürerek davacı şirketin takibe konu senedin 71.594,63 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine ve davacı ile davalılardan Bilgi Dış Tic. A.Ş. arasından tanzim edilen temliknamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı …Ş. vekili ve davalı …Ş. vekili davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davada taraf olan şirket ortaklarının aynı kişiler olmasının her bir şirketin bağımsızlığını ortadan kaldırmayacağı, diğer yandan senedin muvazaalı düzenlendiği iddiasında bulunan asıl ve birleştirilen dosya davacısı kendi muvazaasına dayanamayacağı, bu yönde yazılı delil de sunulmadığı, ticari şirketlerin bağımsızlığı gözetildiğinde somut olayda temsilcinin temsil hakkını kötüye kullandığının da kanıtlanamadığı ve davalıların kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen dava dosyası yönünden davanın reddine, davalıların kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ve davalı …Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece asıl ve birleşen dosyada verilen kararın temyizi üzerine Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelenmesinde, asıl ve birleşen davada verilen hükmü temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl ve bir adet maktu temyiz harcını ve temyiz yoluna başvuru harcını yatırmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla dairemiz 08.03.2021 tarihli kararı ile hükmü temyiz eden asıl ve birleşen davanın davacı vekiline maktu temyiz harcının ve temyiz yoluna başvuru harcının yatırılması için muhtıra çıkarılarak HUMK’nun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra sonucuna göre dosyanın gönderilmesi için yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince 05/10/2021 tarihli ek karar ile Dairemiz kararı doğrultusunda asıl ve birleşen davada davacı vekiline eksik harcın yatırılması için çıkarılan ihtarlı tebligatın 31/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, muhtırada belirtilen 1 haftalık kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle HMK’nun 344. maddesi gereği asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, işbu ek karar asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle mahkemenin 05/10/2021 tarihli ek kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl ve birleşen davada davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacının açmış olduğu menfi tespit davasında talebi üzerine mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiği, yapılan yargılama sonucunda ise davanın reddine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemece borçlu, alacaklının ihtiyati tedbir kararı dolayısıyla alacağına geç kavuşmuş olmasından kaynaklanan zararı için tazminata mahkum edilir (İİK m. 72/4, c.2). Ayrıca borçlunun tazminata mahkum edilmesi için kötüniyetli olması da şart değildir (İcra İflas Hukuku Ders Kitabı, Prof. Dr. Baki Kuru, s. 150). Bu nedenle yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak asıl ve birleşen dava davalısı Bilgin Dış Tic. A.Ş.’nin tazminat isteminin değerlendirilmesi gerekirken mahkemece kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı belirtilerek tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, mahkemenin 05/10/2021 tarihli ek kararının ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın asıl ve birleşen davada davalı …Ş. yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı …. Tic. A.Ş.’ye iadesine, 11/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.