Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7358 E. 2023/1618 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7358
KARAR NO : 2023/1618
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/422 Esas, 2021/659 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/1302 E., 2018/332 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 01.03.2013 tarihinde franchising sözleşmesi imzaladığını, davalının sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, davalının şirket sözleşme gereği asmakla yükümlü olduğu “Soulmate Coffee&Bakery” tabelasını indirerek yerine “Kahve Diyarı” tabelasını astığını, bu durumun hukuka aykırı bir şekilde sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi anlamına geldiğini, davalının sözleşmenin 8.5 inci maddesi gereği işletme sistemine ait fikri mülkiyet haklarını kullanma yükümlülüğü bulunmasına rağmen “Kahve Diyarı” markasını kullandığının 13.02.2015 ve 06.10.2016 tarihlerinde tespit edildiğini bunun ayrıca sözleşmenin 8.7 ve 8.15.2 nci maddesi hükümlerinde düzenlenen davacının talimatlarına uymak ve davacının ticari itibarını fikri ve sınai haklarının değerini korumak yükümlülüklerine de aykırılık teşkil ettiğini, davalıya 25.02.2015 tarihinde sözleşme hükümlerine göre davalının davranışının sözleşmeyi haksız feshettiği anlamına geldiği için zararın tazmini için ihtar gönderildiğini ancak hiçbir cevap verilmediğini ileri sürerek sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle sözleşmenin geriye kalan süresine karşılık gelen 55.648,00 TL franchise kullanım bedelinin, 100.000,00 Euro cezai şartın ve iade edilmeyen malzeme bedeli olarak 5.000 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının sözleşmeye aykırı davranmadığını, markayı kullanmakta hukuki bir yararının kalmadığını, bu nedenle davalının süresinden önce markanın kullanılmasını terk ettiğini, davacıya bedeli ödenen demirbaşların yeni olması gerekirken ikinci el olarak teslim edildiğini, teslim edilen dolaplar, masa, sandalyeler, taban tahtalarının inşaattan sonraki 3 ay içerisinde bozulduğu ve kullanılamaz hale geldiğini, davacının davalının işyerinin tam karşısında bir başka kafe açılmasını sağladığını, sözleşmede yer alan pasta ve ürünler davalıya 7,25 TL’ye satılmaktayken 5,00 TL’ye bu ürünlerin Isparta genelinde satışlarına başlandığını, davacı şirketin mali sisteminin Vergi Usul Kanunu’na aykırı olduğunu, sözleşmede yer alan eğitimlerin verilmesi edimin hiçbir suretle yerine getirilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmede bahsi geçen reklam ve markanın lokal ve genel tanıtımı yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davalının iş yerinin tam karşısına başka bir marka adıyla açılan iş yerine davacının daha ucuz fiyatlarla ürün temin ettiğini, bu durum sözleşmenin davacı tarafından zaten başlangıcından beri ihlal edildiği anlamına geldiğini, davacı şirketle iletişim kurulamaması nedeniyle sözleşmenin fiilen feshederek başka bir firma ile sözleşme imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekili 16.03.2018 tarihli oturumdaki beyanında 5.000,00 TL’lik donanım, tabela, ekipman ve malzemeler bedelinin tahsili yönündeki taleplerinden feragat ettiğini bildirdiği, davacı 55.648,00 TL franchise kullanım bedeli ve 100.000,00 euro cezai şartın tahsilini istediği, davalı davacının tekel hakkı ihlali ve eğitim, destekleme ve yönlendirme borcunun yerine getirilemediğini ileri sürdüğü, ancak, savunmasına ilişkin bir yazılı belge sunmadığı ve bu konuda davacıya ihtarat yapmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin fiili olarak feshinde kusursuzluğunu da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 112nci maddesi uyarınca ispatlayamadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 8.5 inci maddesi