YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8292
KARAR NO : 2022/9188
KARAR TARİHİ : 19.12.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.09.2021 tarih ve 2021/128 E. – 2021/635 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın ticari müşterisi olduğunu, davalı bankadan 24.09.2010 tarihi ile 30.09.2015 tarihleri arasında hiçbir kredi kullanmadığı halde davalı bankaca haksız ve hukuka aykırı olarak kredi tahsis ve istihbarat ücreti adı altında mevduat hesabından kesintiler yapıldığını, kredi kullanılsa dahi yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 17.850,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilemesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kredi kullandığını, yapılan kesintilerin kredi sözleşmesi hükümlerine ve emsal bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında birden fazla ticari kredi sözleşmesi düzenlendiği ve bu kredi sözleşmelerine göre davacıya kredi kullandırılarak masraf tahsil edildiği, bir kısım sözleşmenin Borçlar Kanunu, bir kısım sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu kapsamında kaldığı, Borçlar Kanunu kapsamında kalan 13/07/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerle ilgili tahsil edilen BSMV dahil 2.336,25 TL kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin diğer banka uygulamaları kapsamında makul olduğu bilirkişi incelemesi sonucu tespit edildiğinden davacının ödediği bu miktarın tahsili talebinin yerinde olmadığı, Türk Borçlar Kanunu kapsamında kalan 17/08/2012 ve 30/06/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerle ilgili davalı bankanın kredi sözleşmelerinin imzalanmasından önce davacıya ön bilgi formunu verdiği, ön bilgi formunun davacı tarafça imzalı olduğu ve bir suretinin davacıya verildiğine dair ibarenin bulunduğu, bilgilendirme formunda atıf yapılan genel kredi sözleşmesinin 6.2 maddesinde “Taraflar kredi ve bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tüm masraf ve ücretlerle sair giderlerin işbu sözleşmenin ekinde liste halinde yer aldığını ve taraflarca kabul edildiğini beyan ederler” hükmünün bulunduğu, sözleşme ekinde banka tarafından alınacak masrafların gösterildiği bir listenin bulunduğu ve bu listenin davacı şirketin imzasını taşıdığı görülmekle belirtilen sözleşme hükmünün taraflar arasında müzakere edilerek sözleşmeye konulduğunun kabulü gerektiği, her iki kredi sözleşmesinin de hükümlerinin genel işlem koşulu niteliğinde olmadığı ancak 13/06/2021 tanzim tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere sözleşme ekindeki 29/06/2012 tarihli Ticari Kredi Komisyon Listesine göre alınması gerekenden fazla masraf tahsil edildiğinden bu masrafların iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 12.101,25TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 619,98 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.