Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7262 E. 2023/1876 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7262
KARAR NO : 2023/1876
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1629 Esas, 2021/885 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/394 E., 2019/412 K.

Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2002/03653, 2003/09565, 2004/43206, 2006/02713, 2011/05747, 2011/48629 sayılı ve “ARMANI EXCHANGE AX”, “GIORGIO ARMANI”, “A ARMANI DOLCI+şekil”, “ARMANI”, “A ACQUA ARMANI+şekil”, “ARMANI HOTELS&RESORT” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin bu markalar ile benzer nitelikteki 2017/14995 numaralı “AYDIN APART+şekil” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı kurumun Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından nihai olarak reddedildiğini, ancak dava konusu markada yer alan “A” şekli ile müvekkilinin özel olarak stilize etmekle oluşturduğu “Armani” markasının baş harfi olan “A” şeklinin ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkilinin farklı tasarımıyla benzersiz kıldığı “A” şekil unsurunun müvekkilinin markasını benzerlerinden ayırma işlevinin yanı sıra aynı zamanda ARMANİ markasını vurgulama işlevinin bulunduğunu, müvekkilinin markalarını moda, restoran ve otel hizmetlerinde uzun yıllardır kullandığını, ARMANI markasının TPMK nezdinde T/00138 sayılı tanınmış marka olarak koruma altına aldığını, davaya konu marka başvurusunun, müvekkiline ait oteller ile özdeşleşmiş ve markalarından kopyalanmış “A” logosuna oldukça küçük puntolarla yazılmış, okunması ve ayırt edilmesi olanaksız bir şekilde AYDIN APART ibaresinin eklenmesi suretiyle oluşturulduğunu, APART ibaresinin ilgili sektörde herkes tarafından kullanılan ve yapılan işin cinsini belirten bir yan unsur niteliğinde olup aynı zamanda marka görselinde oldukça küçük konumlanması nedeniyle de söz konusu markaya hiçbir ayırt edicilik katmadığını, uyuşmazlık konusu 43. sınıf hizmelerin müvekkilinin itirazına mesnet marka kapsamlarında da aynen yer aldığını ve bu sınıfta da tanınmış olduklarını, YİDK kararında tanınmışlıklarının sadece moda sektörü ile sınırlandırlmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin “Armani” markalarıyla ve müvekkili ile özdeşlen “A” şekli üzerinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca öncelik hakkı bulunduğu gibi somut olayda aynı maddenin beşinci fıkrasındaki şartların da oluştuğunu, davalı gerçek kişinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek YİDK’in 2018-M-6293 sayılı kararın iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; taraf markalarındaki “A” harfinden kaynaklı kısmi benzerliğin iltibas oluşturulabilecek nitelikte olmadığını, başvuruya konu işaret ile iddialara mesnet markalar arasında ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunması gerektiğine ilişkin 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası koşulunun sağlanmadığını, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca davacının eskiye dayalı kullanımından kaynaklı haklarının olduğunun ispatlanmadığını, beşinci fıkranın uygulanabilmesi şartlarının bulunmadığını, kötü niyet iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı … cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, davacı vekilinin “A” harfinin marka olarak yaratıcısı olunduğu iddiasının, markaların tarihsel gelişimi incelendiğinde asılsız olduğunu, “A” harfinin herkesin kullandığı bir yazılım içerisinde bulunan bir uygulamanın karakteri olduğunu, davacının beyan ettiği üzere herkesin kullanımında olan bir harf olarak kullanımının engellenmesi gibi bir durumun olmayacağını, davacının AYDIN APART’ın bulunduğu bölgede yatırımları olmadığını, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde davacının markasıyla AYDIN