hükmünde davalının “…franchise şubesinde sadece ve sadece Soulmate Coffee & Bakery işletme sistemine dahil olan markaraları, işaretleri, logoları, işletme adını, renk bileşimlerini fikir ve sanat eserlerini, tasarım ve dekorasyonu basılı ve görsel malzemeleri iş görme ve teknik yöntemleri kullanmakla yükümlü…” olduğunu taahhüt ettiği, ancak, davacıya ait tabelayı indirdiği ve başka bir markaya ait tabelayı astığı ve yine başka markaya ait ürünleri pazarladığı sabit olduğu, bu şekilde sözleşmeyi ihlal ettiği, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesinin yerinde olduğu 25.02.2015 tarihli ihtarla davalının 04.03.2015 tarihinde temerrüde düştüğü ve 36 ay için hesaplanan 54.144,00 TL franchise alacağından sorumlu olduğu, davacının sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart alacağını da talep etmesi yerinde olduğu ancak cezai şartın tutarının tamamen tahsil edilmesi halinde davalının iktisaden mahfına neden olabilecek tutarda olduğu yönündeki bilirkişinin tespiti dikkate alınarak takdiren indirime gidilerek 15.000,00 euro cezai şartın tahsiline karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davanın 5.000,00 TL yönünden feragat nedeniyle reddine, 54.144,00 TL franchise alacağının 04.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline, 15.000,00 euronun cezai şartın dava tarihinden itibaren kamu bankalarında bu para cinsinden açılmış 1 yıl vadeli hesaplara uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının euro cinsinden efektif satış kuru karşılığının tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; franchise veren davacının, davalı aleyhine haksız ve sözleşmenin tamamına aykırı olacak şekilde rekabet içerir hareketlerle davalının karşısındaki işletmeye mal tedariği sağladığı gibi rekabet koşullarının haksızlığının ötesinde çok ucuza bu tedariki sağladığını, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnameye davalının cevap verdiği, İlk Derece Mahkemesinin ihtarname gönderilmediğine ilişkin gerekçesinin doğru olmadığını, reddedilen tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedildiğini, davacının bayisi olan davalıyı korumadığını, başkasına daha uygun koşullarda mal satmama edimini yerine getirmediğini, davacı bir kilometrelik alan içinde sözleşme yapmadan yeni bir bayilik oluşturduğunu, davacının davasını ispatlamayamadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin 13/3 üncü maddesinde davalının her türlü zarar ile birlikte cezai şartı da tazmin yükümlülüğünü kabul etmiş olduğu buna göre; sözleşmede ayrıca kararlaştırıldığından davacının franchise bedeli ile birlikte cezai şartı aynı zamanda talep etmesine bir engel bulunmadığı, davacı grup bünyesindeki Coffee Pacifica isimli firmanın davalının işlettiği cafeye yakın bir yerde bulunan Edvard’s Cafe isimli iş yerine kahve satışı yapmasının, tekel hakkının ihlali sonucunu doğurmayacağı, zira sözleşmede bunu yasaklayan bir hüküm bulunmadığı, davalının diğer iddialarını ve sözleşmeyi feshetmekte kusursuz olduğunu ispatlayamadığı, İlk Derece Mahkemesince davacının talep ettiği 100.000,00 euro cezai şart tutarını takdiri indirime tabi tutarak 6098 sayılı Kanun’un 182 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 15.000,00 euroya hükmettiği, hakimin takdir hakkını kullanması nedeniyle yaptığı indirim davacının indirim yapılan kısım yönünden haksız olduğu sonucunu doğurmayacağı gibi, davacının davanın açıldığı sırada cezai şarttan indirim yapılması hususunda hakimin takdir hakkını kullanıp kullanmayacağını ve indirim yapılacaksa bunun miktarının ne olacağı hususunda öngörüde bulunması kendisinden beklenemeyeceğinden, yapılan takdiri indirim nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı, davalı şirkete münhasır bir bölge sunmayı ve bu