YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8302
KARAR NO : 2023/2453
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1134 Esas, 2021/1332 Karar
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/584 E., 2019/284 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı banka bakımından reddine, davalı Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi bakımından kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen İstanbul 6. İcra Dairesinin 2015/3370 E. sayılı dosyasında kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu sıfatıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin anılan kredi sözleşmesindeki imzasının sahte olduğunu, davalı bankaya bu durumun bildirildiğini, taraflarca bu hususlar ilgili protokol imzalandığını ve banka tarafından müvekkili hakkında takipten feragat edildiğini, anılan icra dosyasının yenilerek 2018/20155 sayılı esasını aldığını, iki yıl sonra müvekkiline tekrardan ödeme emri tebliğ edildiğini, davalıların kötü niyetli olduğunu ileri sürerek müvekkilinin İstanbul 6. İcra Dairesinin 2018/20155 E. sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı … Yön. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; takip konusu alacağı T. Garanti Bankası A.Ş.’nin müvekkiline temlik ettiğini, temlik eden tarafından İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2015/33701 E. sayılı dosyası ile dava dışı borçlu şirket, kefil Hüseyin Dönmez ile davacı … yönünden esas takibe geçildiğini, borca dayanak genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davacının imzasının sahte olduğuna dair mahkeme kararı bulunmadığını, müvekkili tarafından binlerce temlikli dosyadan işlem yapılmakta olduğunu, davaya konu icra dosyasında sehven yenileme yapıldığını, dosya borcunun dava dışı kefil Hüseyin Dönmez yönünden devam ettiğini, davacının hiç bir suretle zarar görmediğini, davacının hukuki yararı bulunmadığını ve müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2-Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; genel kredi sözleşmesi borcunun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İstanbul 6. İcra Dairesinin 2015/33701 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, İstanbul 6. İcra Dairesi’nin 2015/33701 Esas sayılı dosyasından ödeme emrini tebellüğ eden davacı …’ın vekili aracılığı ile taraflarına ulaştığını ve davacının kefilliğinin devam etmediğinin öğrenilmesi üzerine davacı yönünden icra takibinden feragat edildiğini, müvekkilinin icra dosyasında alacaklı sıfatı bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili banka arasında akdedilen 01/06/2016 tarihli ibraname gereği davacı ile karşılıklı ibralaşıldığını, imza itirazının kefaletten azil nedeniyle incelenemeyeceğini, davalı temlik alana durumun bildirildiğini, kötü niyetli olmadıklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … hakkında İstanbul 6. İcra Dairesinin 2015/33701 E. sayılı dosyasında 25.11.2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı, alacaklı banka ile davacı borçlu … arasında 06.01.2016 tarihli ibranamenin düzenlenerek, alacaklı banka vekilince borçlu … hakkındaki takipten 07.06.2016 havale tarihli dilekçe ile feragat edildiği, bankanın alacağı Hayat Varlık Yön. A.Ş.’ye temlik ettiği, temlik alan vekilince icra dosyasının yenilenerek borçlulara ödeme emrinin gönderilmesinin talep edildiği, temlik eden banka tarafından takipten feragat edilmesi ve ibraname düzenlenmesi nedeniyle temlik eden davalı tarafından alacağın istenemeyeceği, icra dosyası üzerinden alacak talebinde bulunulması nedeniyle davacının bu davalıya karşı dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, temlik edenin taraf sıfatı bulunmadığı, temlik edenin durumu temlik alana bildirdiği gerekçesiyle temlik alan yönünden davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, diğer davalı temlik eden yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yönünden borcun sona erdiği ve feragat yapıldığı bildirilmediğinden yenileme emri gönderildiğini, davacı yönünden dosyadan feragat edildiğinin görülmesi ile icra dosyası ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını, davacı … yönünden icra dosyasından feragat edildiğinden davacının borçlu sıfatı kalmadığını ve davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, yenileme emri gönderilmesinin hukuki yararın varlığını kanıtlar nitelikte olmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, bir an için davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı olduğu düşünülse dahi müvekkil şirket yönünden kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı banka bakımından verilen ret kararının kesinleştiği, davalı … bakımından ise temlik alan tarafından yapılan yenileme işleminin maddi hukuka dayalı olmadığını, menfi tespit davasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, davaya davalı temlik alanın neden olduğu gerekçesiyle davalı Dünya Varlık Yönetim Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın davalı … bakımından hukuki yarar yokluğundan, davalı banka bakımından dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı şirketin yaptığı yenileme işleminin alacağın tahsiline yönelik olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, dava devam ederken bile davalı tarafça mesaj yoluyla alacağın talep edilmeye devam edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ‘nun 72 nci maddesi
3. Değerlendirme ve Sonuç
Dava konusu takip dosyasında, temlik eden davalı bankaca feragat ve ibraname sunulmasına rağmen temlik alan davalı … şirketinin, davacı için takipte yenileme yapması ve takibe devam etmesi nedeniyle; icra tehdidi altında kalan davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile davalı … hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğundan reddi doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.