Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7726 E. 2023/1871 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7726
KARAR NO : 2023/1871
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI 2019/1488 Esas – 2021/796 Karar
HÜKÜM Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesi
(Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI 2017/151 E. – 2019/239 K.

Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin AYGAZ, MOGAZ ve LİPETGAZ markaları ile sıvılaştırılmış petrol gazı dolum ve tevzi faaliyetinde bulunduğunu, anılan ürünlerin mevzuat gereği sadece yetkili bayiler tarafından satılabileceğini, Ürgüp Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/730 soruşturma sayılı dosyasında yaptırılan arama sonucunda müvekkili ile bayilik veya sair hiçbir nedenle akdi ilişkisi bulunmayan davalıya ait iş yerinde davacıya ait markalı ürünleri taşıyan toplam 242 adet boş ve dolu tüp bulunduğunun tespit edildiğini, davalının müvekkili şirkete ait LPG tüplerini yasalara aykırı bir şekilde elinde bulundurup bu tüpleri dolaşımdan kaldırarak müvekkili şirketin tüp sirkülasyonunu engellediğinden müvekkili şirketinin kâr kaybına uğradığını, yine bu tüplerin dolaşımdan çekilmesi sebebiyle müvekkilinin yeniden bu miktarda boş tüp üretmek zorunda kaldığını, yetkisiz tesislerde kaçak ve standartlara aykırı olarak doldurulma ihtimali olan bu tüplerin tüketicilere orijinal olarak satıldığını, bu tüplerden kaynaklanan her türlü tehlike ve zarardan tüpün üzerinde Aygaz markasının yer alması nedeniyle müvekkilinin muhatap kılınarak zarardan sorumlu tutulduklarını, bu şekilde ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek müvekkili adına tescilli markları taşıyan müvekkiline ait tüpleri yasal düzenlemelere aykırı olarak dolu ve boş vaziyette iş yeri, depo ve vasıtalarında ve sair ticari mahallerde bulundurması, ticaretini yapması ve bu tüpleri takas etmesi eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, tüplerin toplatılmasına, imhasına, hükmün ilanına ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 16.05.2019 tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili, bilahare 29.05.2018 tarihli dilekçesi ile işbu davanın soruşturma dosyasında arama tutanağında adına yer verilen …766 TC kimlik numaralı … aleyhine açıldığı ancak tespit ve arama yapılan işyerinin …746 TC kimlik numaralı …’e ait olduğunun anlaşılmasından dolayı maddi hatanın düzeltilmesini ve davalının ..746 TC kimlik numaralı … olarak düzeltilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ERGAZ isimli sıvılaştırılmış gaz üreticisi bayisi olarak Ortahisar’da faaliyet gösterdiğini, kasabada başka bayi olmadığından elinde başka markalı tüp olan kişilerin müvekkilinin işyerine bu tüpleri getirerek müvekkilinin bayisi olduğu tüplerle değişim yaptıklarını, tüm ülke genelindeki bayi uygulamaları gereği bu tüplerin belirli dönemlerde depolarda muhafaza edilerek sonrasında ana bayiye gönderildiğini, taklit olmayan markalı bir ürünün bayi olmayan bir işletmede bulunmasının hak ihlali olarak değerledirilemeyeceğini, mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (mülga 556 sayılı KHK) 13 üncü maddesine göre pazara sürüldükten sonra orijinal markalı ürün üzerinde marka sahibinin hakkının tükendiğini, bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu, arama sonucu tespit edilen tüplerin satışa arz edilmediğini, haksız rekabetin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı taraf değişikliği talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kabul edildiği, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) kaydına göre Aygaz, Mogaz ve Lipetgaz markalarının davacı adına tescilli olduğu, Ürgüp Sulh Ceza Mahkemesinin 2016/79 sayılı arama kararı sonucunda 16.05.2016 tarihinde davacının tescilli markalarını içerir 242 adet tüpün davalının iş yerinde bulunduğu, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
‘un (5307 sayılı Kanun) 8 inci maddesinde;
”…Boş olanlar da dahil olmak üzere LPG tüpleri; imalat fabrikaları, dağıtıcılar ve tüplü LPG bayileri dışında, şahsi ihtiyaç haricinde hiçbir kişi veya kurum tarafından bulundurulamaz, takas ve satışa konu edilemez.
