Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8281 E. 2022/9091 K. 14.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8281
KARAR NO : 2022/9091
KARAR TARİHİ : 14.12.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.05.2019 tarih ve 2018/840 E. – 2019/367 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 32.970,91 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkili idare ile davalı banka arasında toplam 530 kişi için maaş ödeme ihalesi yapılarak 3 yıllık süre için 30.12.2011 tarihinde Kamu Kurumları Maaş Ödemesi Protokolü düzenlendiğini, davalı banka tarafından toplam 305.084,64 TL ödendiğini, boş olan normlar için bırakılan 20.915,36 TL’nin bankaca vadeli hesap açılarak muhafaza edildiğini, bu paranın 8.519,60 TL’sinin müvekkilinin talimatı üzerine bir şirkete ödendiğini takiben 3 personel için 768,60 TL promosyon ödemesi yapıldığını, 13.489,31 TL’ye ise haksız el konulduğunu, davalı bankadan paranın iadesinin talep olunduğunu, ancak talebin red olunduğunu, müvekkili idarece 530 kişi için değil 530 norm için ihaleye çıkılmış olduğunu, idare bünyesinde 530 norm bulunduğunu ancak 496 personel olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili idare hesabından alınan 13.489,31 TL’nin alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili taraflar arasında düzenlenen Maaş Ödemesi Protokolde 15.01.2012 tarihinden itibaren ilk maaş ödemesi yapılması şartı ile 3 yıl süreyle 530 personel için 326.000,00 TL promosyon ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığını, ancak protokol süresinde toplam 496 personel için kişi başı 615,09 TL olmak üzere 305.084,64 TL promosyon ödemesi yapıldığını, davacı idare tarafından protokol hükümlerine aykırı olarak bir şirket hesabına 8.519,60 TL aktarıldığının tespit olunduğunu, müvekkili banka işleminin protokole uygun olduğunu, Başbakanlık Genelgesinde verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılacağının ifade olunduğunu savunarak asıl davanın reddini, aynı dilekçesinde idarenin talimatı ile protokole aykırı şekilde bir şirketin hesabına aktarılan 8.519,60 TL’nin 09.03.2015 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, protokol uyarınca promosyon ödemelerinin 496 personele yapılacağının kararlaştırıldığı, belirlenen bedelin 496 personele ayrı ayrı ödendiği, davalı karşı davacı bankanın protokolden kaynaklanan edimini yerine getirdiği, davacı kurumun talep edebileceği bir miktarın söz konusu olmadığından asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, karşı dava yönünden ise davacı karşı davalı tarafından münhasıran kurum personeline dağıtılacağı protokol ile kararlaştırılan promosyon bedelinin hem protokole hem de Başbakanlık 2010/17 sayılı Genelgesine aykırı olarak davadışı Asya Paz. Dr. Ür. Td. Şti.’ne aktarıldığı anlaşıldığından davalı karşı davacı banka tarafından açılan karşı davanın kabulü ile 8.519,60 TL’nin davacı karşı davalı kurumdan tahsili ile davalı karşı davacı bankaya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı-karşı davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.