Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7797 E. 2023/1921 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7797
KARAR NO : 2023/1921
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/438 Esas, 2021/1314 Karar
HÜKÜM :Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/106 E., 2021/3 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı şirketin davalı banka ile arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine istinaden davalının sahibi olduğu taşınmazlar üzerine konan ipoteklerin geçersiz olduğunu, müvekkilinin tüm malvarlığının ipotekli ve hacizli olduğunu, davacının kısıtlı olduğunu ileri sürerek adli yardım talepli olarak taşınmazları üzerindeki ipotekleri fekkine, ipoteğe dayalı yapılan takibin iptaline, taşınmazların satışı halinde taşınmazların bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde, adli yardım taleplerinin dosyada mevcut olmadığını ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın usul ve esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kendisinin veya ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşüreceğine ilişkin yeterli kanaat uyandıracak delil ve belge ibraz edemediğinden adli yardım talebinin reddine karar verildiği, mahkemece verilen ara karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.06.2020 tarih 2020/190 D. İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, davacı vekiline 54,40 TL başvurma harcı ve 61.201,27 TL nispi harcı yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine rağmen davacı vekili tarafından 05.10.2020 tarihli dilekçe ile davacının harç ve masrafları ödeyemeyeceğinin belirtildiği, 05.10.2020 tarihli ara kararı ile davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işlemden kaldırma karar tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde davacı vekili tarafından eksik harçlar ikmal edilerek davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili adli yardım talepli istinaf dilekçesinde özetle; Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/147 D. İş sayılı kararında gerekçesiz bir şekilde itirazlarının reddedildiğini, 04.10.2020 tarihinde tebliğ edilen ihtaratlı tebligat ile Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ara karar ile başvurma harcı ve peşin harcın tensip tutanağının tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına karar verildiğini, 06.10.2020 tarihli dilekçelerinde özetle davacının tefeciye müracaat etmeden bu harç tutarlarını ödemeyebilmesi imkanının bulunmadığının belirtildiğini, Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin benzer dosyalardaki adli yardımın kabulüne ilişkin kararlarına rağmen davacının şeklen adına kayıtlı üzerilerinde haciz ve ipotek bulunan bu nedenle satılarak nakde dönüştürülmesinin mümkün olmadığını, böylece üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği tek bir taşınmazının olmadığını ifade etmiş olmalarına rağmen taleplerinin hiçbir değerlendirme yapılmadan gerekçesiz bir şekilde reddedilmesinin hatalı olduğunu, davacının haklılık durumuna ilişkin olmak üzere akıl sağlının 2017 yılından bu yana yerinde olmadığını, bu durumun Adli Tıp Raporu ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan rapor ile sabit olduğunu ve kısıtlandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile itiraz üzerine verilen adli yardım talebinin reddi kararına itirazın reddi kararının kesin nitelikte olduğu, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itirazın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince reddedilmesi üzerine davacı vekiline başvuru ve nispi harcın iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasına dair ihtarlı tebligatın tebliği üzerine davacı tarafın istenilen harcın yatırmaması sebebiyle 05.10.2020 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılıp 3 aylık süre sonrasında 08.01.2021 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili adli yardım talepli temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ek olarak ret kararının kesin olduğundan bahisle denetim yapılmamasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adli ardım talepli davanın incelenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı vekilinin maktu temyiz karar ve başvuru harçlarını yatırdığı tespit olunduğundan adli yardım talebi değerlendirilmemiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.