Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7530 E. 2023/1773 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7530
KARAR NO : 2023/1773
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/2973 Esas, 2021/1256 Karar
DAVA TARİHİ : 05.08.2015
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2015/515 E. – 2017/1034 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, 26.12.2012 tarihinde dava dışı şirketten den 303.000,00 TL bedel ile 2010 model otomobili ikinci el olarak aldığını, davalılardan “… Oto Servis ve Ticaret A.Ş.”nin dava konusu otomobilin ithalatçısı ve satıcısı, “… Oto Pazarlama ve Ticaret A.Ş.”nin ise yetkili servis sunucusu olduğunu, aracın 2 yıllık garanti ve 3 yıl boya ve 12 yıl paslanmazlık garantisi kapsamında bulunduğunu, misli ile değişim talebini, arızanın garanti kapsamında olması ve davalıların ağır kusuruna ve gizli ayıba dayandırdıklarını, servis hizmeti veren davalıdan uzatılmış garanti satın alındığını ve 2015 yılı sonuna kadar uzatılmış garantinin devam ettiğini, araçta şanzıman arızası ve değişimi olduğunu, aracın altından ses geldiğini, aracın her 1.000-1.500 km.’de 1 litre yağ eksilttiğini, azaltılmış motor gücü ikaz lambasının yandığını, arızaların gizli ayıp olduğunu ve üretim hatasından kaynaklandığını iddia ederek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, uğranılan manevî zarar için 50.000,00 TL manevî tazminatın avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Yargılama sürecinde aracın 31.07.2017 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı Bera Zeynep Erdem tarafından, …’ye satışının yapıldığı belirtilerek adı geçen alıcı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince davacı yerine geçmiş, manevî tazminat istemi önceki davacının uhdesinde devam etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili … cevap dilekçesinde; aracın ilk sahibinin dava dışı … olduğunu, aracın 19.02.2010 tarihinde trafiğe çıktığını ve 2 sene 10 ay boyunca ilk ve ikinci sahibi tarafından kullanıldığını, dava dışı Metzel şirketinin 26.12.2012 tarihinde aracı davacıya satığını, ticarî satım sözleşmesinin tarafı olunmadığından pasif husumetten davanın reddinin gerektiğini, zamanaşımı ve ihbar sürelerinin geçtiğini, satım nedeniyle ayıp durumunda sadece satıcıya başvurulabileceğini, yalnızca ithalatçının ancak garanti belgesinin imzalanması durumunda sorumlu olabileceğini, davanın ayıp ihbarı süresi içinde açılmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’un (6098 sayılı Kanun) 207 nci maddesi gereğince zamanaşımı süresinin ticarî satışlarda altı ay olduğunu, garanti süresi de dikkate alındığında zamanaşımının dolduğunu, davacının tüm iddialarının garanti kapsamı dışında bulunduğunu dava konusu araçta üretimden kaynaklanan hata bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Porsche Uzatılmış Garanti Sertifikası”nın sahibine sadece ücretsiz onarım talep hakkı tanıyan sınırlı kapsamlı ve sınırlı süreli bir garanti olduğu, araçtaki ayıbın hile ile gizlendiğine ilişkin bir tespitin bulunmadığı, satıcının ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği ve iki yıllık süre içinde herhangi bir şikâyette bulunulmadığı, iki yıllık zamanaşımı süresinin 19.02.2012 tarihi itibariyle dolduğu ve uzatılmış garantinin ise sahibine yalnızca onarım talep hakkı tanıdığı, manevi tazminatın ise yasal şartlarının oluşmadığı, davalılar hakkında açılan aracın misli ile değiştirilmesine ilişkin davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, manevi tazminat davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; aracın satın alma tarihinden itibaren sürekli arıza çıkardığı, şansızman, vuruntu sesi, yağ eksiltme, azaltılmış motor gücü ikaz lambası yanması şeklinde arızaların meydana geldiği, arızaların ücretsiz onarım kapsamında giderilemediği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda araçta arıza bulunup bulunmadığı varsa nedenleri üzerinde yeterince durulmadığı, özellikle arızaların gizli ayıp kapsamında kalıp kalmadığı, davalı yanın hileli davranışlarının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadığı, üretim hatasından kaynaklanan ayıplarda zamanaşımı definin dinlenemeyeceği, üretim hatasına ilişkin teknik raporun dosya kapsamına sunulduğu, manevi tazminat talebinin reddi kararının da yerinde olmadığını iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

2. 6098 sayılı Kanun’un 207 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.