Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7897 E. 2023/2092 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7897
KARAR NO : 2023/2092
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2231 Esas, 2021/1208 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/602 E., 2017/138 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak katılma yoluyla davalı vekili, duruşma istem olmaksızın davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.04.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. Doğukan Yüksel dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 19.11.2014 tarihli bayilik sözleşmesi yapılması için protokol imzalandığını, ancak davalının protokol hükümlerine aykırı hareket ettiğini, bu nedenle protokolün feshedildiğini ileri sürerek kredi iade alacağı, cezai şart ve mahrum kalınan kârın ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında bayilik sözleşmesinin davacının kusuru nedeniyle kurulamadığını, protokol hükümlerinin ihlal edilmediğini, teminat vermemenin protokol uyarınca yükümlülüklerin değil nakdi kredinin şartı olduğunu, aksine davacının yükümlülüklerine aykırı davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın protokol gereğince vermesi gereken teminat mektuplarını vermediğini, bu nedenle davacının protokolün feshinde haklı olduğu gibi fesih nedeniyle davalının cezai şart ve kredi iade alacağını istemekte haklı olduğu, ancak kâr mahrumiyeti talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 53.000,00 USD cezai şartın 24.07.2015 tarihinden, 6.643,00 USD kredi iade alacağının 29.07.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesi uyarınca Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek oranda faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya ödenen kredinin haksız olarak davalıda kalması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, ayrıca faizin başlangıç tarihinin yanlış hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını, taleplerinin kabulünü istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı tarafın kusuru nedeniyle bayilik ilişkisinin başlayamadığını, feshin haklı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanan protokolün 15 inci maddesinde düzenlenen teminat mektuplarının davacıya verilmediği, bu durumda davacının 23 üncü madde uyarınca protokolü feshetmekte haklı olduğu, feshin sonucu olarak 53.000,00 USD cezai şartı ve ödenen krediden kalan 6.643,00 USD’yi de talep etmek de haklı olduğu, ancak kredinin davalı tarafça kullanılması ve bundan dolayı bu paranın davacı tarafça işletilmesinden mahrum kaldığından bahisle zarar talebinde bulunulmuş ise de davacı tarafın bu yönde munzam zararı oluştuğunu ispat edememesi karşısında bu tazminat isteminin reddi gerektiği, yine davacı faiz başlangıç tarihine itiraz etmiş ise de ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün sonra 24.07.2015 tarihi ile hesaplanması aynı şekilde kredi alacağının da ihtarnameden sonra teminat mektuplarının paraya çevrildiği son gün olan süre dikkate alınarak faizin hesaplanması doğru olduğundan davacının bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında hangi tarafın yükümlülüklerine aykırı davrandığı, davacının fesih beyanının ve taleplerinin haklı olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden ilgililere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.