Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7733 E. 2023/2126 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7733
KARAR NO : 2023/2126
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1518 Esas, 2021/806 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/452 E., 2019/187 K.

Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının tütün sektöründe faaliyette bulunduğunu, “LD”, “Glamour”, “Sobranie”, “AmericanSpirit” gibi tanınmış markaların üreticisi, tescilli tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, davacının rüçhan hakkı 2016/66030 sayılı “American Spirit” ibareli marka başvurusunun bulunduğunu, davalı gerçek kişinin 2011/45895 sayılı markasına karşı, davacı tarafından devralınan Santa Fe Natural Tobacco Company Inc tarafından kötü niyete dayalı hükümsüzlük davası açıldığını ve davanın Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/226 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olduğunu, ayrıca davalı kendi adına tescilli 2011/45895 sayılı markasını mesnet göstererek davacıya ait 2016/66030 numaralı “American Spirit” markasına itiraz ettiğini, söz konusu YİDK kararının iptali için davacı tarafından açılan davanın Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/372 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olduğunu, davalının hükümsüzlük davası devam ederken, hükümsüzlük davasının kabul olunması halinde doğacak hukuki sonucu etkisiz hale getirmek için kötü niyetle 4 üncü sınıfta işbu davanın konusu 2016/51594 sayılı marka başvurusunda bulunduğunu, davalının 2016/66030 numaralı başvurusuna dayanarak, davalıya ait başvuruya yaptıkları itirazlarının ise YİDK tarafından 27.09.2017 tarih ve 2017-M-7795 sayılı kararı ile reddedildiğini, davacının markasının ilk tescilinin 1993 yılında “Natural AmericanSpirit” ibaresi ile Amerika Birleşik Devletleri nezdinde gerçekleştirilmiş olduğunu, davalı gerçek kişinin davacının markasının Türkiye’de tescilli olmadığını fark edip, kötü niyetle Türkiye’de tescil talebinde bulunduğunu, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının davacı yararına oluştuğunu ileri sürerek YİDK kararının iptalini ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili cevap dilekçesinde; davalı Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında görülen davaların davalı lehine sonuçlandığını, davacının 2016/66030 sayılı marka başvurusunun tarihinin 15.08.2016 olduğunu ve söz konusu marka başvurusunun reddine karar verildiğini, davacının itirazına mesnet olabilecek bir markasının bulunmadığını, davacının sunduğu rüçhan belgesinin tarihinin de davalının başvuru tarihinden sonra olduğunu ve bu nedenle hukuken bir anlam ifade etmediğini, talebin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının “American Spirit” ibareli marka başvurusu ile davacının “AMERICAN SPIRIT” ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmakla beraber, emtia sınıfları aynı olmadığından 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasındaki koşulların oluşmadığı, aynı 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki şartlarının gerçekleştiğinin ve davalının başvurusunda kötü niyet olduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrası anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, esasen müvekkiline ait 2016/66030 numaralı markasının henüz tescil edilmediğini, müvekkilinin “AMERICAN SPIRIT” ve “NATURAL AMERICAN SPIRIT” ibarelerinin gerçek hak sahibi olduğunu, davalının bu markaların itibarından haksız yarar sağlamak amacıyla 2011/45895 sayılı “NATURAL AMERICAN SPIRIT” markasını tescil ettirdiğini, bu markanın hükümsüzlüğü için açılan davanın Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/424 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olduğunu ve henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin 2016/66030 sayılı marka başvurusunun ise 16.02.2016 tarihinde rüçhan alınmak suretiyle Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde 15.08.2016 tarihinde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin anılan başvurusunun, davalının 2011/45895 sayılı markasına dayalı itirazı sonucunda reddedildiğini ve bu ret kararına karşı açtıkları iptal davasının da derdest olduğunu, müvekkilince 2011/45895 sayılı markanın hükümsüzlüğü için açılan davanın sonucu beklenmeden tesis edilen YİDK kararının hatalı