YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7268
KARAR NO : 2022/3778
KARAR TARİHİ : 12.05.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.03.2016 gün ve 2015/382 – 2016/102 sayılı kararı bozan Daire’nin 24.06.2021 gün ve 2020/8508 – 2021/5374 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, Arnavutluk Cumhuriyeti Kruja 1. Derece Mahkemesi’nin 63/708 temel kayıt numaralı 05/01/2006 tarihli 329 karar no’lu 08/06/2006 karar tarihli kesinleşmiş ilamının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına çıkartılan tebligat Tebligat Yasası’nın 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; yabancı mahkeme ilamının taraflarla ilgili olduğu, usulüne uygun olarak verildiği ve kesinleştiği gerekçeleriyle davacının tenfize ilişkin talebinin kabulü ile Arnavutluk Cumhuriyeti Kruja 1. Derece Mahkemesi’nin 63/708 temel kayıt no’lu 05/01/2006 kayıt tarihli 329 karar no’lu 08/06/2006 karar tarihli kesinleşmiş ilamının tenfizine davacı vekilinin yüzünde ve davalının yokluğunda karar verilmiştir. Davalı vekilinin tenfiz davasında müvekkilinin yokluğunda karar verildiği, kararın müvekkiline tebliğ edilmediği, şirketin ihyasına karar verilmekle kararın tarafına tebliğine karar verilmesi talebi üzerine Mahkemece 01/10/2019 tarihli ara kararıyla; 2015/382 – 2016/102 E-K sayılı dosyasında kararın davalı şirkete Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edilerek kesinleştiği ve davalı vekilinin tenfize ilişkin kesinleşmiş kararın taraflarına tebliği talebinin kesinleşmiş kararda yasal yollara başvuru hakkı kazandırmayacağı ek kararının temyizinin reddine dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce 07.10.2010 tarihli ek karar kaldırılarak 08.03.2016 tarihli asıl karar bozulmuştur.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 12/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.