Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7194 E. 2023/1578 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7194
KARAR NO : 2023/1578
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1658 Esas, 2021/931 Karar
DAVA TARİHİ : 12.04.2018
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/139 E., 2019/352 K.

Taraflar arasındaki eski hale iade ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; yargılama konusu proje alanının …arşiv kayıtlarında, …kayıt numarası ile İnönü Bulvarı-Atatürk Bulvarı Kesişimi Köprülü Kavşak inşaatı işi kapsamında imzalanan sözleşme doğrultusunda inşaatı tamamlanarak 23.04.2001 tarihinde açılışı yapılmış olan meydan olduğunu, yüklenici … İnşaat Ltd. Şti ile 2000 yılı Ekim ayında yapılan anlaşma uyarınca, söz konusu alanın çevre düzenleme projesi, proje tasarımcısı ve eser sahibinin müvekkili olduğunu, projenin uygulama süresince de kontrolörlüğünü yaptığını ve danışmanlık hizmeti verdiğini, Ankara’nın en önemli arterlerinin kesiştiği yerde bulunan proje alanının tamamı yeraltında alt geçitlerde olmak üzere, 1300 metre tünellerden, 700 metre de açık bölümlerden oluştuğunu, her iki yanında yoğun ağaçlık alanların bulunması nedeniyle meydan hissinin vurgulanmasının tasarımda ön plana çıkartıldığını, tasarımın genel şeklinin yatay çözümler, temiz çim alanlar, yerden aydınlatmalar ve üçüncü boyutta yalnız kalacak şeffaf bir anıt olarak çözümlendiğini, bu projenin Başkent Ankara’da anıtsal kimlikli ve nitelikli bir eser olduğunu, Aralık 2001’de dünya çapında yayınlanan mimarlık tasarım dergisi olan LARCA ile yine Haziran 2002 tarihinde dünya çapında yayınlanan TOPOS isimli dergide yayınlandığını, 13.09.2017 tarihinde …ekiplerince Atatürk meydanında yer alan anıtın yıkılmasının, ülkemizde geniş çaplı haber olduğunu, müvekkilinin de bu şekilde haberdar olduğunu, ülke genelinde oluşan tepki nedeniyle davalı belediye tarafından açıklama yapılarak anıtın yıkılmayacağı, bir kısım yenileme ve tadilat çalışmaları yapılacağının beyan edildiğini, davalı Belediyenin çalışmaları sonucu simgesel anıtın değiştirildiğini, en önemli özelliklerinden olan paslanmaz çelik tellerin kaldırıldığını, onların üzerinden akan su perdesi sisteminin yok edildiğini, meydanın adının bulunduğu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş öyküsünün tarihsel vurgu ile anlatan Türkçe ve İngilizce yazılmış metinlerin kaldırıldığını, projeye aykırı şekilde oturma banklarının değiştirildiğini ve anlamsız bazı kent mobilyaları konulduğunu, yapılan değişiklikler sonrası fotoğrafların dosyaya sunulduğunu, yıllardır değişmeden duran ve eser sahibi olarak müvekkilini gururlandıran eserinin yok olduğunu gören müvekkilinin manevi olarak üzüldüğünü ileri sürerek eserin bütünlüğüne zarar veren değişikliklerin eski hale getirilmesini ve manevi hakları zarar gören davacı için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; belediye arşiv kayıtlarında …kayıt numarası ile İnönü Bulvarı-Atatürk Bulvarı Kesişimi Köprülü Kavşak İnşaatı işi olarak kayıtlı bulunan işe ait dosyalarda yapılan incelemede, ilgili şahsın adının geçtiğini, ancak imzasının bulunmadığı projelerin mevcut olduğunu, davacı ile davalı Belediye arasında herhangi bir akdin bulunmadığını, işin … İnş. Mim. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti ile imzalanan sözleşme ve şartname doğrultusunda yapım işlerinin tamamlandığını, 2000 yılı itibarıyla hizmete açılan Atatürk Meydanı’nda geçen süre zarfında meydana gelen tahribat, ekonomik ömrünü tamamlayan malzemeler nedeniyle, alanda herhangi bir işlev, yapısal doku değişikliği yapılmadan anıtsal ve simgesel değerler korunarak onarım ve bakım çalışmalarının Eylül 2017 tarihinde Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı sorumluluğunda tamamlandığını, açılan davanın haksız olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İnönü Bulvarı- Atatürk Bulvarı keşişimi köprülü kavşak projesinin yapımına ilişkin mimari