Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2021/7167 E. 2022/7877 K. 08.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7167
KARAR NO : 2022/7877
KARAR TARİHİ : 08.11.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.11.2017 tarih ve 2013/45 E. – 2017/981 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Medya Dağ. Paz. A.Ş.’ye 13.02.2004 tarihinde TMSF tarafından el konulduğunu, yapılan incelemede kasada olması gereken nakit ve çek tutarları ile mevcutlar arasında fahiş farklar bulunduğunu, şirket kasasında mevcut açığın fiili olarak şirket kasasına ödenmemekle birlikte fiktif olarak ödenmiş gibi gösterilen apel ödemelerinden kaynaklandığının tespit edildiğini, yine şirket işlerinin kayıtlı olmayan ortaklar tarafından yürütüldüğünü, sicilde gözüken ortakların göstermelik olarak muvazaalı şekilde ortak sıfatını taşıdıklarını, bu kişilerin Uzan Grubu hakim ortaklarına genel vekaletnameler verdiklerini, oluşan zarardan Uzan Grubu hakim ve şirketin kayıtlı ortakları, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, muhasebe, finans elemanlarının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 210.000 TL apel ödemesinden şimdilik 31.000 TL müştereken ve müteselsilen tahsili talep ve dava etmiş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili 17.04.2006 havale tarihli dilekçesiyle, davacının dava konusu alacağı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna temlik ettiğini, dava konusu alacağın 210.000 TL olarak ıslah ettiğini belirtmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava konusu yapılan alacağın kasa açığına dayandığı, davacı şirkete TMSF tarafından el konulduğu sırada kasanın mevcudiyeti ile ilgili herhangi bir tespit ve tutanağın söz konusu olmadığı, bu bağlamda kasa açığının hangi dönemde ve kimlerin sorumlu olduğu dönemde gerçekleştiği hususunun belirlenemediği dolayısıyla davacı tarafından dava konusu yapılan alacak yönünden davalıların sorumlu olduğu hususunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle …, … ve Yusuf Bozan aleyhine açılmış olduğu davanın HMK’nın 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.