YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8001
KARAR NO : 2023/2151
KARAR TARİHİ : 06.04.2023
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1811 Esas, 2021/821 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Reyhanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/237 E., 2019/205 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya farklı tarihlerde 210 ton pamuk sattığını, pamukların bedelini aldığını fakat işletme sahibi davalının müvekkiline müstahsil fatura kesmediğinden müvekkilinin devletin çiftçiye ödemiş olduğu pamuk desteklemesini alamadığını ileri sürerek 157.500,00 TL alacağın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacının yıllardır ticari ilişki içinde olduğunu, davacının müvekkiline mısır, arpa, pamuk, buğday gibi ürünlerin satışını yaptığını, davacının müvekkiline 210 ton pamuk sattığına ilişkin beyanının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin almış olduğu 40 tonluk pamuğun müstahsilini kestiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile .davacı tarafın dosyaya bir kısım kantar fişleri ve hesap hareketleri sunduğu, malın teslimine yönelik başkaca delil ibraz etmediği, kantar fişlerini malın tesliminin ispatı için yeterli bir delil olarak görmek mümkün olmadığı gibi sunulan kantar fişleri iddia edilen 210 ton pamuk ürününe karşılık gelmediği, davacı komisyoncu olarak çalıştığı ve başkalarına ait pamukları davalının fabrikasına teslim ettiğini beyan etmiş ise de kimden ne kadar pamuk aldığı, hangi çiftçinin ne kadar pamuk üretimi yaptığı hususları sunulan deliller ile tespit edilemediği, yine yöre teamülü gereği müstahsili kesilmeyen ürünün tesliminin yaygın bir uygulama olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin çiftçilik ile uğraşan kişi ve kişilerden ekmiş olduğu ürünleri alarak Hatay iline getirdiğini ve burada sattığını, dava dosyasında belirtilen yıl içerisinde müvekkil davalıya Şanlıurfa ilindeki çiftçilerden almış olduğu pamukları getirerek sattığını, davalı söz konusu bu pamuk ürünlerinin bedellerini banka havalesi yolu ile müvekkiline göndermiş ise de satın alınan pamuk ürünleri için her hangi bir şekilde müstahsil kesmediğini, bu nedenle pamuklarını müvekkilime satan kişilerin devlet desteklemesini alamadığını, olup söz konusu bu destekleme bedelini müvekkilinin kendisi nakdi olarak karşılamak zorunda kaldığını, müvekkilinin uğramış olduğu bu maddi zararın tahsili için davayı açtıklarını, dinelenmiş olan tanıkların müvekkiline pamuk ürünlerini satan çiftçilerden sadece bir kısmı olduğunu, tanıkların beyanları incelendiğinde dava dosyasının aydınlanarak iddia ve taleplerinin yerinde olduğunun anlaşılacağını, pamukların teslim esnasında davalının iş yerinden verilen kantar fişlerinin sunulmuş olmasına rağmen bu delilin yeterli görülmediğini, kantar fişlerinin düzenlenmiş olduğu tarihlere bakıldığında o dönemde mısır veya buğday hasadı zamanı olmadığı ayrıca bu ürünlerin fabrika stoklarında bile tükendiği dönemlere denk geldiğini, ayrıca müvekkilinin burada komisyoncu olduğunu, komisyonculuk yapan bir kişinin mısır veya buğday gibi ürünleri çiftçilerden alarak stok yapmasının da mümkün olmayıp bu durum hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava dosyası içerine sunulan banka hesap ekstreleri incelendiğinde davalı tarafından satın alınan ürünün birim fiyatı da bu ürünün pamuk ürünü olduğunu gösterdğini, zira pamuk ürününün birim fiyatı ile davalının aldığını iddia ettiği mısır ve buğday ürününün birim fiyatı da birbirinden farklı olduğunu, davalı dava süresi içerisinde müvekkilinden iddia ettikleri 210 ton pamuğun aksine 40 ton pamuk aldığını beyan ettiğini, fakat yerel mahkeme bu ikrarı göz ardı ederek karar ve hükümde yer vermediğini, yerel mahkemece ikrar edilen 40 ton pamuk açısından kısmen kabul verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine maktu vekalet ücreti hükmedildiğini ancak nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalıya davalının kabulünün aksine daha fazla pamuk sattığı ve fatura düzenlenmediğini ispat edemediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf talebi üzerine yapılan istinaf incelemesi neticesinde, davanın nisbi harca tabi olduğu, davanın red edildiği anlaşılmakla davalı vekili yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin çiftçilik ile uğraşan kişi ve kişilerden ekmiş olduğu ürünleri alarak Hatay iline getirdiğini ve burada sattığını, dava dosyasında belirtilen yıl içerisinde müvekkil davalıya Şanlıurfa ilindeki çiftçilerden almış olduğu pamukları getirerek sattığını, davalı söz konusu bu pamuk ürünlerinin bedellerini banka havalesi yolu ile müvekkiline göndermiş ise de satın alınan pamuk ürünleri için her hangi bir şekilde müstahsil kesmediğini, bu nedenle pamuklarını müvekkilime satan kişilerin devlet desteklemesini alamadığını, olup söz konusu bu destekleme bedelini müvekkilinin kendisi nakdi olarak karşılamak zorunda kaldığını, müvekkilinin uğramış olduğu bu maddi zararın tahsili için davayı açtıklarını, dinelenmiş olan tanıkların müvekkiline pamuk ürünlerini satan çiftçilerden sadece bir kısmı olduğunu, tanıkların beyanları incelendiğinde dava dosyasının aydınlanarak iddia ve taleplerinin yerinde olduğunun anlaşılacağını, pamukların teslim esnasında davalının iş yerinden verilen kantar fişlerinin sunulmuş olmasına rağmen bu delilin yeterli görülmediğini, kantar fişlerinin düzenlenmiş olduğu tarihlere bakıldığında o dönemde mısır veya buğday hasadı zamanı olmadığı ayrıca bu ürünlerin fabrika stoklarında bile tükendiği dönemlere denk geldiğini, ayrıca müvekkilinin burada komisyoncu olduğunu, komisyonculuk yapan bir kişinin mısır veya buğday gibi ürünleri çiftçilerden alarak stok yapmasının da mümkün olmayıp bu durum hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava dosyası içerine sunulan banka hesap ekstreleri incelendiğinde davalı tarafından satın alınan ürünün birim fiyatı da bu ürünün pamuk ürünü olduğunu gösterdğini, zira pamuk ürününün birim fiyatı ile davalının aldığını iddia ettiği mısır ve buğday ürününün birim fiyatı da birbirinden farklı olduğunu, davalı dava süresi içerisinde iddia ettikleri 210 ton pamuğun aksine 40 ton pamuk aldığını beyan ettiklerini, fakat yerel mahkeme bu ikrarı göz ardı ederek karar ve hükümde buna yer vermediğini, davalı tarafından yapılan ikrarın istinaf incelemesinde de göz ardı edildiğini, istinaf mahkemesinin ikrar edilen 40 ton pamuk açısından kısmen kabul kararı verilmesi gerektiğini tüm delillerin dava dosyasında mevcut olduğunu ve delillerin iddialarının ispatı ve davanın kabulü için yeterli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.