YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8240
KARAR NO : 2023/2098
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1182 Esas, 2021/1308 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/955 E., 2021/123 K.
Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı… Yapı Malzemeleri İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan demir alım satımına ilişkin sözleşme nedeniyle müvekkili şirket tarafından toplam 27.780 kg inşaat demirinin İskenderun ilinden müşterinin bulunduğu Niğde iline gönderildiğini, demirin nakliyesinin … isimli kişi tarafından gerçekleştirildiğini, teslim için ödemenin önceden yapılması hususunda anlaştıklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığından müvekkilinin malın tahliyesine izin vermediğini, ancak buna rağmen tırda yüklü malın zorla indirildiğini, malın bedelinin ödenmediğini, müvekkili şirket yetkilisinin Niğde iline gelerek malı geri istemesine rağmen malın tarafına teslim edilmediğini, savcılığa başvurulduğunu, davalı … şantiyesinde bulunan mal için ihtiyati tedbir ve tespit yoluna başvurulduğunu, mahkemece demir miktarının yüzde 30 bedeli teminatı karşılığında malın tedbiren muhafaza altına alınmasına karar verildiğini, muhafaza kararının infaz edildiğini ileri sürerek Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/104 D.İş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararının dosyanın kesinleşmesine kadar devamına, bu aşamada dava konusu demirlerin yediemin değişikliği yapılarak müvekkiline verilmesine, dava konusu 27.7480 kg inşaat demirinin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun, davalı tarafın dava konusu demirler üzerinde mülkiyet hakkı bulunmadığının tespiti ile demirlerin müvekkiline teslimine, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/104 D.İş sayılı dosyası, Niğde İcra Müdürlüğünün 2018/2154 sayılı takip dosysaı masrafları ile birlikte tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin müteahhit olup inşaat işleri yaptığını, müvekkiliyle irtibata geçen kişilerin ellerinde inşaat demiri olduğunu ve alıp almayacağını sorduklarını, müvekkilinin… yapı malzemelerine ait inşaat demirini bedelini ödemek suretiyle aldığını, müvekkilinin muhatabının davacı taraf değil… isimli firma olduğunu, müvekkilinin üçüncü kişi konumunda olduğunu, müvekkilinin davacı ile ticari bir ilişkisi bulunmadığını savunarak öncelikle tedbiren malzemelerin yedieminden tarafına teslimine, davanın esastan ve husumetten reddi ile mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu edilen malın satışı ile ilgili olarak taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından dava konusu yapılan ve dava dosyası ekinde sunulan 17.05.2018 tarih ve 769907 sıra nolu KDV dahil 82.624,20 TL tutarındaki faturanın işleme alınmadığı ve yevmiye kayıtlarında bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği 17.05.2018 tarihli fatura ile 16.05.2018 tarihli sevk irsaliyesinin altında imzası bulunan teslim eden Abdulluh Altan’a ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ilgili müdürlükten sorulmuş davacı ve davalı şirket çalışanı olmadığı ve yine teslim alan olarak faturada ismi ve imzası bulunan Mustafa Bayraktar’a ilişkin SGK kayıtları ilgili müdürlükten sorulmuş davalı şirket çalışanı olmadığının bildirildiği, sevk irsaliyesinde adı geçen Abdullah Altan’ın davacı şirket çalışanı olarak 2018 yılında Hatay/Payaş bölgesinde çalıştığının kolluk birimince tespit edildiği, davacının dava dilekçesinin deliller kısmında açıkça yemin deliline de dayandığı ancak yemin deliline başvurulmayacağına ilişkin dilekçe sunduğu, tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından gönderilen demirin ücretinin davalılar tarafından ödenmediğini, şirkete ait malların rızası dışında nakliyatçıya kişiye baskı kurmak suretiyle kamyondan indirildiğini, rızası dışında malların müvekkilinden alındığından ticari defterlerinde buna ilişkin bir bilginin yer almadığını, davalarının konusunun ticari defterler olmadığını, söz konusu demirlerin müvekkilinin elinden rızası dışında alınıp alınmadığı, malların mülkiyetinin müvekkilinde