münhasır bölge içerisinde 3 üncü kişilerle franchising sözleşmesi yapmama veya mal göndermemeyi taahhüt ettiğini nitekim franchising sözleşmelerinin esaslı unsurlarından olan franchise verenin franchise alanı destekleme ve koruma yükümlülüğü mevcut olduğunu, davalı şirketin faaliyet gösterdiği işletmenin karşısına davacı şirketin iştirakinde yer alan ve eşinin ortağı olduğu “Pasifica” adlı şirketten temin edilen ürünlerin satıldığı “Edward’s Cafe” açıldığını, açılan bu işletme de davalıya ait işletme ile aynı sektörde hizmet verdiğini, bu durumun pazar payını daraltıcı ve kazanç düşürücü etki gösterdiğini, davacı destekleme ve koruma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sözleşmenin “franchisor’un yükümlülükleri” başlıklı kısmında, gerekli donanım ve ekipmanları temin etme yükümlülüğü, eğitim yükümlülüğü, destekleme ve yönlendirme yükümlülüğü ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğini, davacı şirket tarafından temin edilen demirbaşlar düşük kalitede olması sebebiyle verimli bir ticari hayat sürdürülemediğini ve teslim edilen masa, dolap, sandalyeler, taban tahtaları kısa bir zaman dilimi içerisinde bozulduğunu, yapılan piyasa araştırması sonucunda, “Soulmate Coffee & Bakery” ürünleri davalı şirkete 7,25 TL üzerinden satılırken, söz konusu ürünler Isparta genelinde davacı şirketin iştiraki tarafından 5,00 TL üzerinden satılmaya başlanmasının da destekleme yükümlülüğüne aykırı bir başka davranış olduğunu, davalı şirketin tüm ısrarlarına rağmen davacı şirketten herhangi bir eğitim hizmeti alınamadığını, çalışacak elemanların herhangi bir eğitimden geçmeden hizmet sunması, işletme verimliliğini düşürdüğünü, davacı şirketin kusurlu davranışları nedeniyle davacı şirket tarafından sözleşme fiilen feshedilmiş olduğundan davacı şirketin cezai şart bedeli talep etmesinin sözleşme maddelerine aykırılık teşkil ettiğinin kabulü gerektiğini, somut olayda, işletmenin inşaatından taraflar arasındaki ilişkinin fiilen sona ermesine dek geçen süre içerisinde, davalı şirket tarafından sözleşmeden kaynaklanan tüm bedellerin ödenmesine rağmen davacı şirketçe birçok yükümlülük yerine getirilmediğini, franchise sözleşmesinden beklenen yarar davalı şirketçe sağlanamadığını, gerçekleşen fesih de davacı şirketin de kusuru bulunduğunu, bilirkişi raporunda davalı tarafından gerçekleştirilen fiili fesihte davacı şirkete yükletilebilecek kusur olduğunun açıkça tespit edilmesine rağmen sözleşmede yer alan 13.3 üncü maddeye aykırı olarak yerel mahkemece cezai şarta hükmedildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki franchising sözleşmesinin davalı tarafından aynı alanda faaliyet gösteren başka bir firmanın markası adı altında ticaretine devam ettirmesi suretiyle haksız feshedilip feshedilmediği, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirip getirmediği, davacı tarafından talep edilen alacak ile cezai şartın tahsil koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı franchise bedeli ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince franchise sözleşmesinde fesihten sonraki süreye ilişkin franchise bedelinin tamamına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, aralarında davaya konu sözleşmenin ilgili olduğu alanda bir uzmanın da bulunduğu bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile öncelikle davacının aynı nitelikte benzer bir sözleşmeyi yapabileceği makul bir sürenin belirlenmesi, davacının sözleşme haksız olarak feshedilmeseydi bu makul süre içinde elde etmesi muhtemel franchise bedelinin tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde fesih tarihinden itibaren sözleşme süresinin sonuna kadar yapılan hesaplamaya göre bulunan miktarın hüküm altına alınması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.