YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8236
KARAR NO : 2022/8952
KARAR TARİHİ : 13.12.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.06.2021 tarih ve 2019/476 E. – 2021/377 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 44.020.-TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra
dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı tarafından davacılar aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2011/5602 E. sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı sözleşmeden kaynaklanan asıl alacağın ferileri niteliğindeki faiz ve cezai şarta ilişkin yapılmış ödemelerin haksız şart niteliğinde olduğunu ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespiti ile faiz ve cezai şarta ilişkin yapılmış olan ödemelerden, şimdilik 1.000.- TL’nin faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların tüketici olmayıp, ticari amaçla mal ve hizmet edinen kişiler olduğunu, alınan cihazın biçerdövere takılıp arazi ölçümünde kullanıldığını, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacıların 30.06.2001 tarihli satış sözleşmesine istinaden davalı şirketten 2.000 Alman Markı bedelle arazi ölçer cihazı satın aldıklarını, satış sözleşmesi ekinde de vadeye ilişkin olarak 01.09.2001 ve 01.09.2002 vade tarihli iki adet bono imzaladıklarını, borcun vadesi geldiğinde ödenmediği için icra takibine geçildiğini, davacının sözleşmede yer alan akdi faiz oranına fahiş olduğu iddiası ile yaptığı itirazın haksız ve yersiz olduğunu, davacıların tacir olduğunu, dava konusu cihazın arazi ölçer olduğunu, ancak biçerdövere takılarak çalıştığını, evlerde kullanılabilen ya da nihai tüketim amacı ile kullandıkları bir cihaz olmadığını, sözleşmede faiz oranının açıkça belirtildiğini, davacının borcun bir kısmını ödediğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, davacıların hala borçlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; icra dosyası, sözleşme ve ödemeler yönünden uzman bilirkişilerden rapor alındığı; senetlere ilişkin yapılan ödemeler, cezai şart ve faiz incelemesi yaptırıldığı, davacıların fazla ödemesinin olmadığı, sözleşme tarihi itibarı ile tacir olan davacıların sözleşmedeki cezai şart ve faizden sorumluluğunun olduğu, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu, takibin kötü niyetli yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 13.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.