olup olmadığının olduğunu, müvekkilinin demirlerin parasının kendisine ödenmediği için faturayı işleme koymadığını, dosyada yer alan sevk irsaliyelerinde adı geçen Abdullah Altan’ın müvekkili şirkette 2018 yılının Mart ve Ekim ayları arasında sigortalı çalıştığını, davalının üçüncü kişi olarak mülkiyet iddiasında bulunmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davaya konu demirlerin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu yeterli ve kesin delillerle ispat edememesi nedeniyle davanın reddine ilişkin kararda Mahkemece yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; demirlerin tırdan indirilmesi ile müvekkile ait demirlerin zilyetliğinin rızası hilafına müvekkilin elinden çıktığını, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/104 Değişik İş sayılı dosyası ile mahkemece de demirlerin müvekkile ait olduğunun tespit edildiğini ve yediemine verilerek muhafaza altına alındığını, müvekkilinin demirlerin parası kendine ödenmediği için faturayı işleme koymadığını, davalının müvekkile bedeli ödemeyerek borcuna aykırı davrandığını, dolayısı ile ticari iş tamamlanmış gibi müvekkilin bunu defterine kaydetmesinin beklenemeyeceği gibi bedeli ödenmeyen bir işi de defterine kaydetmemesinin doğal olduğunu, ancak fatura ile demirlerin müvekkiline ait olduğunun belli olduğunu, irsaliyede adı geçen ve malı teslim anında bulunan Abdullah Altan’ın müvekkili şirket çalışanı olduğunu, irsaliyede yer alan Mustafa Bayraktar’ın ise davalı çalışanı olmayıp İskenderun’da bulunan nakliyat komisyoncusu olduğunu, dava konusu demirlerin müvekkilin şantiyesinden geldiğinin sabit olduğunu, çünkü malları teslim edenin müvekkilin çalışanı olduğu belirlenen Abdullah Altan olduğunu, malı getiren müvekkili olduğuna göre ödemenin de müvekkiline yapılması gerektiğini, bu nedenle davalı …’in savunmasının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalının kendisine olan borcunu fatura gibi yazılı bir delille ispat ettiğini, yine malların kendisine ait olduğunu değişik iş dosyası, savcılık dosyası ve diğer belgelerle ispat etmiş olduğunu, malların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun ve demir bedelinin kendisine ödenmediğinin davalı …’in ikrarı ile de ispat edilmiş olduğunu, artık ispat yükünün yer değiştirdiğini ve davalının demirleri başka firmadan aldığını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davalı şirketin malı alıp bedelini ödememe durumunu alışkanlık haline getirdiğini, buna ilişkin davalı şirket yetkilisi hakkında ceza yargılamasının devam ettiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
1. Uyuşmazlık, satım sözleşmesinden kaynaklanan mülkiyet hakkının tespiti ve satışa konu malların iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 763 üncü maddesi, 6098 sayılı Kanun’un 209-210 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 114/d maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davaya konu demir alım-satım sözleşmesinin davacı ile diğer davalı şirket arasında yapıldığı, faturanın da davacı tarafından davalı şirket adına düzenlendiği anlaşılmıştır. Davaya konu demirlerin davalı şirketin talimatı üzerine davalı …’e teslim edildiği sabittir. Davalı …’in ibraz ettiği banka dekontlarına göre, demir bedelini diğer davalı şirkete ödemiştir. Davalı … ile davacı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda, davalı … yönünden davanın davalı taraf ehliyeti bulunmadığından 6100 sayılı Kanun’un 114/d maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
3. Davacı vekilinin davalı şirket yönünden temyiz itirazına gelince; faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunmaması, davacının davalı şirketten alacaklı olmadığı anlamına gelmez. Malların fiilen tesliminin yapılmış olması ve faturanın da açık fatura olması nedeniyle bedelin alınmadığı, bu durumda mal diğer davalının mülkiyetine geçmiş olduğundan davacı tarafından davalı şirketten yalnızca mal bedelinin talep edilebileceğinin gözetilmesi, malın iadesinin ise iadenin davalı şirket tarafından fiilen mümkün olmaması nedeniyle davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.