Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7195 E. 2023/1158 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7195
KARAR NO : 2023/1158
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın hamili olduğu ve Yaylar Petrol Gıda San. Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkil bankaya ciro edilen çekin 16.01.2019 tarihinde takasa ibraz edildiğini; ancak çek hakkında ödeme yasağı bulunması sebebiyle ödeme yapılmaksızın iade edildiğini, yapılan inceleme neticesinde ise davalılar arasında İbrice Maden Ltd.Şti.’nin akaryakıt ihtiyacı sebebiyle Yaylar Petrol Ltd.Şti. ve … ile akaryakıt teminini konu alan bir ticari ilişki kurulduğunu, taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davalılar Yaylar Petrol Şirketi ve …’ın yargılamada hiçbir savunma yapmayıp, davayı kabul ettiklerinin anlaşıldığını ayrıca tarafların istinaftan da feragat ederek kararın kesinleşmesini sağladıklarını, davalıların savunma yapmadan davayı kabul etmeleri ve böylece milyonlarca liralık alacaklarından vazgeçmeleri, davacı tarafın da buna mukabil, yüksek meblağlara ulaşabilecek avukatlık ücretinden vazgeçmesinin işbirliği içinde davrandıklarının kanıtı olduğunu, davacılar ile davalıların üçüncü kişi alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla hileli anlaşma yaptıklarını ve bu amaçla bir dava kurguladıklarının ortaya çıktığını, bu nedenle müvekkili bankanın, iptalini talep ettiği hükmün konusu olan çek nedeniyle yargılamanın taraflarından biri konumundaki Yaylar Petrol Şirketinden kambiyo ilişkisi kapsamında alacaklı olduğunu, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açıldığını ileri sürerek Mahkemenin 2018/535 E. 2018/260 K. sayılı kararına konu müvekkili bankaya ciro edilen 16.01.2019 tarihli 115.000,00 TL tutarındaki çek bakımından hükmün iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar … …, İbrice Maden İşlt. Ak. Oto. Tur. Ltd.Şti., İbrice Enerji Ürünleri Paz. Dış Tic. Ltd. Şti., Kuzey Sınai ve Endüstriyel Enerji Ürünleri Paz. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilleri tarafından … ve Yaylar Petrol İnşaat Gıda Madencilik San ve Tic Ltd. Şti. aleyhine Mahkemenin 2018/535 E. nolu dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, kararın kesinleştiğini; ancak kesinleşmesinden uzun bir süre sonra huzurdaki yargılanmanın yenilenmesi davasının açıldığını, kötü niyetli ve hukuka aykırı açılan davayı kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, yargılamanın yenilenmesi sebebini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 376 ncı maddesi uyarınca tarafların anlaşarak alacaklıları zarara uğratma kastı ile hile yapmalarına dayandırdığı, Mahkemenin 2018/535 E., 2018/260 K. sayılı dosyası incelendiğinde; davacılarının …, …, …, … Maden İşletmeleri Akaryakıt Otomotiv Turizm Hafriyat Ulus.Nak. İnş. Gıda Paz. Tic. ve San. Ltd. Şti., Kuzey Sınai ve Endüstriyel Enerji Ürünleri Paz A.Ş. ve …, davalılarının … ile … olan, taraflar arasında düzenlenen toplam 35 tane çekin, bedelsiz kaldığının ve davacı tarafın davalı tarafa borcunun bulunmadığının tespitinin istendiği, yapılan yargılama neticesinde dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığının ve davacı tarafın davalı tarafa borcunun bulunmadığının tespiti ile bedelsiz kalan çeklerin iptaline karar verildiği, Mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde, Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/535E., 2018/260K. sayılı dosyasında, taraflar arasında düzenlenen çeklerden dolayı, davacının davalıya karşı borcunun bulunmadığına ilişkin menfi tespit isteminin sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğuracağı, her