YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7546
KARAR NO : 2023/1798
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/439 Esas, 2021/778 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/361 E., 2017/716 K.
BİRLEŞEN DAVA : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin
2015/751 E. sayılı dosyası
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçe yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davacının davalıdan kumaş siparişi verdiğini, ödeme olarak da keşidecisi olduğu 31.04.2015 vadeli 41.000,00 USD bedelli çeki davalı firma çalışanı …’ye elden teslim ettiğini, davalının siparişi günü gelmesine rağmen kumaşı teslim etmediğini, daha sonra da stoklarında mal kalmadığı gerekçesiyle sipariş edilen kumaşı davacıya teslim edemeyeceklerini bildirdiğini, davacının çekin iadesini talep ettiğini, ancak davalının çeki iade etmediğini ileri sürerek davacının dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, bedelsiz kalan çekin iptali ile davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi davalının çekin meşru ve yasal hamili olmadığını, dava konusu çekin davacı tarafından kumaş siparişi nedeniyle DNM Tekstil San. ve Tic. A.Ş. çalışanı …’ye tutanak karşılığında ve lehdar kısmı boş olarak teslim edildiğini, çekin tesliminden sonra anılan şirketin kumaş teslimini gerçekleştirmediğini, davacının çekin iadesi ve çekten dolayı borçlu olmağının tespiti için Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/361 E. sayılı dosya ile DNM Tekstil … A.Ş.’ne dava açıldığını, Mahkemece çekin tedbiren ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiğini, söz konusu çeke … ismi yazılarak icra takibinde alacaklı olmadığı halde, alacaklı sıfatı kazandırıldığını, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/361 E. sayılı dosyaya davalı DNM Tekstil … A.Ş. vekilinin verdiği dilekçede 29.12.2014 tarihli protokolü sunarak, çekin Fera Tekstil’e olan borca karşılık alındığının beyan edildiğini, davacı tarafından Fera Tekstil aleyhine dava açıldığını, ön yüzü tamamen boş ve bedelsiz kalan ve yine icra takibine konu olan 8672088 nolu çekin Fera Tekstil ile yapılan 29.12.2014 tarihli protokolün 2 nci maddesine istinaden davalı tarafından davacıya iade edildiğini, aynı protokole istinaden davacının başka bir çeki verdiğini, bu çekin bedelinin Fera Tekstil çalışanına 3 seferde ödendiğini ve davacının çeki iade aldığını, 41.000,00 USD meblağlı çekin protokol ile Fera Tekstil’den iade alındığını, davacı tarafından daha sonra kumaş siparişi için DNM Tekstil’e verildiğini, …’ün haksız bir şekilde çeki tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; söz konusu çekin taraflar arasındaki protokolden de anlaşılacağı üzere davacının Fera Tekstil’e olan borcuna karşılık verildiğini, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; asıl davadaki cevap dilekçesinde dava konusu çekin davacı …’ün Fera Tekstil’e olan borcundan dolayı verildiği beyanında bulunulmuşsa da bu beyanın sehven yapıldığını, aslında dava konusu çekle ilgili protokolün taraflarının … ve … olduğunu, bu protokole göre, davacının davalının elindeki dava konusu alarak yerine dava konusu çekin 41.000,00 USD olarak doldurarak aynı çekin davalıya verildiğini, davacının yaptığı ödemelerin bir başka çeke ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı …’ün ticari defter kayıtlarında dava konusu 8672088 nolu 41.000,00 USD bedelli çek davalının borcuna işlenmiş ise de, davacının 41.000,00 USD bedelli çeki davalıya verdiği yönünde iddiayı ispata yarar yasal ve somut delil sunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davada taraflar arasındaki protokolün 2 nci maddesinde, dava konusu edilen 8672088 nolu çekin davacıya iade edildiği, 4 üncü maddesinde ise, yine aynı çek için “yukarıda belirtilen çek keşide tarihinde ödendiğinde tarafların birbirinden başkaca bir hak ve alacağı kalmamış olacağı”nın belirtildiğini, buna göre dava konusu 8672088 nolu çekin, davacının, davalı …’e olan borcuna karşılık verildiği ve dolayısıyla menfi tespitinin talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan kumaş numuneleri üzerinden sipariş verdiğini ve ön ödeme olarak da keşidecisi bulunduğu 672088 no.lu 31.04.2015 keşide tarihli 41.000,00 USD bedelli çeki davalı firmanın satış ve pazarlama direktörü …’ye elden teslim ettiğini, buna ilişkin makbuzun dosyada yer alındığını, davalı firmanın stoklarında mal kalmadığı gerekçesiyle sipariş edilen kumaşı teslim edemeyeceklerini