YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7210
KARAR NO : 2023/1877
KARAR TARİHİ : 27.03.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1644 Esas, 2021/876 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/429 E., 2019/345 K.
Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin MAKRO SUPERCENTER ibareli 36. sınıf, 99/000295 MAKRO SUPERCENTER ibareli 35, 37, 39, 42 nci sınıf, 99/000296 MOFİNE FOOD MACRO CENTER ibareli 5,8 24, 35, 36, 38 nci sınıf, 2010/46527 MAKRO SUPERCENTER ibareli 35 nci sınıf, 99/001458 MAKRO SUPERCENTER ibareli 3, 21, 28 nci sınıf, 99/000293 SELECTİON MAKRO CENTER ibareli 29, 30, 31 nci sınıf, 99/011019 MAKRO SUPERCENTER ibareli 40 41 inci sınıf, 2004/41535 MAKROBANQUET ibareli 35, 41 inci sınıf, 2009/42372 MAKROBANQUET ibareli 35, 41 inci sınıf, 2009/42373; MAKRO ONLİNE BİR TIKLA ALIŞVERİŞİ EVİNİZE İNDİRİN! ibareli 16, 29, 30, 32, 33, 34, 35, 38, 41, 42 nci sınıf, 2010/60282 MAKRONEWS ibareli 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2009/42374 MAKROSTYLE ibareli 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2009/42371 MAKRO CENTER+ŞEKİL ibareli 29, 30, 43 üncü sınıf, 2011/32521 MAKROATELIER ibareli 41 inci sınıf, 2011/32520 COOK BOOK+ŞEKİL ibareli 41 inci sınıf, 2011/32522 MAKRO STATİON+ŞEKİL ibareli 5, 20 ,21, 22, 28, 29, 30, 32, 35, 41, 43 üncü sınıf, 2012/6560 MAKRO RECİPES ibareli 16 ıncı sınıf, 2013/13136 MAKRO SERVİCE ibareli 35 inci sınıf, 2013/13864 MAKRO FRIENDS ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/46615 MAKRO COOKS ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/46630; MAKRO MOOKS+ŞEKİL ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/46608 MAKRO LIFESTYLE ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/46637 MAKROANDMORE ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/43693 MAKRO MORE MACRO CENTER+ŞEKİL ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/43688 MACRO CENTER+ŞEKİL ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 33, 35, 41 inci sınıf, 2014/44564 FINE FOOD ibareli 5, 8, 24, 38 inci sınıf, 2015/18474 MACRO TIPS+ŞEKİL ibareli 16, 18, 21, 24, 29, 30, 31, 35, 41 inci sınıf, 2014/44579 FINE FOOD ibareli 35 inci sınıf, 2015/9794; MACROVİLLE CARD ibareli 29, 30,31, 32, 35, 36, 38, 41 inci sınıf, 2016/22627 MACROPHONE ibareli 35 inci sınıf hizmetleri içeren 2016/53278 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 19.10.2017 tarihinde kelime, okunuş, anlam ve umumî intiba olarak müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikte 10, 20, 24 üncü sınıf hizmetleri içeren “MAKROLAB” ibareli marka tescil başvurusunun ilanı üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak davalı Kurum nezdinde yaptıkları itirazlarının nihai olarak Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddine dair 2018/M-8054 sayılı kararın iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin sağlık sektöründe tıbbi ve laboratuvar malzemesi ve ürünlerinin üretimi ve satımı yaptığını, markalarının “MAKRO VE LAB” ibareleri ile logodan oluşan, renkleri ihtiva eden bir marka olduğunu, markada geçen “LAB” ibaresinin laboratuvarın İngilizce karşılığı olduğunu, davacı markaları ile benzer olmadığından karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davacının perakende ürün satışı konusunda hizmet verdiğini, müvekkilinin ise tıbbi medikal sektöründe hizmet verdiğini, markaların hitap ettikleri tüketici kitlelerinin farklı olduğunu, ayırt edilemeyecek bir benzerlik söz konusu olmadığı için tüketiciler nezdinde de yanılgıya sebep olmayacağını, müvekkili markası ile davacı markalarının farklı sınıflarda tescilli olduklarını, davacının benzer olduğunu iddia ettiği hiçbir markasını 10 uncu sınıfta tescilli olmadığını, aynı sınıfta tescilli olanlar arasında da herhangi bir benzerlik olmadığını, davacı markalarının değil davacının ticaret ünvanı olan “MİGROS” ibaresinin tanınmış marka olduğunu, marka başvurusunda kötüniyetin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının markalarının MACRO esas unsurlu oldukları, anılan markaların özellikle perakende satış yahut mağazacılık hizmetinde kullanılarak ayırt edicilik kazandıkları, ancak bunun “büyük, geniş ve uzun” anlamları taşıyan sadece makro ibaresi itibariyle değil, bütün olarak gerçekleştiği; tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, davacının -kararda sayılı- markalarıyla davalının “makrolab” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, karşılaştırma esnasında tescilli marka ile başvuru konusu işaretin parçalara ayrılarak incelenmesinin ve iltibasın bulunup bulunmadığının mücerret bir parçaya bağlı olarak yapılmasının mümkün olmadığı, çünkü tekel altına alınmasına izin verilmeyen Türkiye’de yaşayan herkesin büyük, geniş ve uzun anlamlarıyla bildiği sıfatlar kullanılarak oluşturulan bu markaların baştan itibaren zayıf marka konumunda oldukları, bu tür markalar arasındaki iltibas tehlikesinin yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebilebileceği, dolayısıyla bu tür işaretleri marka olarak seçenlerin, önceden alınmış olan markalardan küçük bir takım değişiklikler yapmak suretiyle aynı zayıf ayırt edicilik taşıyan sözcüklerin kullanıldığı başkalarına ait yeni isimlere/markalara engel olabilme