Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7985 E. 2023/1917 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7985
KARAR NO : 2023/1917
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1328 Esas, 2021/614 Karar
DAVA TARİHİ : 12.02.2018
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/165 E., 2019/272 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 21.02.2017 tarihli sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre davalının davacı şirkete 547.063,47 euro borçlu olduğunu, davalının Mayıs-Temmuz 2017 arası tarihlerinde 60 ila 100 tır karpuzu davacıya ihraç edeceğini, karpuzun beher kg fiyatının o günkü piyasa şartlarına göre belirleneceğini, karpuz ihracatı ile toplam borç miktarı karşılanmaz ise kalan kısım borçlunun alacaklıya narenciye satışı ile tamamlanacağını, eğer 31 Aralık 2017 itibariyle borcun tamamı ödenmez ise borçlu geri kalan borç tutarını alacaklıya ödemeyi kabul edeceğini, bu tutarın 10 Ocak 2018’den geç olmamak kaydıyla borçluya ödeneceğini, taraflar arasında yazılı sözleşme olmasına rağmen davalı firmanın sözleşme şartlarına göre 1 tır dahi karpuz veya narenciye ürünü göndermediği gibi 10 Ocak 2018 tarihinde almış olduğu parayı da iade etmediğini ileri sürerek 547.063,47 euronun dava tarihinden itibaren işleyen bankaların euro için belirledikleri en yüksek vadeli mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı şirket temsilcisi celse beyanında, dava konusu sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, davacı şirketten alacaklı olduğunu savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu 21.02.2017 tarihli sözleşme altında bulunan ve davalı şirkete atfen atılan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda davalı şirket yetkilisinin isticvabına karar verilerek uyarılı isticvap davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket yetkilisinin duruşmaya katılmadığı, davalı şirkete atfen atılan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun kabul edildiği, sözleşmede davalı şirketin davacıya 547.063,47 euro borçlu olduğu, borcun ödendiğine ilişkin ispat yükünün davalıda olduğu, davalının davaya cevap vermediği gibi delil de sunmadığı, 27.03.2019 tarihli sözlü yargılamaya ilişkin oturumda, davalı şirket temsilcisi …sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, davacı şirketten 300.000,00 euro civarında alacağı olduğunu, faturaların incelenmesi sonucu bunun ortaya çıkacağını, kendisinin cezaevinde olduğundan hiçbir evrakın kendisine ulaşmadığını beyan ettiği, davalı şirket temsilcisinin bu savunması savunmanın genişletilmesi niteliğinde kabul edildiğinden değerlendirilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin delilleri toplamadığını, müvekkilinin 27.03.2019 tarihli celseye kadar davadan haberdar olmadığını, davanın sahte bir sözleşmeye dayandığını, cevap verilmeyerek iddiaların inkar edilmiş olduğunu, sözleşmenin altında imzası bulunan iki kişinin şirket ile alakaları bulunmadığını, mükerrer dava bulunduğunu, bu dosyaların birleştirilmesi veya anılan dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin davacıya 2017 yılından sonra 300.000,00 euro tutarında sebze ve meyve gönderdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf sebebi olarak ileri sürülen derdestlik iddiasının yerinde olmadığı, anılan davada davalı taraf ve dava konusu sözleşmenin farklı olduğu, davalı tarafça dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya ve davaya konu edilen 21.02.2017 tarihli borç ikrarı içerir belgeye karşı bir beyanda bulunulmadığı, İlk Derece Mahkemesince davalı şirkete, 21.02.2017 tarihli sözleşme altında bulunan ve davalı şirkete atfen atılan imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda isticvap davetiyesi çıkartıldığı, davetiye davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalı tarafın 13.02.2019 tarihli duruşmaya katılmadığı gibi bu süre zarfında belgeye karşı bir beyanda da bulunmadığı, davacı tarafın 21.02.2017 tarihli belge ile davalı şirketten 547.063,47 euro alacaklı olduğunu ispat ettiği, davalı şirket temsilcisi Mehmet Kaya’nın 27.03.2019 tarihli duruşmadaki imza inkarının savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davacı tarafça da buna muvafakat edilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 141, 170, 171, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
6100 sayılı Kanunun 170 inci maddesinin birinci fıkrasında tüzel kişiler adına, temsil yetkisine sahip kimselerin isticvap olunacağı, aynı Kanunun171 inci maddesinin birinci fıkrasında ise isticvabına karar verilen kimseye bizzat davetiye gönderileceği belirtilmiştir. Somut olaya gelindiğinde davalı şirket için çıkartılan isticvap davetiyesinin şirket adına çıkartıldığı, tebligatın üzerinde davalı şirket yetkilisinin isim ve bilgisinin yer almadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davalı şirketin sözleşme tarihinde mevcut yetkililerinin bilgilerini de içerir biçimde davalı şirket adresine isticvap davetiyesi çıkartması ve bunların şirket yetkililerine tebliğinin sağlanması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun yapılmayan isticvap davetine dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamıştar.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin yukarıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.