YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6652
KARAR NO : 2023/2038
KARAR TARİHİ : 03.04.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1740 Esas, 2021/1006 Karar
HÜKÜM : Yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/115 E., 2019/258 K.
Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2014/29502, 2011/07928, 2011/107925, 2010 39505, 2009 23984, 2008 11717, 2005 42074 sayılı “moda”, “mdç moda”, “moda çanta kemer”, “moda çanta”, “moda çanta kemer şekil”, “moda çanta kemer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.”, “mdç moda” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı gerçek kişinin bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “MODA PELLE” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazlarının nihai olarak davalı Kurumun Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, müvekkili şirkete ait “moda” ibareli markaların ülke genelinde tanınmış marka olduğunu, ayırt edilme kabiliyeti son derece düşük olan MODA ve Avrupa dillerinde deri anlamına gelen PELLE kelimesinden oluşan “MODA PELLE” markasının tescilinin mümkün olmadığını ileri sürerek Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) YİDK’in 2017-M-11029 sayılı kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde, taraf markalarının benzer olmadığını, markalarda orta olarak yer alan “MODA” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; “MODA” ibaresinin piyasada sıklıkla kullanıldığını, taraf markalarının benzer olmadığını, iş yerinin Antalya/Belek’te olup daha çok yabancı müşterilerine ayakkabı sattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının “MODA PELLE” ibareli marka başvurusuyla davacının “MODA” ibareli markaları arasında dava konusu markanın kapsamında yer alan tüm mallar / hizmetler yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar / hizmetler için ayırdığı satın alma, faydalanma süresi içerisinde davalının “Moda Pelle” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “MODA” ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılamayacağı, bu mallarda / hizmetlerde ortalama düzeydeki tüketici kesimi nezdinde her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu, idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletmeye ait markalar algısı oluşabileceği, bu açıdan taraf markaları arasında dava konusu mallar/hizmetler için mülga 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (mülga 556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrası anlamında iltibas, benzerlik oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı TPMK vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf markalarının benzer olmadığını, markalarda ortak yer alan “MODA” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, dava konusu markanın bütün olarak ele alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ayrıntılı, denetime elverişli ve çelişki bulunmayan bilirkişi raporuna aykırı olarak davacı iddialarına dayalı olarak karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, markalarda ortak olarak yer alan moda ibaresinin piyasa sıklıkla kullanıldığını, müvekkilinin iş yerinin Antalya/Belek’te olup yabancı müşterilere satış yaptığını, satılan ürünlerin çanta ve kemer dışında farklı ürünler olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının itirazına mesnet 2014/29502 ve 2011/107925 sayılı markaları dava konusu başvuru tarihi itibariyle hükümden düştüğünden iltibas değerlendirilmesinde dikkate alınmadığı, davacının itirazına mesnet diğer markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin dava konusu başvuru kapsamında yer alan 18, 25 ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetlerle aynı tür olduğu, taraf markalarında “MODA” kelimesinin asıl unsur olarak yer aldığı, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri yanında markaya konu unsurların ayırt edicilik gücünün de dikkate alınması gerektiği, markalarda yer alan ve tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden tanımlayıcı olan ibarelerin karşılaştırmada dikkate alınmaması, tanımlayıcı olmamakla birlikte tanımlayıcılığa yakın olan ibareler yönünden ise koruma düzeyinin düşük tutulması gerektiği, somut olayda “MODA” ibaresi tek başına tanımlayıcı bir ibare olduğundan ve kimsenin tekeline bırakılabilecek olmadığından davalının başvuru markasında yer alan “PELLE” ibaresinin markaya ayırt edicilik kattığının kabulü gerektiği, davacı tarafça “Pelle” ibaresinin birçok Avrupa dilinde “deri” anlamına geldiği, bu nedenle ayırt edici olmadığı ileri sürülmüşse de İtalyanca olan ve Türkçe’de “deri” anlamına gelen anılan ibarenin ülkemizde yaygın olarak kullanılıp bilindiğinden bahsedilemeyeceği, Mahkemece dava konusu “Moda Pelle” ibareli marka ile davacının itirazına mesnet “Moda Çanta”, “Moda Çanta Kemer”, “Moda Çanta Kemer San. ve Tic. Ltd. Şti.”, “mdç Moda” ibareli markaları arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmesine rağmen marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından mülga 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki koşulların gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıya ait aynı markalar ile ilgili olarak daha evvel “woody moda” ve “moda luxuary” markalarının dava konusu edildiği dosyalarda verilen Yargıtay kararlarına aykırı karar verildiğini, davanın reddine dair kararın bu iki dosyadaki karar ile çeliştiğini, müvekkili şirketin tanınmış marka olduğunu, bu hususun kesinleşmiş yargı kararları ile de sabit olduğunu, dosyaya sunulan delillerden görüleceği üzere müvekkilinin ülke genelinde tanınırlık seviyesinin yüksek olduğunu, ayırt edilme kabiliyeti son derece düşük olan MODA ve Avrupa dillerinde deri anlamına gelen PELLE kelimesinden oluşan “MODA PELLE” markasının tescilinin mümkün olmadığını, zira daha önce kendileri tarafından “moda” ve “çanta” kelimelerine dair başvurularının marka olabilecek kelimelerden olmadığından davalı Kurum tarafından reddedildiğini, davalı markasının tescilinin hem 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 4 üncü maddesine hem de mülga 556 sayılı KHK’nın 7 ve 8 inci maddelerine aykırı olduğunu, “Deri Modası” gibi bir ibarenin tescili mümkün değilken salt ibare İtalyanca “moda pelle” şeklinde yazıldığı için tescilinin yapıldığını ancak Türkçe olmayan eklerin yabancı dilde de olsa toplumda bilinirliği yüksekse ayırt edici ek sayılamayacağını, “moda” ve “pelle” ibarelerinin tek başına ayırt edici fonksiyonlarının olmadığını belirterek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının marka başvurusuna karşı davacı tarafından yapılan itirazın reddine dair YİDK kararının iptali talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Mülga 556 sayılı KHK’nın 8 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.