YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6515
KARAR NO : 2023/1783
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/952 Esas, 2021/334 Karar
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 21.03.2023 günü hazır bulunan davacı vekilleri Av. … ile Av. … ile davalı vekili Av…….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine dava konusu bonoya istinaden davalı … tarafından takip başlatıldığını, müvekkilinin bonoyu tanzim ederek davalı……e vermediğini, bononun sahte olduğunu, hile ile alındığını, başka bir belge altına gizlenerek imzalatıldığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, bononun iptalini ve davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde, bononun illetten mücerret olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil olması nedeniyle davacının lehdara karşı ileri sürebileceği iddiaları hamil olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen İlk Karar
1.Mahkemece 27.01.2016 tarih, 2014/217 E. ve 2016/112 K. sayılı kararı ile dava konusu bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu, ancak dava konusu bononun başka bir amaçla düzenlenmiş kağıda imza alınması ve imzalı kağıdın bonoya dönüştürülmesi ve imzadan yararlanılmak suretiyle meydana getirildiği, davacının dava konusu bonoyu düzenlemediği, bono olarak imzalamadığı ve icra takibine konu işbu bonodan dolayı davacının herhangi bir sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Mahkemece ek karar ile davalı …’in usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen nisbi temyiz harcını süresinde tamamlamaması nedeniyle anılan davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
3. Karar davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
B. Birinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 14.12.2016 tarih, 2016/9694 E. ve 2016/15782 K. sayılı kararıyla davalı … vekilinin ek karara yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın onanmasına, davalı … vekilinin temyizi yönünden ise ceza mahkemesi kararının beklenmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ceza mahkemesi kararı ile davalıların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından toplam 3 yıl 14 ay hapis ve 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği ve kararın istinaf kanun yolundan geçerek kesinleştiği, davalı … vekili tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığı, mahkumiyet kararının bağlayıcı olduğu, kaldı ki dava konusu bononun vade tarihinden sonra ciro edilerek hakkındaki hüküm kesinleşen davalı …’den diğer davalı … Cana geçtiği, vadeden sonraki cironun alacağın temliki olduğu, alacağın temlikinde de keşidecinin lehtara karşı ileri sürebileceği def’ilerin hamile karşı da ileri sürülebileceği, lehtar olan davalı … hakkındaki davanın kabulüne ilişkin karar kesinleştiğinden ve bononun gerçek irade ürünü olmayıp sahtecilik ürünü olduğu anlaşıldığından bu hususun artık hamil olan davalı …’a karşı da ileri sürülebileceği, davacının davalı …’a takip ve dava konusu bonodan dolayı bir borcunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ceza mahkemesince somut ve kesin delillerle değil varsayıma dayalı olarak müvekkili hakkında mahkumiyet hükmü oluşturulduğunu, müvekkilinin suça ne şekilde iştirak ettiğinin açıklanmadığını, kararın Yargıtay denetiminden geçmediğini, Bölge Adliye Mahkemesince matbu gerekçe ile şeklen kesinleştirildiğini, şeklen kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvurunun gerekçesiz olarak reddedildiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını, açığa atılan imzanın üst kısmının anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispat yükünün davacıda olduğunu ve bunun yazılı belge ile ispatının gerektiğini, geçerli mazeretleri kabul edilmeksizin sözlü savunma için müvekkiline süre verilmeden yargılamanın bitirildiğini, bozma kararında önceki temyiz sebeplerinin Dairece incelemeye tabi tutulmadığını, bu temyiz sebeplerinin de incelenmesi gerektiğini belirterek ve bu temyiz sebeplerini de sıralayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlık takip konusu bononun geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 72 nci madde
3.Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bolunmamasına göre, davalı … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.