APART markasının aynı olmadığını, hizmet sektörünü kapsayan bir işleri olduğunu, davacının tekelinde bulunan bir sektör olmadığını, davacının yatırımlarıyla benzer bir yatırımları olmadığını, davacının apartlarının olmadığını, markalardaki ayırt edici özelliğin altında yazan kelimeler olduğunu, markaların tanınmışlığının ona sağladığı hakları geniş tutarak hitap ettiği kesim itibariyle iltibas yaratmayacak derecede farklılıklar içeren markalarının tescilinin engellenmesinin istisnanın geniş yorumlanması niteliğinde olacağı ve bu tür bir anlayışın tanınmış marka mantığı ile çelişeceğinden kabul edilebilir bir yanı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu başvurunun “AYDIN APART+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 43.sınıftaki “Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “ARMANI EXCHANGE AX”, “GIORGIO ARMANI”, “A ARMANI DOLCI+şekil”, “ARMANI”, “A ACQUA ARMANI+şekil”, “ARMANI HOTELS&RESORT” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 21, 29, 30, 43. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, başvuru kapsamındaki 43. sınıftaki malların ve hizmetlerin itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/benzer oldukları, davacıya ait olan ve emtia ortaklığı tespit olunan markalarda davacının markalarının “A ARMANI/DOLCI” ve “A ACQUA ARMANI” esas unsurunu içerdiği, markaları oluşturan ibarelerin bu şekilde olduğu, söz konusu markalarda çeşitli figüratif unsurlar ve ek sözcük unsurları olmakla birlikte her bir markada ön planda olan unsurun şekli önceden dizayn edilmiş “A” ibaresi olduğu, davacı markalarının uzun yıllardır hem dünyada hem Türkiye’de faaliyet gösterdiği ve yine dünyanın bu husustaki en bilinen markalarından olduğu, “A” harfi ile birlikte “ARMANI” ibarelerinin markasal nitelik itibariyle de özgün ve tüketicinin zihninde doğrudan yer eden güçlü bir slogan niteliğinde olduğu, davalının markasındaki “A” harfinin dizaynı önceden yapılmış ARMANI markasındaki “A” harf şekliyle hemen hemen benzer olduğu, davalının markasındaki “A” harfinin altında “AYDIN APART” yazısına yer verilerek markada sözcük unsuru olarak “AYDIN APART” ibaresinin kullanıldığı, gerek davalıya ait marka oluşturuluşunda davacının markalarının tanınmışlığının bulunduğu konaklama hizmetleri alanını çağrıştırır mahiyette “AYDIN APART” ibaresinde “ARMANI/DOLCI” ile aynı yazı karakterinin kullanılması gerekse davalıya ait marka logosundaki “A” harf şeklinin büyüklüğü ve dizaynının “ARMANI” markasındaki “A” harf şekline çok benzer olması nedenleriyle taraf markaları arasında görsel anlamda bir benzerlik/çağrışım bulunduğu, taraf markalarının ortak oldukları 43 üncü sınıf emtialarda davacıya ve davalıya ait marka ibareleri ile “A” işaretlerinin birbirleriyle benzer olduğu, bu benzerliğin tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği, sunulan delillerin zımnında davacı markalarının çok tanınmış marka statüsünde olduğu noktasında bir tereddüt bulunmadığı, nitekim “ARMANI” markası TPMK nezdinde T/00138 tescil numarasıyla tüm sınıflarda koruma altına alındığı, dava konusu markada 43 üncü sınıfta yer alan hizmetler bakımından ve ayrıca diğer tüm sınıflardaki hizmetler açısından davacıya ait “ARMANI” markasının tanınmış marka olduğu, diğer tüm sınıflarda aynı yazı karakteriyle “A” harfi şeklinin kullanılması halinde dava konusu markanın davacı markaları ile benzer olmasa dahi iltibas yaratacağı, bu durumda davacı markalarının kullanılmasının davalı lehine haksız menfaat doğurabilecek mahiyette olduğu, dava konusu markada daha büyük şekilde “A” harf şeklinin, aynı yazı karakteriyle oluşturulmuş davacıya ait markalardaki “A” şeklinde bir marka olduğu algısını verdiği, bu haliyle de davacı markaları ile daha da yakınlaştığı, sonraki davalı markasının tesciline