Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8239 E. 2023/2405 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8239
KARAR NO : 2023/2405
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2019/271 E., 2021/246 K.

Taraflar arasındaki marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, markanın hükümsüzlüğü sicilden terkini, maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin turizm sektöründe 35, 39 ve 43 numaralı emtialar ile iştigal olduğunu, müvekkili şirketin kiraladığı Avanos ilçesinde kain taşınmaz üzerinde bulunan ve şu anki ismi “… Hotel&Spa” olan otelin kısmi turizm işletme izninin 20.06.1988 tarih ve 3454 sayılı izin belgesi ile alındığını, anılan izin belgesinin müvekkili otelin eski malikleri döneminde “…/… Hotel” ismiyle alındığını, taşınmazın … Turizm İnş. A.Ş.’den 09.04.2018 tarihinde dava dışı …Eşarp Tekstil Tic. ve Ltd. Şti. tarafından satın alındığını, müvekkili tarafından aynı şirketten 10.04.2018 tarihinde kiralandığını, müvekkili şirketin yetkilisi tarafından eski tarihli kısmi turizm işletme belgesi yerine 02.10.2018 tarihinde yeni izin belgesinin tutanak karşılığında teslim alındığını, müvekkili şirketin “… HOTEL&SPA” unvanını eskiye dayalı hak sahipliği ile farklı isimler altında 30 yılı aşkın bir süredir kullandığını, davalının “…” markasını “2018/35874″ numara ile 10.04.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 10 yıl süreyle 11.12.2018 tarihinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin bu durumu davanın açıldığı tarihte öğrendiğini, davalının “2018/35874 – HİZMET” marka numaralı tescil belgesi ile 39 ve 43 numaralı emtialar için “…” işaretinin tescilini aldığını, 35 numaralı emtiayı tescil ettirmediğini, 35 numaralı emtianın tescil talebinin ise müvekkilince 2019/50314 marka numarası ile yapıldığını, Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde onaylandığını, müvekkili şirketin dava konusu oteli kiraladığı tarih ile davalının marka tescilini yaptırdığı tarihin aynı olduğunu, tek başına bu hususun bile davalının kötüniyetli olduğunu açık bir şekilde gösterdiğini, müvekkilinin eskiye dayalı hak sahipliğiyle kullandığı “…” unvanı ile turizm sektöründe faaliyette bulunduğunu, oteli kiraladığı günden itibaren Nevşehir ilinde “…” markasını tanıttığını, müvekkili şirket ile davalının faaliyet alanlarının tamamıyla farklılık arzettiğini, “…” işaretinin davalı tarafından tescilinin, davalının faaliyet alanı dışında kaldığı ve davalının ilgili işaretin tescili hususunda kötü niyetli olduğunu ispatladığını ileri sürerek davalı adına 2018/35874 numara ile tescilli “…” işaretinin üçüncü şahıslara devrinin önlenmesine, müvekkilinin markasına yapılan tecavüzün tespit ve önlenmesine, davalı tarafından tescili yapılan “…” markasının hükümsüz olduğunun tespiti ile sicilden terkinine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin “…” markasını 10.04.2018 tarihinde TPMK nezdinde tescil ettirdiğini ve bu marka ile öncesinde kurduğu şirketin isminin 10 yıl süre ile koruma altına alındığını, dosyaya sundukları Ticaret Sicil Gazetesi’nden de anlaşılacağı üzere bu markanın müvekkili şirket tarafından 05.08.2015 tarihinden bu yana turizm sektöründe aktif olarak kullanıldığını, ancak karşı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği gibi, davacı tarafın marka kullanımının devralmış olduğu otelde 02.10.2018 tarihinde kullanılmaya başlandığını, davacının devraldığı otelin önceki maliklerinden bahisle kullanım süresini haksız şekilde arttırmaya çalıştığını, davacının eskiye dayalı kullanımı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının “… HOTEL & SPA” adlı markasının 2019/60256 numara ile 25.06.2019 tarihinde TPMK tarafından 39 ve 43 üncü nice sınıflarında 10 yıl süreyle koruma altına alındığı, davalının ise By Cappodocia Tur. Sey. Ac. Oto Kir. İnş. Gıda. