YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8270
KARAR NO : 2023/2358
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/778 Esas, 2021/1113 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2018/185 E., 2019/961 K.
Taraflar arasındaki haksız rekabet ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.03.2013 tarihli ve 2012/02215 tescil numaralı tasarım tescil belgesi ve 21.06.2015 tarihli ve 2015/05623 numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesi ile çerez kavurma makinesi tasarımının sahibi olduğunu, davalının ise davacının adına tescilli makine modelinin benzerini üreterek internet sitesinde sattığını, kataloglarında sergilediğini, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 81 inci maddesine aykırı hareket ettiğini, ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek davalının üretiminin davacının tasarım hakkına tecavüz ettiğinin, haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, üretimin durdurulmasına, üretimde kullanılan makine ve teçhizatlara el konulmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının ürettiği makinenin davacı adına tescilli tasarımdan farklı olduğunu, makinenin şapkası, düğmeli kumanda paneli, kapakları gibi kısımların farklılık oluşturduğunu, davacı tarafından alınan tespit raporunun da bu yönde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her iki tarafın davaya konu ürünlerinin de kuruyemiş kavurma makinesi oldukları, iki tarafa ait kuruyemiş kavurma makinelerinin köşeli görünümde oldukları, ilk bakışta benzerlik gösterdikleri, ancak her iki raporda da belirtildiği şekilde bu makineleri birbirinden ayıran bir çok özelliğin de mevcut olduğu, işin doğası gereği davacı adına tescilli kuruyemiş kavurma makinesine görsel olarak benzer şekilde piyasada çok sayıda farklı özellikte ürün bulunduğu, hükme esas alınan raporda yapılan tespitler gereği somut olayda 6769 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinde düzenlenen tasarım hakkına tecavüz sayılan durumların oluşmadığının belirlendiği, ayrıca tespit dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile mahkeme dosyasından aldırılan rapor arasında çelişkinin de bulunmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının bir çok seçenek özgürlüğünün bulunduğunu, buna rağmen davacının tasarımına benzer bir tasarımın kullanıldığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın talebiyle Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/53 Değişik İş sayılı tespit dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda davalının kullandığı kuruyemiş kavurma makinesinin davacı adına tescilli olan ve koruma altında olan kuruyemiş kavurma makinesiyle birbirlerinin aynısı olmadıkları ve genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları, her iki tarafın davaya konu ürünlerinin de kuruyemiş kavurma makinesi oldukları, iki tarafa ait kuruyemiş kavurma makineleri köşeli görünümde olduklarından ilk bakışta benzerlik gösterdikleri, ancak her iki raporda da belirtildiği şekilde bu makineleri birbirinden ayıran bir çok özelliğin de mevcut olduğu, işin doğası gereği davacı adına tescilli kuruyemiş kavurma makinesine görsel olarak benzer şekilde piyasada çok sayıda farklı özellikte ürün bulunduğu, hükme esas alınan raporda yapılan tespitler gereği somut olayda 6769 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinde düzenlenen tasarım hakkına tecavüz sayılan durumlardan birinin oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2012/02215 ve 2015/05623 numaralı endüstriyel tasarım tescil belgeleri ile davacı adına tescilli olan çerez kavurma makinesi tasarımının benzerinin davalı tarafından üretilerek satılıp satılmadığı, 6769 sayılı Kanun’un 81 inci maddesine aykırı hareket edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6769 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(K)
KARŞI OY
1. Dava, tescilli tasarım hakkına tecavüzün tespit, men ve ref’i ve ile tazminat istemlerine ilişkindir.
2. Mahkemece, davalının tecavüz eyleminin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf İsteminin esastan reddine karar verilmiştir.
3. Olaya uygulanacak 6769 s. SMK’nın 81/1-a maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, “tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak” tescilli tasarım hakkına tecavüz olarak kabul edilen eylemler arasında sayılmıştır.
