Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8034 E. 2023/1890 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8034
KARAR NO : 2023/1890
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2302 Esas, 2021/1264 Karar
DAVA TARİHİ : 03.07.2015
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/360 E., 2018/396 K.

Taraflar arasındaki ayıplı ürünün ayıpsız bir misliyle değiştirilmesi ve maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı firmadan 140.000,00 TL bedel karşılığında otomasyon sistemi aldığını ancak ürünün ayıplı olup vadedilen performansı gösteremediğini, müvekkilinin üretiminin bu sebeple düştüğünü ve zarara uğradığını, ayrıca müvekkilinin teşvik kapsamında Katma Değer Vergisinden (KDV) muaf olduğunu, davalı tarafça davaya konu ürüne ilişkin fatura düzenlenip müvekkiline gönderilmediğinden müvekkilinin teşvikten yararlanamadığını ve bu sebeple de zarara uğradığını, davalıya noter aracılığıyla gönderdikleri ihtarnameyle ürünün ayıpsız bir misliyle değiştirilmesini ve fatura düzenlemesini talep ettiklerini ancak davalının ihtara olumsuz cevap verdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla ayıp ve teşvikten kaynaklı maddi zararın şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, davaya konu ürünün ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ürünün ayıplı olmadığını, müvekkilinin davacıya ürünün göstereceği verim konusunda bir taahhütte bulunmadığını, iddia edildiği gibi verim düşüklüğü varsa dahi bunun sebebinin kullanıcı hatası olduğunu, davacının sözleşmesinin kurulması aşamasında teşvikten yararlandığını belirtmediğini, sözleşmeyle belirlenen satış bedeline KDV’nin dahil olmadığını, faturanın davacının isteği üzerine düzenlenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu ürünün ayıplı olup ayıpsız bir misliyle değiştirilmesi gerektiği, davacı yanca maddi tazminat talebine dayanak yapılan vakıaların ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu ürünün ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ayıplı sistemin ayıpsız misli ile değiştirilmesi kararı verilmiş ise de söz konusu otomasyon sisteminin sökülüp iade edilmesi yahut sistemin yenisi ile değiştirilmesinin yapılamayacağını bu nedenle ayıp oranında bedelden indirim yapılması gerektiğini, kazanç kaybı ve teşvik kaybı zararlarının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüketici olarak kabul edilip değerlendirmelerin de bu kabule göre yapıldığını ancak davacının ticari amaçlarla hareket eden bir tacir olup tüketici olmadığını, rapora yönelik ciddi itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu ürünün ayıplı olup olmadığı ve davacının teşvik ve kazanç kaybından dolayı zarara uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekili, müvekkilinin teşvik kapsamında KDV’den muaf olduğunu, alınmış olan bir ürünün teşvik kapsamında değerlendirilebilmesi için satıcının fatura düzenlemesi ve fatura bilgilerini Yerli Makine ve Teçhizat listesine eklemesi gerektiğini, davalının bu hususta gerekli işlemleri yapmaması sebebiyle müvekkilinin teşvikten yararlanamadığını ve zarara uğradığını ileri sürmüştür. Davalının davaya konu ürünü, 140.000,00 TL bedel karşılığında davacıya satıp teslim ettiği, satış bedelinin ödendiği ve davalının bu satış işlemine ilişkin olarak fatura düzenlemediği taraflar arasında ihtilafsız olup 12.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davalı firmanın, ürünün tesliminden itibaren 7 gün içinde fatura düzenlemek zorunda olduğu ancak haklı bir sebep olmaksızın halen fatura düzenlemediği, fatura düzenlenmemesi sebebiyle davacının yatırım teşvik belgesini kapayamadığı ve bu nedenle zarara uğradığı, yatırım teşvik belge kapama zararının Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen belgeyle ilişkilendirildiği ancak sözü edilen belge dosya kapsamında bulunmadığından bu zararın miktarının belirlenemediği mütalaa edilmiştir. Davacı vekili, rapora ilişkin beyanında, söz konusu belgenin ilgili yerlere müzekkere yazılarak dosyaya celbedilmesini talep etmiş ancak İlk Derece Mahkemesince, bu talep yerine getirilmemiştir. Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince, davacı yanca talep edilmesine rağmen bilirkişi raporunda sözü edilen ve Hazine Müsteşarlığınca düzenlendiği belirtilen belge dosyaya kazandırılarak davacının iddia ettiği şekilde bir zarara uğrayıp uğramadığı araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.