YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7922
KARAR NO : 2023/1942
KARAR TARİHİ : 29.03.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1348 Esas, 2021/764 Karar
HÜKÜM : Dava ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/761 E., 2019/403 K.
Taraflar arasındaki tazminat ve limited şirketin feshi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti davalı …’e, içki ruhsatı davalının ortağı olduğu davalı şirkete ait olan “Manhattan” isimli barın birlikte işletilmesi için 15.11.2008 tarihli sözleşme ile müvekkili ile davalı …’in ortağı olduğu Manhattan Tur. Tic. Ltd. Şti.’yi kurduklarını, müvekkilinin aynı zamanda bu şirketin temsile yetkili müdürü olduğunu, böylece taşınmazın ve içki ruhsatının anılan şirkete kiralandığını, bu hususta kira sözleşmesi akdedildiğini, taraflara arasında çıkan uyuşmazlıklar neticesinde müvekkilinin işletme sözleşmesinin ve kira sözleşmelerini feshederek taşınmazın anahtarlarını teslim ettiğini, şirket hisselerinin devri için davalıya ihtarname keşide edildiğini, ileri sürerek sözleşmeye aykırı hareket eden müvekkilini zarara uğratan davalıdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tadilat, mimarlık ücreti, kar kaybı vb. zararlar için 1.000,00 TL maddi tazminat ile sözleşmede belirtilen 30.000,00 USD cayma tazminatının 28.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte tahsiline, hisse devrine yanaşılmaması ve şirketin ortak bir amacı kalmadığından şirket masrafları davalıya ait olmak üzere feshine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarının gerçek olmadığını, davalı aleyhine Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/256 E. sayılı davası açıldıktan sonra işbu davanın açıldığını, davacının hukuka aykırı işlemleri sebebiyle müvekkilinin ve işletmenin zarara uğradığını, davacının 30.000,00 USD cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin izni olmaksızın davacının işletme için yapmış olduğu tadilat giderlerini talep edilemeyeceğini, davacının haksız feshine konu icra işleminde işletmeyi ve kendisini ilgilendirecek bir durum olmamasına rağmen davacının sözleşmeyi haksız yere feshederek işletmeyi tüm borçlarıyla müvekkiline devrettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre sicilden terkin edildikleri anlaşılan davacı şirket ile davalı Romya İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden taraf vekillerine şirketi ihya ettirmesi için usulüne uygun süre ve kesin süre verilmesine rağmen taraflarca ihya işleminin gerçekleştirilmediği, bu dosyada tefrik kararı ile asıl dava görülmekte olup davacı şirketin dava açmakta davayı yürütmekte aktif dava ehliyet bulunmadığından aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine, davacı …’in 30.000,00 USD cezai şarta ilişkin davası yönünden ise davalı Romya İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin sicilden terkin edildiğinden bu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine, davalı …’e yönelik açılan davada ise işletme sözleşmesi ve kira sözleşmesinin tarafının davacı şirket ile davalı … arasında yapılmış olduğu, davacının sözleşmeyi temsilci sıfatıyla imzaladığından taraf sıfatı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafları ve konusu aynı olan bu davanın davalısı … tarafından açılan alacak davasında 30.12.2019 tarih ve 2014/347 E., 2019/1378 K. sayılı kararın gerekçesinde “işletmeyi devreden şirketin borcu nedeniyle, işletmeye haciz memurunun iki kez gelmesi, ilkinde kapı kilitli olduğu için komşuları ile görüşmesi, ikincisinde haciz işleminin yapılmasının davacı şirketin itibarını sarsan ve işletmeyi zarara sokan bir olay olarak nitelendirilmiş ve Romya şirketi yetkilisi …’in davranışı nedeniyle kusurlu görülmüş, sözleşme davalı tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle” davacının cayma tazminatı, kira kaybı, kâr kaybı ve diğer tüm tazminat ve alacak taleplerinin ret edildiğini, söz konusu davada isabetli karar veren mahkemenin, sözleşmeyi feshetmekte haklı bulduğu davacı …’in, cayma tazminatı ve alacak davasını ise pasif dava ehliyeti yokluğundan reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu sözleşmenin 5, 6 ve 10 uncu maddelerini davalının davasını reddederken dikkate alan mahkemenin, bu davada geçerli kabul etmediğini, oysa bu maddelere dayalı olarak davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek bu nedenlerle ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan tazminat davasında davanın reddinde ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmediği, dava dilekçesinde davalı olarak sadece … belirtildiği ve dava dışı şirkete karşı aynı dava dilekçesinde açılmış bir dava bulunmadığı veya sonradan anılan şirkete açılarak birleştirilen bir dava da bulunmadığı halde ilk derece mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde adı geçen şirketin karar başlığında davalı olarak gösterilip hakkında pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, ancak esasen yargılama sırasında sicilden terkin edildiği için tüzel kişiliği son bulan ve davacı vekilince ihya edilmeyeceği bildirilen davacı şirketin taraf ehliyeti kalmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı işletme sözleşmesinde davacının imzası olduğunu ve bu sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı bulunduğunu, bu nedenle imzalardaki sıfatların değerlendirilerek sözleşmenin içeriğinin yok sayılmasının doğru olmadığı, bilirkişi raporunun görmezden gelindiğini, tefrik edilen dosyada işletme sözleşmesindeki davacı lehine olan hükümlerin geçerli sayıldığını, kararın bozulmasın istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işletme sözleşmesinin feshinden doğan tazminat ile davacı şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun’un 114 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı …’e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.