olanağının daha baştan itibaren ortadan kalkıp zayıfladığı, yargılama konusu olay açısından da aynı hususun söz konusu olduğu, marka sahibi davacının daha baştan zayıf karakterli bir sözcük olan MACRO ibaresini markasına koyarken, sonradan üçüncü kişiler tarafından başka bazı sözcüklerle birlikte aynı kelimenin markaları içerisine konulabileceğini öngörmesi ve buna katlanmak zorunluluğunun bulunduğu, davacı markalarının da sadece MACRO ibaresinden oluşmadığı, kendisinden önceki tescilli makro ibareli tescillerden olumsuz etkilenmesini engelleyecek ilavelerin yer aldığı, Makro veya macro ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığı, davalının markasının da sadece MAKRO ibaresinden oluşmadığı, onunla birlikte bütünleşmiş diğer renk, kelime ve şekil unsurlarının bir araya getirilmesiyle oluşturulduğu, “makrolab” ibareli olduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde “makrolab” ibareli işareti gördüğünde davacı markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, iltibas ve tanınmışlık gerekçeli itirazlar için her bir mal ve hizmet sınıfı itibariyle ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği, TPMK’nın idari süreçteki tespitlerinin yargı makamlarını bağlayıcı etkisinin olmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğunu gösterir hiçbir vakıa ve emarenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “MAKROLAB” ibareli marka ile müvekkil şirkete ait MAKRO/MACRO ibareli seri markalar arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında benzerlik bulunduğunu, müvekkiline ait markalarda yer alan ikincil unsurların tanımlayıcı nitelikte olup esas unsurun “MACRO/MAKRO” olduğunu, başvuru markasının da esas unsurunun müvekkili şirket markalarında olduğu gibi MAKRO ibaresi olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da taraf markalarının aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğunun belirlendiğini, “MAKROLAB” markasının bu haliyle orta düzeydeki bir tüketici bakımından en azından aynı ve/veya kardeş ve/veya birbiri ile bağlantılı işletmelere ait olduğu kanaatini bıraktığını, bu işaretler arasında iltibas olduğunu, yerel mahkeme kararının aksine müvekkili şirkete ait “MACRO/MAKRO” ibareli markaların yoğun kullanım ve tanıtım neticesinde ayırt edicilik kazanmış ve tüketici nezdinde tanınmış markalar olup, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki koşulların oluştuğunu, tanınmış markalarda markanın benzerini seçen ya da kullanan kişinin bu kullanımı ya da seçimi haklı kılacak bir gerekçeyi ortaya koyması gerektiğin, somut olayda dava konusu karara mesnet markanın seçilmesinin haklı bir nedeni olmadığını, sadece ve sadece müvekkile ait markanın bilinirliğinden yararlanmak amacı ile bu ibarenin tescil edilmek istendiğinin tartışmasız olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı şirketin “MAKRO” ve “MACRO” esas ibareli itirazına mesnet markaları ile davalının “MAKROLAB” ibareli marka başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede, 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında bir benzerlik bulunmadığı, davalı başvurusunun kötüniyetli yapıldığının dosya kapsamına göre kanıtlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesine göre iltibas açısından markalar arasında benzerliğin olmasının yeterli olduğunu, karıştırılma ihtimalinde ayrıntılara ilişkin farklar üzerinde değil bütüne ilişkin benzerlikten hareket edilmesi gerektiğini, müvekkiline ait markalarda yer alan ikincil unsurların tanımlayıcı nitelikte olduğunu, esas unsurun MACRO/MAKRO ibareleri olduğunu, davalının markasındaki “LAB” ibaresinin de tanımlayıcı olduğunu esas unsurunun MAKRO ibaresi olduğunu, davalı markasını gören ortala tüketicinin davalı markasını davacı markalarının uzantısı olduğunu düşünebileceğini, taraf markalarının işitsel, görsel ve kavramsal açıdan iltibasa neden olacak şekilde benzer olduklarını, benzerliğin düşük olduğu kabul edilse dahi emtia benzerliğinin olduğunu, davacı markalarının tescilli olduğu sınıflar içinde davalı markasında olan 20 ve 24 üncü sınıfların olduğunu, MACRO ibaresinin müvekkilinin ait ticaret ünvanını ve işletme adının esas unsuru olmasının yanı sıra internet sitesindeki alan adını da esas unsuru olduğunu, bu alan adı itibarı ile de benzerlik açısından değerlendirme yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da taraf markalarının aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olduğunun belirlendiğini, “MAKROLAB” markasının bu haliyle orta düzeydeki bir tüketici bakımından en azından aynı ve/veya kardeş ve/veya birbiri ile bağlantılı işletmelere ait olduğu kanaatini bıraktığını, davacı markaları açısından 6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrası koşullarının oluştuğunu, tanınmış markalarda markanın benzerini seçen ya da kullanan kişinin bu kullanımı ya da seçimi haklı kılacak bir gerekçeyi ortaya koyması gerektiğini, somut olayda dava konusu karara mesnet markanın seçilmesinin haklı bir nedeni olmadığını belirterek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı marka başvuruna davacı tarafından yapılan itirazın reddine dair kararın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6769 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.