Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7172 E. 2023/2840 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7172
KARAR NO : 2023/2840
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2013/15 Esas, 2014/305 Karar
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit davası sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 09.05.2023 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Avukat …. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.09.2010 tanzim tarihi alacaklısı Hasbal İnş. Lmt Şirketi olan borçlu kısmanda, müvekkili şirket olan 20.10.2010 vade tarihli bononun düzenlenerek davalı … Hırlaka ciro edilmiş gibi gösterildiği, bu senet üzerinde Gaziantep 9. İcra Müdürlüğünün 2010/17422 Esas sayılı icra dosyasında müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, senedin sonradan düzenlendiğini, böyle bir bononun davacı şirketin kayıtlarında olmadığını, yapılan cironun temlik cirosu değil tahsil cirosu olduğunu belirterek Gaziantep 9. İcra Müdürlüğünün 2010/17422 sayılı dosyasında ve takibe konu bonodan ötürü müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında hastane inşaatı yapılması için sözleşme aktedildiğini ve inşaatın %95 inin bitirildiğini, davacının ödemesi gereken hak edişleri ödemediğini, davalılardan …’ın sahibi olduğu şirket ile diğer davalı şirket arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın inşaatın tüm mekanik işlerini yaptığını, bundan ötürü de alacaklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın bononun teminat bonosu olduğunu beyan ettiği, teminat bonosunun ticari defterlerde yer almasının mümkün olmadığı, ceza mahkemesi kabulünün de bu yönde olduğu, davalı … ifadesinin de senedin teminat senedi olduğuna yönelik bulunduğu gerekçesi ile davacının menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı ile yaptığı sözleşme gereği inşaatın %95’ini tamamladığını, inşaatın mekanik işlerini yaparken davalılardan …’dan taşeronluk aldığını ancak davacı yanca hak edişlerin ödenmediğini, bu suretle senedin icraya konulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bonoya dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 72 inci maddesi.

3. Değerlendirme
Dava, bonoya dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafta ise de alacak dayanağının kambiyo senedi olduğu hallerde ispat yükü yer değiştirerek senede karşı senetle ispat kuralı gereği tekrar davacıya geçer. Somut olayda davacının senedin teminat olarak verildiği iddiası bulunmakla birlikte davalı Hasbal İnşaat Elektrik Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti.’nin buna ilişkin bir kabulü bulunmamaktadır. Nitekim mahkemece de atıfta bulunulduğu üzere sadece hamil …’ın ceza mahkemesi dosyasındaki beyanında teminat terimini kullandığı görülmüştür. Ancak davalı …’ın 15.02.2011 tarihli Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı 2011/1271 soruşturma numaralı dosyasında alınan ifadesinde ” .. Isıtma soğutma ve havalandırma işlemlerinin yapım işini Seyit Balaban’dan aldım ve yaptığımız anlaşmada belirtilen şartlara riyaet ederek işin yaklaşık %90 kısmını yaptım ve karşılığında bana ödenmesi gereken yaklaşık 600 bin TL ‘nin üzerinde alacağım Hasbal şirketinde bulunmaktaydı, bende şirket yetkililerine alacağımı istedim, bana müşteki şirketin iddiasına konu teminat senedini verdiler…” şeklindeki cümlesinin içeriğine bakıldığında yapmış olduğu işe istinaden tahakkuk eden borca karşılık senedi aldığı anlaşılmakta olup bu durum senede teminat niteliği kazandırmayacaktır. Bu açıklamanın yalnızca senet vade tarihinde borcun ifa edileceği şeklinde anlaşılması gerekir. Hal böyle olunca mahkemece dosya içeriğindeki delillerle bağdaşmayan hatalı değerlendirme ve ispat yükünün tayininde yapılan yanlışlık sonucu yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.