…Bayiler; depoları, işyerleri ve nakil araçlarında bayii oldukları dağıtıcının tescilli markası ve amblemini taşıyan LPG tüpleri bulundurmak zorundadır; ayrıca bayii oldukları dağıtıcının çoğunluk hissesine sahip olduğu diğer dağıtıcıların tüplerini de sözleşme yapmak kaydıyla bulundurabilir ve satışını yapabilir.
…Tüplü LPG bayileri; Tüplerini bayii oldukları dağıtıcılardan temin etmek, hiçbir şekilde LPG dolum işlemi yapmamak ve işyerlerinde, depolarında, nakil vasıtalarında LPG dolumu sağlayan araç bulundurmamak… Bağlı bulundukları (dağıtıcının yazılı izni ile aynı dağıtıcıya bağlı diğer bayiler hariç) ve diğer dağıtıcıların bayilerine tüplü LPG satışı yapmama… ile yükümlüdür.” şeklinde düzenlendiği, somut olayda davalının, davacının tescilli markasına ait tüpleri tüketicilerden alması ve kendi iş yerinde bulundurmasının 5307 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin ihlali niteliğinde olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 55 inci maddesinin birinci fıkrasını (e) bendinde,
” İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” düzenlemesine yer verildiği, buna göre davalının eylemlerinin dürüstük kuralına aykırı olduğu, mezkûr maddeye göre haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, haksız rekabetin tespitine, davalının işyerinde depolarında ve ticari amaçlı bulundurduğu her yerdeki dolu veya boş Aygaz, Mogaz ve Lipetgaz markalı tüplerin toplatılmasına ve bu tüplerin imha edilmesi suretiyle haksız rekabetin önlenmesine, hükmün ilanına, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 57 nci maddesi uyarınca 10.000,00 TL manevi tazminatın 16.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri ve taraf olmaktan çıkarılan … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davadaki haksız rekabetin tespiti ve manevi tazminat tazminat talepleri bakımından davanın fikri ve sınai haklar mahkemesinde görüldüğü dikkate alınarak iki ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken hangi talebe ilişkin olduğu belirtilmeksizin asliye hukuk mahkemeleri için öngörülen vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı … (TCKN, …746) ve davanın tarafı olmaktan çıkarılan … (TCKN: …766) vekili istinaf dilekçesinde, 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği taraf olmaktan çıkarılan … yararına dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini ve gerekçeli kararının müvekkiline tebliğ edilmemesinin savunma hakkını kısıtlandığını, davacının taraf değişikliği talebinin maddi hataya dayalı olmadığını zira aynı olay sebebiyle yürütülen ceza soruşturmasında iş yeri sahibi …’in kimlik bilgilerinin bulunduğunu, davacı tarafça yeterince araştırma yapılmadığını, bu nedenle muvafakatları olmamasına rağmen taraf değişikliği talebinin kabul edilmesinin doğru olmadığını, diğer müvekkili …’e ait depoda tespit edilen tüplerin satışa hazır vaziyette tutulmadığının sabit olduğunu, müvekkiline ait iş yerinin köy bakkalı olup kasabada başka bir bayi bulunmadığını, bu nedenle elinde başka markalı tüp olan kişilerin müvekkilinin işyerine bu tüpleri getirerek müvekkilin bayisi olduğu tüplerle değişim yaptıklarını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin davacı ile rekabet etme kastının bulunmadığını, piyasaya sürüldükten sonra marka sahibinin ürün üzerindeki hakkının tükendiğini, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının iş yerinde davacıya ait boş ve dolu tüplerinin bulundurulması eyleminin 6102 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği, mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminatın olay tarihi, ele geçen tüplerin adedi dikkate alındığında somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olduğu, davanın tarafı olmaktan çıkarılan … vekilinin istinaf itirazlarına gelince, dava konusu boş ve dolu tüplerin …746 TC kimlik numaralı …’e ait iş yerinde tespit edilmesine rağmen davanın bu kişinin oğlu olan ve aynı ismi taşıyan …766 TC kimlik numaralı …’e karşı açılmasının, davadan önce başlatılan soruşturma dosyasında bahsi geçen iş yerinde yapılan arama sırasında düzenlenen arama tutanağında iş yeri yetkilisinin …766 TC kimlik numaralı … olarak belirtilmesi karşısında dava dilekçesinde davalının yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, mahkemece 