izin verilmesi halinin davacının tanınmış markalarından imaj transfer etme ve böylelikle haksız yarar sağlama sonuçlarını doğurabileceği, davacı ve davalıya ait benzer markalarda 43. sınıf hizmetlerde taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca iltibas ihtimalinin olduğu, tanınmış markaların sadece tescil kapsamındaki aynı tür mal ve hizmetler yönünden değil farklı türden mal ve hizmetler yönünden de sahibine koruma sağladığı, “ARMANI” markasının dünya çapındaki tanınmışlığının sadece moda sektöründe değil otel, geçici konaklama, yiyecek ve içecek servisi hizmetleri sektörlerinde de olduğu, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tanınmış marka şartlarının somut uyuşmazlıkta davacıya ait markalarda oluştuğu ve korunması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK’in 2018-M-6293 sayılı kararının iptaline, 2017/14995 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu markada “A” ibaresi ile “AYDIN APART” ibaresinin bütünlük arz ettiğini, iddialara mesnet markaların esas unsurunun “ARMANI” ibaresi olduğunu, “A” harfinden kaynaklı kısmi benzerliğin iltibas oluşturulabilecek nitelikte bulunmadığını, davacının “Armani” markasının tanınmış olduğunu, somut olayda 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası koşullarının gerçekleşmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre yapılan değerlendirmede dava konusu markanın özel yazım karakteriyle yazılan büyük “A” harfinin altına çok daha küçük puntolarla yazılan “AYDIN APART” ibarelerinden oluştuğu, dava konusu markada ön planda yer alan “A” harfinin, davacı tarafça özel yazım şekli ile tasarlanan ve tanınmış “ARMANI” markalarında da kullanılmak suretiyle tüketici nezdinde yer eden “A” harfi ile neredeyse aynı olduğu , dava konusu markanın büyük “A” harfinin altına çok daha küçük puntolarla “AYDIN APART” yazılarak oluşturulan kompozisyonunun, davacının büyük “A” harfinin altına konumlandırılmış “ARMANI/DOLCI” ibarelerinden oluşan “A ARMANI/DOLCI”ibareli marka kompozisyonu ile aynı olduğu gibi “AYDIN APART ” ibaresinin davacının bahsi geçen markasında yer alan “ARMANI/DOLCI” ibaresi ile aynı yazı karakteri ile yazılması hususları gözetildiğinde markaların bütünü itibariyle bıraktığı izlenim benzer olduğundan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu markanın tescil edilmek istendiği 43. sınıfta yer alan hizmetler ile davacının “A ARMANI/DOLCI” ibareli markanın tescil kapsamında yer alan hizmetler aynı/aynı tür olduğundan 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki koşulların oluşup oluşmadığının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı TPMK vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı markası ile itiraza mesnet davcı markaları arasında ayniyet ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunmadığını, davalı başvurusunda yer alan “A” ibaresinin başvuru markasın içinde yer alan “AYDIN APART” ibaresi ile bütünlük arz ettiğini, itiraza mesnet markaların esas unsurunun “ARMANİ” olduğunu “A” harfinden kaynaklı kısmi benzerliğin iltibas oluşturacak mahiyette olmadığını, bilinçli tüketici olan ortalama tüketici açısından dava konusu markanın görsel, işitsel ve anlamsal olarak ayırt ediciliği olduğundan ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılmaya neden olabilecek herhangi bir benzerliğin olmadığını, tescili talep edilen dava konusu işaretin, tanınmışlığı iddia olunan “ARMANİ” ibaresini esas ya da münhasır unsur olarak içeren bir durumunun olmadığını belirterek istinaf mahkemesi kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından davalı marka başvurusuna yapılan itirazın reddine dair TPMK YİDK’in kararının iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı TPMK vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.