ne kadar davalılar davayı kabul etmiş ise de davacının talebinin dava konusu çeklerin iptaline yönelik olmadığı, bedelsiz kalan çeklerden dolayı taraflar arasında borcun bulunmadığının talep edildiği, açıklanan nedenlerle taraflar arasında hileye dayalı olarak aralarında anlaşma yapıldığına kanaat edilememiş olup davacı tarafça kendilerine karşı hile yapıldığına ilişkin başka bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davacının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İbrice Maden Şirketinin akaryakıt ihtiyacı sebebiyle Yaylar Petrol Şirketi ve … ile akaryakıt teminini konu alan bir ticari ilişki kurulduğunu, müvekkili bankanın meşru hamili olduğu çekin keşidecisi ise … adlı bir üçüncü kişi olduğunu, kararda keşideci ile lehdar arasında nasıl bir hukuki ve ticari ilişki bulunduğu konusunda bir açıklık bulunmamasına rağmen keşideci …’ın da davacılardan biri olduğunu, Yaylar Petrol Şirketi ve …’ın, yargılamada hiçbir savunma yapmadıklarını, alacaklı olmadıklarının tespiti istenen ve kaybetmeleri halinde milyonlarca liralık alacaklarından mahrum kalmaları sonucunu doğuracak bir davada davayı kabul ettiklerini, sadece çekin keşidecisi ve lehtarı arasında değil, müvekkili banka haricindeki diğer hamiller ve çekle bağlantısı olmayan üçüncü kişiler yönünden de bir kurgunun ortaya konduğunun açık olduğunu; ancak bu kurgu ve önceki yargılamada hilenin hükme etkisi olup olmadığının Mahkemece irdelenmediğini, müvekkili bankanın işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunduğunu, iyi niyetli üçüncü kişi ve yetkili hamil olduğu çek için verilen iptal kararının çeki tahsil etmesine engel olduğunu; ancak çeki müvekkili banka adına ciro eden Yaylar Petrol Gıda San. Tic. Ltd. Şti., çekin iptali sonucunu doğuran yargılamada, davacıların taleplerini kabul ederek ve alacağından feragat ederek, çekin iptal edilmesini sağladığını, davanın taraflarının müvekkili bankaya zarar verme ve kambiyo ilişkisinden kaynaklı borçtan kendilerini beri kılma çabası içerisine girdiklerinin Mahkemece irdelenmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/535 E., 2018/260 K. sayılı kararında, davalılarının Yaylalar Petrol… Ltd. Şti. ve … olduğu, davacılarının ise …, …, İbrece Enerji Ürünleri … Ltd. Şti., İbrece Maden İşletmeleri… Ltd. Şti., Kuzey Sınai ve Endüstriyel … AŞ ve Özzara Yapı İnşaat AŞ olduğu, davanın ise davacıların davalılara dava konusu çekin de aralarında bulunduğu çeklerden dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespiti için 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğu, davalıların davayı kabul etmeleri nedeniyle Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davada verilen kararın, yalnızca davanın tarafları arasında hüküm ifade edeceği, buna göre Mahkeme gerekçesinde de işaret edildiği üzere, davacı Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın 2018/335 E., 2018/260 K. sayılı davanın tarafı olmadığından, davacı Kuveyt Türk Katılım Bankası yönünden maddi anlamda kesinlik oluşturacak bir hüküm kurulmadığı, davacının, hamili olduğunu ileri sürdüğü çekle ilgili olarak gerek temel ilişkiden gerekse kambiyo hukukundan
kaynaklı haklarını imzaların istiklali ile iyi niyetli hamile karşı şahsi defilerin ileri sürülemeyeceği ilkeleri uyarınca kullanabileceği, Mahkemenin verdiği iptal kararının zayi nedeniyle verilmiş bir iptal kararı gibi sonuç doğurmayacağı, somut olaydaki kararın üçüncü şahısların kambiyo hukukundan doğan haklarına halel getirmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 376 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.