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca karşı tarafın rızası aranmaksızın davacının taraf değişikliği talebinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmasa da davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen …766 TC kimlik numaralı … yararına yargılama giderleri kapsamında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvuru hakkı davanın taraflarına aitse de davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen … yararına vekalet ücretine hükmedilmediğinden … vekilinin istinaf başvurusunda hukuki yararı bulunduğu, davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelince, 6100 sayılı Kanun’un 110 uncu maddesi uyarınca davacının aynı davalıya karşı birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürmesinin mümkün olduğu, davaların yığılmasında her bir asli talep yönünden ayrı ayrı yargılama giderlerinin ve bu kapsamda vekalet ücretinin değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat talep edildiği, vekille temsil olunan davacı yararına kabul edilen iki asli talep yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine takdir edilmesi gerekirken davaya fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığı da nazara alınmaksızın asliye hukuk mahkemelerinde görülen davalar için tarifeyle belirlenen miktar dikkate alınarak tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle …746 TC kimlik numaralı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davanın tarafı olmaktan çıkarılan …766 TC kimlik numaralı … vekilinin ve davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, hükmün ilanına, 10.000,00 TL manevi tazminatın 16.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf olmaktan çıkarılan …’in babasıyla aynı işmi taşımasından faydalanarak arama tutanağından kendisini işyeri yetkilisi olarak tanıttığını, adıgeçenin bu kasıtlı davranışı nedeniyle davanın başlangıçta onun aleyhine açıldığını, ceza soruşturmasında her iki …’in ifadeleri incelendiğinde hata fark edilerek 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesi kapsamında taraf değişikliğinin talep edildiğini, 6100 sayılı Kanun’nun iradi taraf değişikliğini düzenleyen 124 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında yargılama giderleri yönünden yapılan ayrım ve oğul Mehmet’in kendi hatalı fiili neticesinde aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alındığında lehine yargılama giderine hükmedilmesinin 6100 sayılı Kanun’un 327 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğunu belirterek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili, Sulh Ceza Mahkemesinin el koyma kararında davaya mesnet tüplerin davalıya ait işyerinde değil depoda satışa hazır olmayan bir vaziyette tutulduğunun sabit olduğunu, marka hakkına tecavüz için ticari amaçla elde bulundurulması gerektiğini, yerel mahkemece tüplerin satışa hazır olduğundan bahisle karar verildiğini, müvekkiline ait işyerinin köy bakkalı olup bulunduğu kasabda başka LPG satan bayi olmadığından yeni taşınanların eski tüplerini getirerek davalının bayisi olduğu firmanın tüplerini aldıklarını, başka firmalara ait boş tüplerin depoya kaldırıldıktan sonra belirli sürelerle bayisi olduğu firma tarafından alındığını, davalının olduğu kasabada başkaca tüp satışı gerçekleştiren bayi olup olmadığı araştırılmadığını, davalının davacı ile rekabet etmek gibi bir durumunun olmadığını, taklit olmayan orijinal markalı ürünün bayi olmayan bir işletmede bulundurulmasının bir hak ihlali olarak değerlendirilmesi ve bu sebeple manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararda, LPG tüplerinin satışa hazır halde mi yoksa depoda mı bulunduğu irdelenmeyerek eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının manevi tazminat talebinin tamamının kabulünün hukuka aykırı olduğunu, tarafların ekonomik, sosyal durumları ve mahkeme kararının ilanı hususları birlikte dikkate alındığında, hükmedilen manevi tazminatın müvekkilini fakirleştirecek olduğunu belirterek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız rekabetin tespiti, men’i, manevi tazminat ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesi
2. 6102 sayılı Kanun’un 54 ve 55 inci maddeleri
3. 6098 sayılı Kanun’un 57 nci maddesi
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.