YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7205
KARAR NO : 2023/1925
KARAR TARİHİ : 29.03.2023
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/1765 Esas, 2021/795 Karar
HÜKÜM : Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/263 E., 2018/225 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili ile dahili davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili, duruşma istemi olmaksızın davacı vekili ve dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 28.03.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan dahili davalı vekili Av. ……dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davadışı Utimtaş Ula Turizm İnş. Mad. Tic. ve San. A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalı bankadan kredi ve teminat mektubu kullandığını, kullanılan kredilerin teminatı olarak toplam 246.460,00 TL bedelli çekleri davalı bankaya verdiğini, banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesine itiraz ettiklerini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı şirket tarafından kullanılan krediye davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imza attığını, bankanın alacağının bonoya dayalı olduğunu, senede karşı senetle ispat zorunluluğu gereği davacı borçlu takip tarihinden önce ödeme yaptığını yazılı bir belge ile ispat etmesi gerekirken buna dair hiç bir belge sunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra takip dosyasına borçların ödenmesi dolayısı ile davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı aksine asıl borçlu tarafından fazla ödeme yapıldığı, mahkemenin daha önceki kararına karşı sadece davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmakla söz konusu hükmün davalı tarafından usuli kazanılmış hak olacağı, aleyhe hüküm yasağının bulunduğu, artık istinaf yoluna başvuran aleyhine hüküm verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının icra takip dosyasında 215.146,19 TL asıl alacak, 645,44 TL komisyon, 762,00 TL işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve dahili davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı ve çelişkili olduğunu, gayrinakdi krediler yönünden değerlendirme yapılmadığını, bahsetmediğini ve bu kredileri borç tutarına dahil etmeme nedenini açıklamadığı, iskonto kredilerin hesaba katılmadığını, çekler arasında Şekerbank çeki bulunmadığını, 12.05.2014 tarihinde tahsil edilen 25.000,00 TL bedelli bir tek Yapı Kredi Bankası’na ait çek olduğunu bilirkişi heyetinin iskonto kredisi olduğu gerekçesiyle borç tutarı hesabına katmadığını, hatalı bir şekilde fazlaya dair hüküm kurulduğunu, takip sonrası yapılan ödemelerin dikkate alındığını, kötü niyet tazminat koşulları tartışılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Dahili davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı ve çelişkili olduğunu, gayrinakdi krediler yönünden değerlendirme yapılmadığını, bahsetmediğini ve bu kredileri borç tutarına dahil etmeme nedenini açıklamadığı, iskonto kredileri hesaba katılmadığını, çekler arasında Şekerbank çeki bulunmadığını, 12.05.2014 tarihinde tahsil edilen 25.000,00 TL bedelli bir tek Yapı Kredi Bankası’na ait çek olduğunu bilirkişi heyetinin iskonto kredisi olduğu gerekçesiyle borç tutarı hesabına katmadığını, hatalı bir şekilde fazlaya dair hüküm kurulduğunu, takip sonrası yapılan ödemelerin dikkate alındığını, kötü niyet tazminat koşulları tartışılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihi itibariyle dava dışı şirketin borcunun sona ermiş olması sebebiyle kefil olan davacının da borcunun kalmadığı, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf istemlerinin yerinde olmadığı, davalının icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı ispat edilemediğinden şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf istemlerinin bu yönden kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulü ile davacının icra takip dosyasında 215.146,19 TL asıl alacak, 645,44 TL komisyon, 762,00 TL işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ve dahili davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili lehine inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
3.Dahili davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesine kefil olan davacının hesap kat ihtarında yer alan nakdi ve gayri nakdi kredi borçlardan sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, genel kredi sözleşmesinde gayri nakdi krediler yönünden kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince ve dahili davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı bankaya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dahili davalı … (Eski Destek) Varlık Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden dahili davalı … (Eski Destek) Varlık Yönetim A.Ş.’ye iadesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.