projenin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (5846 sayılı Kanun) kapsamında, “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, Atatürk Meydanı’nın yapımına ilişkin mimari projenin eser sahibinin davacı olduğu, davacı tarafın eser üzerinde 5846 sayılı Kanun’dan doğan manevi ve mali hakları tasarruf yetkisinin bulunduğu, davacıya ait mimari projenin hayata geçmesiyle ortaya çıkan “Atatürk Meydanı” isimli yapının estetik vasfa sahip olduğu, bu nedenle yapının mimari eser (güzel sanat eseri) olduğu, proje müellifi mimarın, projenin uygulanması ile hayata geçen yapı üzerinde de hak sahipliği olduğu, eserdeki üçgen su perdesi havuzunun 3 cm aralıklı çelik hatlarının sökülmesi ve mermer duvarlar üzerinde bulunan yazıların tamamen kaldırılmasının eserin bütünlüğünü bozduğu, dolayısıyla davacının iznini gerektirdiği, davacının eserin bütünlüğüne zarar veren değişikliklerin eski hale getirilmesi talebinin yerinde olduğu, söz konusu değişikliğin eski haline getirilmesinin kamunun veya malikin menfaatlerini esaslı surette haleldar etmediği, 10.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun düşeceği ve hükmün ilânında davacının hukuki yararı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının eserin bütünlüğüne zarar veren değişiklikler ( üçgen su perdesi havuzunun 3 cm aralıklı çelik hatlarının sökülmesi ve mermer duvarlar üzerinde bulunan yazıların tamamen kaldırılması) konusundaki eski hale getirme talebinin kabulüne, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine ve hükmün ilânına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin arşiv kayıtlarında …kayıt numarası ile “İnönü Bulvarı-Atatürk Bulvarı Kesişimi Köprülü Kavşak İnşaatı” olarak kayıtlı bulunan işe ait dosyalarda yapılan incelemede, davacının adının geçtiğini, ancak imzasının bulunmadığı projelerin mevcut olduğunu, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir akdin bulunmadığını, işin dava dışı … İnş. Mim. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti ile imzalanan sözleşme ve şartname doğrultusunda yapım işlerinin tamamlandığını, 2000 yılı itibarıyla ile hizmete açılan Atatürk Meydanı’nda geçen süre zarfında meydana gelen tahribat, ekonomik ömrünü tamamlayan malzemeler nedeniyle, alanda herhangi bir işlev, yapısal doku değişikliği yapılmadan anıtsal ve simgesel değerler korunarak onarım ve bakım çalışmalarının Eylül 2017 tarihinde Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı sorumluluğunda tamamlandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından davacıya ait olduğu sabit bulunan mimari projenin uygulanması sonucu ortaya çıkan “Atatürk Meydanı” isimli yapının 5846 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi kapsamında güzel sanat eseri olduğu, davalı tarafça yapılan onarım sırasında dava konusu eserdeki üçgen su perdesi havuzunun 3 cm aralıklı çelik hatlarının ve mermer duvarlardaki yazıların sökülmesinin eserin bütünlüğünü bozduğu, yapılan bu değişikliklerin zorunluluktan veya ihtiyaçtan kaynaklanmadığı gibi eserin eski hale getirilmesinin kamunun ve malikin menfaatlerinin esaslı suretle haleldar etmediği hususlarının Mahkemece görüşüne başvurulan ve aralarında yüksek mimarın da bulunduğu bilirkişi heyeti incelemesi sonucunda tespit edildiği, davalı tarafça davacı eser sahibinden izin alınmaksızın yapılan bu değişikliklerin davacının eser sahipliğinden kaynaklanan manevi haklarını ihlal ettiği, takdir edilen manevi tazminatın da somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili belediye arasında herhangi bir akdin bulunmadığını, sözkonusu alandaki bakım ve onarım işinin … şirketi ile imzalanan sözleşme ve şartname doğrultusunda ve hiçbir işlev, yapısal doku değişikliği yapılmadan anıtsal ve simgesel değerler korunarak onarım ve bakım çalışması yapıldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sahipliğinden kaynaklanan eski hale iade ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.