YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6696
KARAR NO : 2022/2408
KARAR TARİHİ : 24.03.2022
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada …1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.12.2020 tarih ve 2020/334 E. – 2020/826 K. sayılı kararın davalı temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair …Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 17.06.2021 tarih ve 2021/575 E. – 2021/828 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı; müteveffa babası Mevlüt Akkaya’nın temsile yetkili olduğu Bizim Gıda Maddeleri Tic. Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinden terkin olduğunu, şirketin üzerine gayrimenkul ve menkul mallar bulunduğunu, yetkili temsilcisi olan babasının vefat ettiğini belirterek Bizim Gıda Maddeleri Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına, tasfiye memuru olarak Rıdvan Yıldız’ın atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesine dayanılarak yapılan terkin işlemi sebebiyle açılan davada müdürlüğün yasal hasım olduğunu, dava açılmasına sebebiyet verilmediğini, şirket re’sen terkin edilmeden önce tasfiye iradesini ortaya koyduğunu, terkin edildiği tarihe kadar tasfiye kapanışını gerçekleştiremediğini, davanın süresinde açılmadığını, yasal hasım olduklarından aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine ihtarat yapıldığına ilişkin tebligatın bulunmadığı, sicil işleminin hatalı olduğu, 559 sayılı KHK ile eklenen geçici 10. madde gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde artırmadığından münfesihlik durumunun ortadan kalkmadığı, tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceği gerekçesiyle talebin kabulüne, Bizim Gıda Maddeleri Ticaret Ltd. Şti.’nin eksik tasfiye işlemleri ve …İli, … İlçesi, … Mahallesi, 2842 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 10 nolu bağımsız bölüm ile sınırlı olmak üzere ihyasına, TTK’nın 547/2. maddesi gereğince ihya edilen şirkete …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, ihya kararının ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına karar verilmiş, karara karşı davalı temsilcisi istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmekte olup, ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 16/07/2020 tarihinde açıldığı, davalı … Sicil Müdürlüğü’nün TTK’nın Geçici 7. maddesi kapsamında ihtarı davalı şirket yetkilisine tebliğ etmeden ve 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarın ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmadığından yapılan terkin işlemi usulsüz olup, yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmediği, sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, TTK’nın 547/2. maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilerek usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve ihyası istenen şirketin terkin tarihinde malvarlığı olduğu anlaşıldığından ihya kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı temsilcisinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.