bulunduğunu, müvekkilinin 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası anlamında gerçek hak sahipliği iddiasının incelenmediğini, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası koşullarının da müvekkili yararına oluştuğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesine uygun bir şekilde, davacı tarafça, dava konusu başvurudan önceki tarihli rüçhan hakkı sahibi olduğu 2016/66030 sayılı marka tescil başvurusuna dayanılarak, davalının 2016/51594 sayılı marka tescil başvurusuna itiraz edildiği, davacının itirazlarının YİDK’in 27.09.2017 tarih ve 2017-M-7795 sayılı kararı ile reddedildiği, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kararda davacının markasının tescilli olduğu belirtilmiş ise de, bu durumun maddi hataya dayalı olduğu, esasen davacının itirazında dayandığı 2016/66030 sayılı başvurusunun, davalının 2011/45895 sayılı önceki tarihli markasına dayalı itirazı sonucunda, YİDK’in 2017-M-6494 sayılı kararı ile reddedildiği, davacının markasının 15.11.2017 tarihi itibariyle müddet durumuna düştüğü, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/372 E., 2019/8 K. sayılı kararı ile anılan YİDK kararının iptali davasının reddedildiği ve istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, işbu dava konusu 27.09.2017 tarih ve 2017-M-7795 sayılı YİDK kararı tarihi itibariyle, davacının 2016/66030 sayılı marka tescil başvurusunun geçerli ve yürürlükte bulunduğu, dolayısıyla YİDK tarafından davacının anılan başvurusu dikkate alınarak inceleme yapılmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı, ayrıca YİDK tarafından hem 2017-M-7795 sayılı karar ile davacının 2016/66030 sayılı başvurusuna dayalı itirazının reddedildiği hem de 2017-M-6494 sayılı kararı ile davacının 2016/66030 sayılı başvurusunun reddine karar verildiği, dolayısıyla Kurum kararları arasında bir çelişkinin bulunmadığı, davalının 2011/45895 sayılı markasının hükümsüzlüğü istemiyle açılan davanın sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığı, davalının 2016/51594 sayılı “American Spirit” ibareli marka başvurusu ile davacının 2016/66030 sayılı “AMERICAN SPIRIT” ibareli başvurusu arasında, ibareler yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmakta ise de, emtia sınıfları yönünden hiçbir benzerlik bulunmadığından, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki koşulların da oluşmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesininin 06.01.2020 tarihli ve 2019/2269 E., 2020/16 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kötü niyete ilişkin başka bir emare olmaksızın, salt hükümsüzlük davasının varlığına rağmen marka başvurusu yapılması olgusunun, başvurunun kötü niyetle yapıldığını kabul için yeterli olmadığı, dolayısıyla davalının 2011/45895 sayılı markasına karşı, davacının devraldığını bildirdiği Santa Fe Natural Tobacco Company Inc tarafından açılan hükümsüzlük davasının, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/226 Esas sayılı dosyası üzerinden görülmekteyken davalının işbu dava konusu 2016/51594 sayılı başvuruda bulunmasının tek başına kötü niyet göstergesi olmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin dördüncü maddesi şartlarının gerçekleştiğinin de davacı tarafça kanıtlanamadığı, ayrıca mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının markasını Türkiye’de hak sahipliği elde edecek derecede tescilsiz olarak kullandığını ispat eder mahiyette hiçbir delil sunulmadığından, 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası koşullarının da davacı yararına oluşmadığı, yurt dışı kullanımların ise anılan maddeye dayalı bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının 2016/51594 başvuru sayılı markasının davacıya ait 2016/66030 sayılı rüçhanlı hak olduğunu iddia ettiği markası arasında 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrası yönünden iltibas ihtimali olup olmadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın gerçek hak sahipliği bulunup bulunmadığı, davacı markasının tanınmışlığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı iddiasının tescile engel olup olmadığı, başvuru sahibine ait 2011/45895 sayılı markayla ilgili görülen hükümsüzlük davasının YİDK kararına etkisi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, üçüncü ve dördüncü fıkrası ve 35 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.