Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/8000 E. 2023/2114 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8000
KARAR NO : 2023/2114
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2137 Esas, 2021/975 Karar
HÜKÜM : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2015/350 E., 2018/449 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.04.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Avukat … ve davalı vekili Avukat …dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ihalesini kazanan davalı Bankanın protokolde belirtildiği gibi yıllık %8,01 oranında promosyon (faiz) ödemesi yapması gerekirken hesaplamlarında protokole aykırı olarak 10 Milyon TL sınırı uyguladığını, müvekkiline haber vermeden faiz oranlarını düşürdüğünü, bu hususta bir mutabakatın bulunmadığını ileri sürerek şimdilik 500.000,00 TL’nin her bir mevduat için eksik ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile 982.987,10 TL asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %10,50 ve değişken oranda avans faizi ile birlikte, ayrıca 175.334,73 TL faiz alacağının tahsilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; protokolde Kurum ile mutabık kalınacak oranlar üzerinden faiz ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığını, kesin bir taahhüdün bulunmadığını, mutabakat çerçevesinde davacı hesaplarından 10 Milyon TL ve üzeri mevduatın Bankanın ilan edilen faiz oranlarından bağlanması durumunda vadesiz mevduat hesap ortalamaları üzerinden yıllık %8,01 faiz oranına karşılık gelecek tutarda promosyon ödeneceğini, faiz oranlarındaki aşırı düşüş sonrası Mayıs 2013 tarihi itibariyle yine mutabakatla faiz oranının %6,01 olarak güncellendiğini, davacı yürürlük süresi içinde protokolü feshettiğinden asıl olarak müvekkilinin alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki protokolün 01.03.2012- 30.06.2015 tarihleri arasını kapsadığı, davalı bankanın %8,01 yerine %6,01 üzerinden hesaplama yaptığı, ancak yıllık %8,01 oranı üzerinden ihaleyi kazanan davalı bankanın %8,01 faiz oranını uygulama yükümlülüğünün bulunduğu, dolayısıyla davalı bankanın davacı kuruma toplam 2.815.274,59 TL promosyon ödemesi yapması gerekirken 1.832.307,24 TL ödediği, her ne kadar davacı vekili 28.06.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile faiz alacağı yönünden davayı ıslah etmiş ise de davalı bankanın eksik ödeme tarihlerinde usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden eksik ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 982.987,10 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı Bankanın usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğünü ileri sürerek kararın faiz başlangıç kısmının talepleri doğrultusunda düzeltilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; faiz oranı hususunda bir anlaşmanın bulunmadığını, protokolde faiz oranına yer verilmediğini, bilirkişilerce protokol hükümlerinin yok sayıldığını, davacıya sağlanacak ayni veya nakdi imkanın oranı veya tutarı konusunda bir taahhüdün olmadığını, promosyon tutarındaki ödemenin bankadaki verimin sağlanması koşuluna bağlandığını, ortak kararla hesaplamaya esas faiz oranında piyasa koşullarına göre güncelleme yapıldığını, ıslah edilen tutara dava tarihinden itibaren faiz yürütülemeyeceğini, faize faiz uygulanamayacağını, zira dava konusunun zaten faiz alacağından oluştuğunu, şube yetkililerinin münferit olarak imzaladığı metnin hukuken geçerlilik arz etmeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının Uşak Şubesince protokolün imzalandığı gün davacıya gönderilen “promosyon” konu başlıklı yazıda davacı kuruma ait bankacılık hizmetleri kapsamında sağlanacak verimlilik dikkate alınarak 01.03.2012 tarihinden itibaren 30.06.2015 tarihine kadar aylık tahsis edilmek üzere yıllık %8,01 oranında promosyon ödemesi gerçekleştirileceğinin bildirildiği, sözleşmenin kurulması aşamasında tarafların %8,01 faiz oranında uzlaştıkları, verimlilik koşulunun sağlanamadığına dair bir kanıtın davalı tarafça dosyaya sunulamadığı, davalı bankanın basiretli tacir olarak tarafı olduğu protokol gereğince eksik ödenen faiz tutarından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası niteliği taşıdığı, tüm alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği, alacağın taraflar arasında düzenlenen 20.02.2012 tarihli protokol gereğince davalının ödenmesini üstlendiği edim ve dolayısıyla asıl alacak niteliğinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceği, müvekkilinin faiz oranı hususunda bir taahhüdünün bulunmadığını, piyasada faizlerin düştüğünü, müvekkilinin de vadeli mevduat ağırlıklı faiz oranlarının bu paralelde gerilediğini, ortak karar doğrultusunda hesaplamaya esas faiz oranının piyasa koşullarına göre güncellendiğini, piyasa gerçekleri incelendiğinde müvekkilinin iddiasının ispatlandığını, mahkemelerin piyasa koşullarını ve diğer bankaların faiz uygulamalarını incelemediğini, davacıya sağlanacak ayni veya nakdi imkanın oranı veya tutarı konusunda bir taahhüdün olmadığını, şube yazısının protokoldeki hüküm kapsamında sağlanabilecek imkan çerçevesinde mutabakata varılmak üzere davacıya öneri olduğunu, bu önerinin dahi şarta bağlandığını, faize faiz yürütülemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.