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’ne ait “… world” adlı markasını 2018/37517 numarasıyla 13.04.2018 tarihli müracat ile TPMK tarafından 11.02.2019 tarihinde 35/39/43 nice sınıflarında tescil ettirdiği, Mahkemece yapılan keşifte, davalı işyerinin, Göreme Merkez’de balon-safari ve gezi turu gibi çeşitli organizasyonların yapıldığı acente olduğu, işyerindeki ilan ve reklamlarda “… Tourism”, “… World Travel Agency” gibi isimlerin bulunduğu, davacıya ait işyerinin ise Avanos’da bulunan bir otel olduğu, tabelalarında “…” yazılı olduğu, mahkemece benimsenen 06.04.2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalı By Cappodocia Tur. Sey. Ac. Oto Kir. İnş. Gıda. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyerindeki belge, broşür ve stiker gibi her türlü tanıtıcı materyaller ve işyerindeki posterler üzerinde 2018/37517 tescil numaralı ve 13.04.2018 koruma tarihli “… WORLD” markasının kullanıldığı, davacıya ait 2019/60256 numaralı ve 25.06.2019 koruma tarihli … markasının benzeri bir ibare, yazı, resme rastlanmadığı, davacının markasıyla karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacının şubesi, satış noktası, temsilcisi olduğuna dair sıradan müşterilerini aldatma kabiliyetinin bulunmadığı ve davacının markasına davalı tarafça vaki bir tecavüzün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespit ve kıyaslamanın hatalı olduğunu, müvekkilince “…” markası tescil edilmiş ise de dava konusunun bu tescil olmadığını, müvekkilinin tabela hakkına sahip olduğu “… Hotel&Spa” markasına karşılık davalı tarafın “…” markasının tecavüz oluşturup oluşturmadığının, davalı tarafından kullanılan bu ismin yapılan mesleki faaliyetleri de dikkate alınarak davalı tarafça kötüniyetli olarak tescil edilip edilmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin “… Hotel&Spa” unvanını eskiye dayalı hak sahipliği ile farklı isimler altında 30 yılı aşkın bir süredir kullandığını, davalının dava konusu olan “…” markasını “2018/35874” marka numarası ile 10.04.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 10 yıl süreyle 11.12.2018 tarihinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin, davalının kullanımındaki markanın tescilini ancak bu davanın açıldığı tarihte yeni öğrenilebildiğini, müvekkili şirketin dava konusu oteli kiraladığı tarih ile davalının kötü niyetli bir şekilde marka tescilini yaptırdığı tarihin aynı olduğunu, müvekkilinin eskiye dayalı hak sahipliğiyle kullandığı “…” unvanı ile turizm sektöründe faaliyette bulunduğunu, oteli kiraladığı günden itibaren Nevşehir ilinde “…” markasını tanıttığını, müvekkili şirketin faaliyet alanı ile davalının faaliyet alanının farklılık arzettiğini, “…” işaretinin davalı tarafından tescilinin, davalının faaliyet alanı dışında kaldığını, davalının ilgili işaretin tescili hususunda kötü niyetli olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı “… Turizm Seyehat Acentası Oto Kiralama İnşaat Gıda Danışmanlık İthalata İhracat ve Ticaret Limited Şirketinin” 01.07.2015 tarihinde Nevşehir Ticaret Sicil Müdürlüğü bünyesinde tescil edilerek kurulduğu, 13.04.2018 tarihinde 2018/37517 sayılı başvuru ile TPMK’ya başvurarak “…” markasını 35, 39 ve 43 üncü sınıflarda 11.02.2019 tarihinde tescil ettirdiği buna karşılık davacının “…” markasını 39 ve 43 üncü sınıflarda kullanmak amacıyla 02.06.2019 tarihinde 2019/60256 numaralı başvurusu üzerine 25.06.2019 tarihinde markanın adına tescil edildiği, davalı şirketin ticaret unvanının gövde kısmını marka olarak tescil ettirdiği gibi davacı şirketten önce TPMK’ya başvurduğu, davacının itirazlarına rağmen markayı kendi adına tescil ettirdiği, davacının davalıdan sonra marka başvurusunda bulunduğu, tescil edilen ibarelerin iltibasa neden olmayacak harf ve seslere sahip olduğu, marka hükümsüz sayılıncaya kadar marka sahibinin kullanma hakkının mevcut olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkini, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.