Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7258 E. 2023/396 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7258
KARAR NO : 2023/396
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Bafay Yağ Un Gıda Tarım ve Mak. Gübre San. Tic. A.Ş.’nin idare ve temsil yetkisine sahip eski genel müdürü olduğunu, davalının görev yaptığı 2005 yılında yurtdışından üretimde kullanılmak üzere vergi muafiyetiyle ithal edilen ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağlarının davalı tarafından davadışı … Yağ ve Gıda End. Ltd. Şti’ye sözleşme ile satıldığını, bu durumun 2008 yılında tespit edilmesi üzerine Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından söz konusu şirketten 40.807,76 TL gümrük vergisi ile 91.817.46 TL idari para cezası tahsil edildiğini, davalının genel müdürlük görevini yürütürken yönetim kuruluna danışmadan ve yönetim kurulunun kararı olmadan ithal edilen hammaddenin satım işlemleri sebebiyle şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 132.624,54 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; şirket zararının oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, Gümrük Müsteşarlığına verilen taahhütnamelerin hiçbirinde müvekkilinin imzasının ve onayının bulunmadığını, dava konusu hammaddenin satış faturalarında müvekkilinin imzasının olmadığını, faturaların şirket defterlerinde kayıtlı olduğunu, ayrıca genel kurul tarafından müvekkilinin ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 09.06.2015 tarih, 2008/685 E. ve 2015/323 K. sayılı kararı ile davalının 26.03.2005-07.12.2007 tarihleri arasında Bafay Yağ Un Gıda Tarım ve Mak. Gübre San. Tic.A.Ş’nin genel müdürü olarak görev yaptığı, şirket tarafından 2005 yılında ithal edilen vergiden muaf olan ve üretimde kullanılmak zorunda bulunan ayçiçeği tohumu ile ham ayçiçeği yağının dava dışı şirkete davalı ve dava dışı … tarafından imzalanan sözleşme ile satıldığı, ancak dava konusu satışın yapıldığı dönemde yönetim kurulunun her ay toplantı yaptığı ve ithal edilen malların alım ve satım giderleri ile tüm belgeleri içeren mali raporları incelediği, 2005, 2006, 2007 yıllarında yapılan genel kurul toplantılarında 2005 yılı dahil olmak üzere geçmiş yıllardaki tüm hesapların bilanço, gelir tablosunun yönetim ve denetim kurulu raporlarının ayrı ayrı müzakere edilerek ibra edildiği, bu durumda davalının 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 380 inci maddesine göre sorumluluktan kurtulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı
Dairemizin 14.11.2016 tarih, 2015/15708 E. ve 2016/8807 K. sayılı kararıyla davalı genel müdür hakkında geçerli bir ibra kararı bulunmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacı şirkette 24.03.2004-26.03.2005 tarihleri arasında idari ve mali işler müdürü, 26.03.2005-07.12.2007 tarihleri arasında genel müdür olarak görev yaptığı, hiç bir zaman tek başına şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmadığı, şirketin iki imza ile temsil ve ilzamına karar verildiği, davalının birinci dereceden imza yetkisi bulunduğu, davalının tek başına şirketi temsile yetkili kılınmadığı, somut olayda davalının imzası bulunmayan 4 adet gümrüksüz ithalat izin talebi ve talebin kabulü ile davalının imzası bulunmayan taahhütnameler ile ithalatın gümrüksüz olarak gerçekleştiği, genel müdürün yönetim kuruluna toplantılarda rapor sunduğu, bu raporlara ekleme ve önemli konuların genel kurulda tartışılmasının sağlanmanın yönetim ve denetim kurulunun görevinde olduğu, davalının kusuru ile zararın meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı, davalı hakkında açılan ceza dosyasından beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla davalının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; şirketi idare ve temsil yetkisine haiz olan müdürlerin şirket işlerini görürken gerekli özeni göstermek, şirketi zarara uğratmamak zorunda olduklarını, davalının görev yaptığı sırada şirketi zarara uğrattığını, davalı 17.06.2005 tarihli sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, davalının bilerek hukuki sorumluluk ve vergi cezası doğuracak sözleşmeyi imzaladığını, faturaları imzalamamş olmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağını, 08.01.2020 tarihli bilirkişi raporu ile önceki bilirkişi raporları arasında mübayenet bulunduğunu, mahkemenin kararında çelişkiye düştüğünü karara dayanak yaptığı bilirkişi raporuna da uygun olmayan karar verdiğini ileri sürerek ve resen tespit edilecek sebeplerle yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, anonim şirket genel müdürünün sorumluluğuna dayanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6762 sayılı Kanun) 320 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
Dava 6762 sayılı Kanun’un 320 vd. maddelerinde düzenlenen yöneticinin sorumluluğu istemine ilişkin olup mahkemece davalının kusuru ile zararın meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden davacı şirket tarafından üretimde kullanılmak üzere yurt dışından ithal edilen ürünlerin davalı tarafından dava dışı şirkete satılmak suretiyle davacı şirket aleyhinde gümrük vergi ve cezası kesilmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Zararın bu şekilde varlığının sabit bulunmasına ve davalının da kusurlu olduğu dosya içerisinde anlaşılmasına göre davacı şirketin doğan zararının belirlenerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya içeriği ile uyuşmayan şekilde kusur ve zararın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.