bildirdiğini, çeki de iade etmediğini, bununla ilgili olarak huzurdaki asıl davanın açıldığını, lehdar hanesi boş olarak asıl davalıya teslim edilen çekin, daha sonra birleşen davalı tarafından icra takibine konu edildiğini, davalı firmaya verilmiş ve bedelsiz kalan çekin, lehtar kısmına davacının bilgisi olmaksızın kötü niyetli bir şekilde birleşen davalı …’ün ismi yazılarak, bu kişiye icra takibinde alacaklı sıfatının kazandırıldığını, davalılar arasında organik bir bağ bulunduğunu, birleşen davalının takipte kötü niyetli olarak hareket ettiğini, bu sebeple birleşen davayı açtıklarını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/181 E. sayılı dosyasında davalının savunma ve cevaplarının raporda belirtilmediğini, teminat çekine ilişkin değerlendirme yapılmadığını ve protokole ilişkin değerlendirmelerin konu anlaşılmadan yapıldığını, oysa ki dava konusu boş çekin protokol gereği birleşen davalıdan alındığını, buna karşılık 40.000,00 USD bedelli çekin Fera tekstil-…’e verildiğini, ancak bu çekin ticari defterlerde kaydıyla ilgili bir tespit yapılmadığını, ayrıca dava konusu çekin iade alındıktan 2 gün sonra tekrar davalıya teslim edilmesinin hukukla ve gerçekle bağdaşmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu 8627088 nolu 31.04.2015 keşide tarihli 41.000,00 USD bedelli çek, lehdar hanesi boş bir şekilde birleşen davalı …’ün elinde iken, davacının çek nedeniyle menfi tespit davası açtığı, dava devam ederken taraflar arasında 29.12.2014 tarihli protokolün imzalandığı, protokolde davacının borca karşılık davaya konu çeki …’e verdiği, bu çekin davacıya iade edildiği, devamında davacının Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/181 E. sayılı dosyasından feragat edeceğinin belirtildiği, davacının davadan feragat ettiği ve yargılamanın bu şekilde sonlandığı, davacının aşamalardaki beyanına göre de, çekin davacıya iade edildiği ancak sonrasında tekrardan davalı …’ün eline geçtiği, bu protokolde yer alan çekin dava konusu çek olduğu, birleşen davalıya verilen ve iade alınan çekin de aynı çek olduğu, içeriğine göre protokolün, davadan feragata ilişkin olarak düzenlendiği, davacı çeki ikinci defa …’e vermediğini, asıl davanın davalısına lehdar hanesi boş olarak teminat amacıyla verdiğini, ancak aralarında organik bağ bulunan davalıların, lehdar hanesine birleşen davanın davalısı …’ü yazarak kötü niyetli bir şekilde ona alacaklı sıfatı kazandırdıklarını iddia ettiği, çekin teminat olarak asıl davalıya verilip verilmediği hususunda ispat yükü davacı üzerinde olduğu, teminat iddiasının yazılı delille ispatı gerektiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarına göre, dava konusu çekin, asıl davanın davalısının kayıtlarında yer almadığı, davacı kayıtlarında ise çekten kaynaklı borç kaydının yer aldığı belirtildiği, defter kayıtlarının birbirini teyit etmediği, davacının bir diğer delil olarak, teslim makbuzuna dayandığı, dosyaya sunulan çek fotokopisi altında el yazısıyla, ”teslim alan …” ibaresi ve imzasının bulunduğu, …’nin asıl davanın davalısı davalı DNM … A.Ş. çalışanı olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamakla birlikte tanık olarak beyanında çeki birleşen davalı … adına aldığını ve kendisine teslim ettiğini beyan ettiği, ticari sicil kayıtları, tanıkların beyanları ve gerekse tarafların kabulüne göre, asıl ve birleşen davalılar arasında organik bağ bulunduğu, hatta dava dışı bir çek sebebiyle asıl davalı çalışanlarının birleşen davalı adına tahsilat dahi gerçekleştirdiği gözetildiğinde, tanık beyanlarının bu durumla örtüştüğü, dolayısıyla, davacının davaya konu çeki asıl davalıya teminat amacıyla verdiği yönündeki iddiasını yazılı olarak ispatlayamadığı, aynı şekilde çekin, lehdar hanesi boş bir şekilde birleşen davalıya verilip iade alınmasından sonra davacı keşideci tarafından tekrar tedavüle sokulması her zaman mümkün olduğundan, anlaşmaya aykırı bir şekilde doldurulup lehdar tarafından kötü niyetle icra takibine konu edildiği iddiasının da ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün gerekçesi yerinde değilse de, sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davanın davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davada vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu çekin asıl davanın davalısına avans olarak verilip verilmediği ve anlaşmaya aykırı olarak birleşen davanın davalısı tarafından icra takibine konu edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.