YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8268
KARAR NO : 2023/2062
KARAR TARİHİ : 04.04.2023
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/941 Esas, 2021/1522Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/597 E.-2020/90 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine keşidecisi olduğu 3 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlere mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını ancak davalı şirketin çeklerin yetkili hamili olmadığını, çekin lehtar tarafından davalı şirkete, davalı şirket tarafından da …isimli şirkete ciro edildiğini, çeklerin …şirketi tarafından bankaya ibraz edildiğini ve karşılıksızdır işlemi yapıldığını, bu aşamadan sonra …şirketinin cirosunun iptal edildiğini ve çeklerin dava dışı …’ün eline geçtiğini, ibrazdan sonra yapılan ciro alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davalının hamil sıfatının kalmadığını, çeklerin yetkili hamilinin … olduğunu ve ancak adı geçen kişi tarafından takibe konu edilebileceğini, bunun yanında çeklerdeki ciro silsilesinde de kopukluk bulunduğunu zira …şirketinin ibrazdan sonra yaptığı bir ciro bulunmadığını ileri sürerek müvekkilin davaya konu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; çeklerin lehtar tarafından müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilinin de çekleri …şirketine ciro ettiğini, adı geçen şirketin çekleri bankaya ibraz ettiğini, karşılıksızdır işlemi yapılması üzerine müvekkilinin bedelini ödeyip çekleri iade aldığını ve…’ın cirosunun iptal edildiğini, bu aşamadan sonra zorunlu karşılık bedelinin tahsili için çeklerin müvekkili şirketin müdürü olan … tarafından bankaya götürüldüğünü, adı geçene temlik cirosu yapılmadığını, çek yapraklarına …’ün isminin bankanın talebi üzerine yazıldığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya ve icra takibine konu çeklerin asıl borçlusunun davacı olduğu, çekleri elinde bulunduran cirantanın (hamil) ise davalı şirket olduğu, keza icra takip dosyası alacaklısının da davalı şirket olduğu, …’ün davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğu, adı geçenin çekleri 11.06.2018 tarihinde çek yaprak bedelinin (yasal garanti tutarı) ödenmesi için bankaya ibraz ettiği, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen gerekçelerle davalı şirketin çeklerin yetkili hamili olmadığını, yemin deliline dayanmış olmalarına rağmen bu hususun kendilerine hatırlatılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre davacının yemin deliline dayanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davaya konu çekler sebebiyle davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.