4. SMK’nın 56. Maddesi uyarınca, ürünün dış görünümü itibariyle birebir aynısı olan veya sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteren dış görünüme sahip tasarımlar aynı tasarımlar olarak kabul edilir.
Aynı olmayan ve küçük ayrıntıların ötesinde farklı olan sonraki tasarımların, önceki tescilli tasarıma tecavüz niteliğinde olup olmadığının ise “ayırt edicilik incelemesine göre tespiti” gerekir. Sonraki tasarım genel izlenim itibariyle öncekine nazaran ayırt edici unsurlara sahip değilse sonraki tasarımın önceki tasarıma tecavüz halinde olduğunun kabulü gerekir.
Tasarım hakkına tecavüz davalarında tescilli tasarımın, kendin önceki tasarımlara göre yeni ve ayırt edici unsurları dikkate alınarak bilgilenmiş son kullanıcı tarafından algılanan genel izlenime göre değerlendirme yapılmalıdır.
Bir tasarımda “zorunlu işlevsel unsurlar” tasarımın yenilik ve ayırt edicilik incelemesinde dikkate alınmaz.
Seçenek özgürlüğünün geniş olduğu bir ürün kategorisinde, önceki tasarımlara yaklaşmak tecavüz tehlikesini arttıracaktır. Tasarıma tecavüz davalarında öncelikle karşılaştırılan tasarımların ortak noktalarının tespiti, akabinde de ayrışan unsurların ortaya konularak karşılaştırma yapılması gerekmektedir.
Mülga 554 S. Tasarım KHK, 6769 S. SMK ve Dairemizin yerleşik kararlarından süzülerek ortaya çıkan ilkesel unsurlar somut olaya uygulandığında, davacı taraf adına tescilli 2015/05623 sayılı “çerez makinesi” tasarımın, önceki tasarımlara göre ayırt edici özgün temel unsurunun, kamara tipi iki adet yuvarlak pencereye ve çatı benzeri önce ortaya yükselen, sonra 90 derece açıyla sağa ve sola kıvrılan kontrol paneline ilişkin davlumbaza sahip olması olduğu anlaşılmaktadır. Davalıya ait çerez makinesi tasarımının da aynı geometrik forma, çift kamara tipi pencereye, hemen hemen aynı düz ve ters açılarla yükselen davlumbaza sahip olduğu, diğer bir anlatımla, davacı tasarımına ilişkin bütün özgün unsurların davalı tasarımında da bulunduğu, bunun dışında kapı kulplarının konumlandırılması, dikdörtgen geometri formlar, makinenin üst bölgesinde boru tipi havalandırma çıkışının cihazın davlumbaz üzerinde konumlandırılma şeklinin de tamamen aynı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, kontrol paneli, ürün çıkış deliği ve kovanın konumlandırma şekli de tamamen aynı ise de bu kısımların işlevsel özelliklere ilişkin olması nedeniyle dikkate alınmaması gerekmektedir.
Ürünün nihai kullanıcısının çerez kavurma işi yapan çerezciler ve bu ürünleri satan işyerleri olduğu anlaşılmaktadır.
Ortalama bilgilenmiş son kullanıcı kitlesinin umumi bakış açısı nazara alındığında, davacı tasarımına ait özgün unsurların tamamının davalı tasarımında da aynen bulunduğu, davalı tasarımında ilave olarak bazı şekil ve süslemelerin bulunmasının davacı tasarımına benzerliği kaldırmadığı ve ayırt ediciliği de sağlamadığının kabulü gerekirken, davalı tasarımının kontrol panelinin elektronik panel olması, çift değil tek kapılı olması, büyüklük/küçüklük gibi tasarımların ayırt ediciliğinin belirlenmesinde dikkate alınmayacak unsurların hesaba katılarak, davalının bütün tasarımını davacı tasarımı üzerine bina ettiği gözden kaçırılarak tecavüz davasının reddine karar verilmesini isabetli bulmadığımdan, davanın reddi kararını onayan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.