Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8216 E. 2023/2149 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8216
KARAR NO : 2023/2149
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1035 Esas, 2021/1265 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/294 E., 2021/61 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 117.960,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin…Otomotiv isimli iş yerinde araç beğendiğini, aracın satış bedelinin taraflar arasında 100.000,00 TL olarak belirlendiğini, anlaşmaya göre müvekkilinin 82.000,00 TL bedelli senet vereceğini, kalan 18.000,00 TL’nin aracın devir günü olarak belirlenen 04.02.2019 tarihinde aracın devrini aldıktan sonra elden nakit olarak ödeneceğini, yapılan bu görüşme kapsamında müvekkilinin…Otomotiv isimli iş yerine gittiğini, senetlerin müvekkili dışında kişiler tarafından bu iş yerinde yazıldığını, müvekkilinin el ürünü olarak yalnızca imza olduğunu, Müfit Balcı’nın kefil durumunda olduğunu, bu senetlerin müvekkili tarafından …’e teslim edildiğini, davalı tarafından müvekkiline aracın devrinin verilemeyeceğini araçta sorun olduğunun söylendiğini, müvekkili tarafından verilen senetlerin karşılığı olan edimin yerine getirilmediğini, davalı tarafından söz konusu senetlerin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin senetler nedeniyle borcu bulunmadığının tespitine, senetlerin müvekkiline iadesi ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacı iddialarının senede karşı yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından taraflar arasında anlaşıldığı iddia edilen araç satış anlaşmasına ilişkin bir sözleşme, yazılı belge sunulmadığı, davacı senetlerdeki imzanın kendisine ait olduğunu da kabul ettiği, senetlerdeki diğer yazıların kendisi tarafından yazılmadığını belirttiği, imzalı boş senedi karşısındakine veren kimse onun üzerine kendisini zararlandırıcı mahiyette ilaveler yapılabileceğini bileceği, davacı tarafın yazılı delil ibraz edilememesine göre iddiasını kanıtlayamadığı, davacının senetler sebebiyle borçlu olmadığına ilişkin açmış olduğu davayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ve dava dışı Ali Gürel’e borcu bulunmadığını, senetlerin şekli anlamda sakat olduğunu ve düzenlenmeleri esnasında davalı ve dava dışı üçüncü kişi tarafından basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket edilerek kötü niyetli davranıldığını senetlerde düzenleme yeri, ödeyecek kişi adres bilgisi ve nakden ibaresinin sonradan eklendiğini ve söz konusu bilgilerin müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin senedi imzalarken bu kısımlar boş vaziyette olduğundan senedin zorunlu unsurlarında eksiklik mevcut olduğunu, dava konusu senetler teminat senedi olup müvekkilin bilgisi dışında bonolara malen yerine nakden yazılarak kötü niyetli davranıldığını, müvekkilinde araç satışı yapılacağına dair güven duygusu oluşturulup daha sonra tecrübesizliğinden faydalanılarak hile ile iradesi sakatlanmak suretiyle boş senetlerin imzalatıldığını, dava konusu olay senetle ispat zorunluluğunun istisnaları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde tanık dinletme taleplerinin reddedilmesinin adil yargılanma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olduğunu, delillerin toplanmadığını davalı taraf senetlerin alınma sebebine ilişkin bir kısım beyanlarında taraflar arasında ticaret ilişkisinin varlığı iddiasına dayanmış ise de talep edilmesine rağmen ticari defterlerin incelenmediğini, yine 2008 model Land Rover marka bir aracın senetlerin düzenlendiği 02.02.2019 tarihi itibariyle ortalama satış bedelinin bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespiti talep edilmiş ise de bu hususta herhangi bir tespit veya araştırma yapılmadığını, rapor alınmadığını, tarafların el yazısı ve imza örneklerinin de incelemeye alınmadığını, dava dosyasında ispat yükü yer değiştirmiş olup davalı taraf iddialarını ispat edemediği halde davanın reddine karar verildiğini, eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile aşamalardaki sözlü ve yazılı beyanlarını tekrar ettiklerini, müvekkilinin davalıya ve dava dışı Ali Gürel’e borcu bulunmadığını, senetlerin şekli anlamda sakat olduğunu ve düzenlenmeleri esnasında davalı ve dava dışı üçüncü kişi tarafından basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket edilerek kötü niyetli davranıldığını senetlerde düzenleme yeri, ödeyecek kişi adres bilgisi ve nakden ibaresinin sonradan eklendiğini ve söz konusu bilgilerin müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin senedi imzalarken bu kısımlar boş vaziyette olduğundan senedin zorunlu unsurlarında eksiklik mevcut olduğunu, dava konusu senetler teminat senedi olup müvekkilin bilgisi dışında bonolara malen yerine nakden yazılarak kötü niyetli davranıldığını, müvekkilinde araç satışı yapılacağına dair güven duygusu oluşturulup daha sonra tecrübesizliğinden faydalanılarak hile ile iradesi sakatlanmak suretiyle boş senetlerin imzalatıldığını, dava konusu olay senetle ispat zorunluluğunun istisnaları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde tanık dinletme taleplerinin reddedilmesinin adil yargılanma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olduğunu, delillerin toplanmadığını, davalı taraf senetlerin alınma sebebine ilişkin bir kısım beyanlarında taraflar arasında ticaret ilişkisinin varlığı iddiasına dayanmış ise de talep edilmesine rağmen ticari defterlerin incelenmediğini, yine 2008 model Land Rover marka bir aracın senetlerin düzenlendiği 02.02.2019 tarihi itibariyle ortalama satış bedelinin bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespitini talep edilmiş ise de bu hususta herhangi bir tespit veya araştırma yapılmadığını, rapor alınmadığını, tarafların el yazısı ve imza örneklerinin de incelemeye alınmadığını, dava dosyasında ispat yükü yer değiştirmiş olup davalı taraf iddialarını ispat edemediği halde davanın reddine karar verildiğini, eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu ileri sürerek ve resen göz önüne alınacak nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu bonolar nedeniyle borçlu bulunup bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.